Giriş
(9)

Tek böbrekle yaşamak

adwokat
Merhaba. Sorum çok ciddidir. Fikirlere açığım.1- Hayatınızda çok değer verdiğiniz bir kişinin ihtiyacı olsa böbrek naklini kabul eder misiniz?2- Tek böbrekle yaşamanın insanın hayatına nasıl bir negatif etkisi olabilir? Hayatına aynı şekilde devam edebilir mi?
Merhaba. Sorum çok ciddidir. Fikirlere açığım.

1- Hayatınızda çok değer verdiğiniz bir kişinin ihtiyacı olsa böbrek naklini kabul eder misiniz?

2- Tek böbrekle yaşamanın insanın hayatına nasıl bir negatif etkisi olabilir? Hayatına aynı şekilde devam edebilir mi?
0
adwokat
(03.02.24)
Babam şu anda lösemi hastası, kemoterapiyle verim alınmadığı için ilik nakli yapılacak. Çok çok şanslıyız ki halaminki %100 tutuyor. Birkaç hafta içinde işlem yapilacak.

İlik nakli, böbrek nakli gibi donöru doğrudan etkileyen bir nakil şekli değil tabii ama şu anda empati yapacak durumdayım diye düşünüyorum. en büyük korkularimizdan biri babamla kimsenin iliğinin uyusmamasi olmuştu. Dolayısıyla ben donor olsam annem, babam, kardeşim ve eşime hic düşünmeden veririm.
0
fraise
(03.02.24)
İlerde ihtiyacım olabilir ama kabul etmezsem kendimi sürekli suçlar, berbat hissederim. Bu stresle de başa çıkamayacağımı bildiğim için mecbur böbrek gider.
0
sibertenik
(03.02.24)
Benim teyzem karaciğer hastasıydı ve nakil olmasa kısa bir süre içinde ölevekti muhtemelen. Biz bütün aile hastaneye gidip donör başvurusu yapmıştık hepimize bissürü test yaptılar. En son oğlundan almaya karar verdiler. Ben şahsen donör başvurusu yaptığımda sadece şunu düşünmüştüm, bir insan var ve benim sayemde hayatta kalabilir, ben ona yardım etmezsem ölecek, ben öylece durup onu ölümünü izleyemem ne olacaksa olsun diye düşünüyordum. Eğer dr benden almaya karar verseydi kesinlikle hazırdım psikolojik olarak.

Karaciğer kendini tamamlayan bir organ olduğu için donörün karaciğeri sonradan tamamlanıyor, böbrekte böyle bir olay yok tabi, hayatın biraz zorlaşabilir ama nihayetinde 2 böbrekli olsan da sağlıklı beslenmeli, sigara alkol tüketmemelisin. Tabi ki çok ciddi ve önemli bir karar olduğu için bence vermek istemezsen de haklısın. Bu konuda bir insanı neden böbreğini vermedin diye yargılamak da doğru gelmiyor bana.
0
turuncu tonlarda
(03.02.24)
Anne, baba, kardeslerime veririm, bi sn dusunmem. Sevgilime iliskimin durumuna gore degisir. Hayat arkadasim olduguna inaniyorsam dusunmem, ona da veririm.
0
nic cage
(03.02.24)
1. Derece akrabama (teyzelerimden sadece bir tanesine) veririm. Sevgilime tabi ki vermem (sevgililerden kazık yemişliğim var), eşime veririm. Çok sevdiğim bir yakınıma kardeşi böbreğini verdi. Ufak tefek birkaç şeye dikkat ederseniz sorun yaşamıyorsunuz diye biliyorum. Yakın arkadaş meselesi çetrefilli. İlişkinin geçmişi ve geleceği önemli. Kimi arkadaşlar vardır, kardeş gibidir; Kimisi vardır, sessiz sedasız kopar gider.
0
prole
(03.02.24)
Kardeşlerime, yeğenlerime ve eşime veririm.

Tıp artık gelişti. Takılmam böyle şeylere.
0
ruhen hastayim ben
(04.02.24)
1- veririm.
2- hem doğuştan tek böbrekli olan hem de sonradan geçirdiği kaza sonucu tek böbrekle yaşamak zorunda kalan tanıdıklarım var. ikisi de evlenip aile kurup çocuk sahibi oldular. hayatlarını etkileyecek seviyede olumsuz herhangi bir durum yaşadıklarını ne gördüm ne de duydum bu zamana kadar. zaten tek böbrekle sorunsuz yaşanabiliyor yani vücut için gereken görevi tek böbrek de yerine getirebiliyor. sorun hali kişinin böbrek dışındaki ek hastalıkları söz konusuysa oluşabiliyor bildiğim kadarıyla.
0
ezkaza
(04.02.24)
Bu mesele birini sevmek ve acı çektiğini görerek acı çekmek ile çok alakalı. Diğerkamlık dediğimiz tutum, dostluk dediğimiz erdem bireyciliğin, bencilliğin ve kendi-çıkarının ön planda olduğu kapitalist toplumda çok yaygın ve tüm toplumsal yaşam bu değerler etrafında düzenleniyor. Halbuki iyi ve yaşamaya değer bir hayat sadece kendi vücut bütünlüğünün tam olduğu bir yaşam değildir. Varsayalım ki böbrek paylaşımı kesin dezavantajlar barındırsın: birçok insan halen sevdikleriyle birlikte yaşayabilmek, iyi zaman geçirebilmek için yine de böbreğini verecektir. Çünkü yaşamaya değer bir hayat çoğumuz için halen sevdiklerimizin de bizimle birlikte mutlu olduğu hayattır. Bu tutuma ek olarak ahlakta iki tutumdan daha bahsedebilirim ki birincisi zaten kısaca değindiğim egoizmdi. Onlara göre bir eylem yalnızca senin faydana hizmet ediyorsa doğrudur. Haliyle bırak böbrek paylaşımını, kaz gelmeyecekse tavuk bile esirgerler çünkü temel motivasyonları her durumda kişisel çıkardır. Toplumsal yaşama ilişkin tek argümanları da herkesin kendi faydasını düşünmesinin en iyi toplumsal sonuca götüreceğidir. Ancak bir abeveyn kendi faydasına olmadığı durumda bile çocuğunun iyiliğini düşünür ki bu halen insan olan yanımızı dışavurur. Bir diğer görüş de utilitarianismdir. Onlar ise çoğunluğun faydasını düşünür. Böbreğini verdiğin durumda sen çok da zarar görmezsin ama bir insanın hayatı kurtulur. Bu insana yakın olman da gerekmez. Mesele, ahlaki topluluğun genel olarak toplam faydasının artışıdır. Yine de bu görüş bizden çok şey talep eder: hiç tanimadığımız insanlar için çok fazla şey yapmamızı ister ancak bu çok gercekçi değildir. Mesela tüm ormanlarımızı bağışlamak bizi öldürse de belki 10 kişinin hayatını kurtaracaktır ve bu yüzden doğru eylemdir.

Sonuç olarak burada kisaca 3 tutumdan bahsettim: erdem ya da bakım etiği, egoizm ve utilitarianism. Ben şahnsen erdem ahlakına değer veriyorum bu durum özelinde. Çünkü erdemli insan erdeme yaraşır ve erdemle mutlu olan insandır. İnsanlar çoğu zaman sevdikleri için hiç düşünmeden ölümü göze alır. Ama işte bunun için bu sevgi ilişkisinin gerçek olması önemlidir ve ilişkiye değer katar.
0
prole
(04.02.24)
2.yi bilmiyorum ama deger verdigin kisinin kim oldugu onemli. Deger verdigim arkadaslarim var ama cok duygusuzca gelebilir kulaga ama vermem. Uyum testi falan yaptirmam bosuna yani. Insan ummadigindan ne kaziklar yiyor. Bu birine borc vermek, para hibe etmek gibi bir sey degil.
Bunu ama cekirdek aileden biri ise ki bu benim icin sadece annem ve babamdir. Hic dusunmem, insallah uyar da veririm derim. Ki anestezi fobim var onu dahi dusunmem veririm. Evliysen cocugun varsa bir de onlara verilir. Ha annen, babam, karin/kocan da sana kazik atabilir ama onu kabullenir insan. Olsun ben ustume duseni yaptim der.
Arkadasa, yakin akrabaya bi de su sebepten vermem; asil onemli olan kisilerimin de bir gun bu bobrege ihtiyaci olabilir.
Benim dusuncem bu sekilde.
0
Kittie
(04.02.24)
(10)

Kedi sahiplensem mi kararsizligi

nic cage
Oglene dek baya istekliydim, birkac kedi icin sordum sorusturdum ama sahiplenmek uzereyken bi kararsizlik geldi. Boyle mi olur hayvan sahiplenirken? Onceden hic sahiplenmemistim. Bu arada, sayet alirsam iyi bakarim, ozenirim yani can sonucta, severim, iyi olsun diye ugrasirim. Sadece bilemedim yani
Oglene dek baya istekliydim, birkac kedi icin sordum sorusturdum ama sahiplenmek uzereyken bi kararsizlik geldi. Boyle mi olur hayvan sahiplenirken? Onceden hic sahiplenmemistim. Bu arada, sayet alirsam iyi bakarim, ozenirim yani can sonucta, severim, iyi olsun diye ugrasirim. Sadece bilemedim yani hayatim degisecek. Ilk kez benden baska bir canlinin sorumlulugu sadece benim uzerimde olacak. Kedi sahiplenenler ilk asamadan itibaren full istekli mi olur?
0
nic cage
(02.02.24)
Bakacak ya da birakacak biri yoksa tatillerde kisitlanacaginizi bilin 2 gunden fazla yalniz kalamaz onda bile hem kedi triplere girer hem siz uzulursunuz. Onun disinda harika bir sey bence.
0
instant crush
(02.02.24)
Aynı his bana olmuştu. Belli bi yaşa kadar hep köpek besledim. Sonra hayatın yığdığı aırı saçma sapan sorumluluklarla uğraşmaktan kendime bile bakamaz oldum. Sonra kedilerin zekice ama saçma sapan komik davranışlarından etkilenip sahipleneyim dedim. 1 hafta sokakta kedi kolladım evde yaşayabilecek tipte, kedi ilanlarına baktım falan sonra seninle aynı düşünce oluştu endişe edip biraz düşünmeye karar verdim. Benim bu biraz düşünme süreci 3.5 ay sürdü :D Sonra tamam dedim, ben bu işe kalkışabilirim.

İlk denememde sokaktan kurtarılmış yavru korkak bi kedi ilanı görüp 3 saat yol gidip kediyi aldım. Sonuç, eve gelince tam bi canavar çıktı, hırçın, saldırgan, manyağın teki. Dedim ben buna bakamam :D Bahçesi olup kedi arayanları arayıp buldum, aldılar. Sonrası daha bi endişie eder oldum. 1.5 ay sonra tesadüfen annem bi ilan attı. İlan sahibiyle görüştük, gittim aldım. O zamandan beri ne kaldıramayacağım bi sorumluluk hissettim, ne kısıtlanma hissi, ne acabalar.. Hepsi kayboldu :)

Yani demem o ki bu tür şüpheler normal. İnan bana arkadaş bile aramıyorsun :) Aradığın her şey bu sevimli canavarlarda mevcut :D
0
e mice
(02.02.24)
Kedi ile bir evi paylaşmak harika bir deneyim. Ama bazı dezavantajları da var. Bunları sıralamak isterim. (Sorduğunuz bu olmasa da)

-Kediler genel olarak geceleri daha aktif olan canlılardır. Bazı kediler insanların uyuma-uyanma saatlerine adapte olsalar bile çoğunlukla gecenin bir yarısı sizi uyandıracaktır. Beni her sabah 05.45'te uyandıran bir arkadaş var, göbeğini sevdirip sonra uyumaya devam ediyor.

-Kedi evde sabahtan akşama yalnız kalacaksa (kalabilir bir mahsuru yok) akşam siz geldiğinizde çok ilgi bekler. Yeterince ilgilenmezseniz, oyun oynamazsanız gece daha da aktif olur hiç uyku uyutmaz.

-Mevsime bağlı olarak değişkenlik gösterse de genel olarak evin her yerini tüy yapar. Dyson'ın şu lazer başlıklı süpürgesini alana kadar millete "benim kedim pek tüy dökmüyor" diyordum meğer kedi tüylerinin içinde yaşıyormuşum.

-Tatil konusu önemli. Kediye evinizde her gün uğrayıp bakacak birisi yoksa tatile çıkmayı unutun. Kediyi geçici olarak başka bir eve yerleştirmek pek iyi bir fikir değil, strese giriyorlar çünkü evleri değiştirildiği zaman.

-Maalesef, çok acı ama ortalama yaşam süreleri biz insanlara göre çok kısa olduğu için o kötü gün bir gün gelecek. :( Ben bunu düşündükçe "olsun, ona yaşayabileceği harika bir hayat sundum en azından" diyerek kendimi avutmaya çalışıyorum.

-Kedinin maması, kumu ve veteriner masrafları olacak tabii ki. Mama fiyatları özellikle çok arttı.

-Mobilya, halı, bitki evde bunlara sürekli olarak zarar verecektir. Aklınızda olsun.

Böyle uzun uzun listeleyince sanki çok zor bir şeymiş gibi anlaşılmasın, kedi öyle bir sevgi yaratacak ki içinizde, bunların hiçbiri size zor gelmeyecek.

Cevabı yazarken kedimi ne çok sevdiğimi düşünüp gidip mıncırdım kendisini. Elimi kopartmaya çalışarak karşılık verdi. Yerim.
0
pispinti
(02.02.24)
Tek çekincem, çok hareketli veya saldırgan çıkması durumunda buna ne kadar katlanabileceğimi kestiremiyorum. Sakin uysal bi kediyle çok mutlu olurmuşum gibi geliyor. Kedinin sakini uysalı anlaşılır mı? Evetse nasıl?
0
🌸nic cage
(02.02.24)
Ben çok istekliydim sahiplenene kadar sonra eve getirileceği zaman bir panik olmuştum eyvah naptım ben filan diyordum. Bir kaç hatta pişman olmuştum.
Şimdi onsuz yaşayamam diyorum kedim benim her şeyim :)
0
Gradient_tabanlı_mor
(02.02.24)
kediyle yaşamanın getirisi kadar götürüsü de var, birçok kişi anlatmış zaten ama şunu ekleyeyim sadece; göründüğünden çok çok daha büyük bir sorumluluk. aklınızda zerre kadar bile bir şüpheniz varsa sahiplenmeyin. hem size hem kediye yazık. bir gün geldiğinde eeh bıktım demeyeceğiniz garanti ise sahiplenin.
0
robin crusoe
(02.02.24)
uzun uzun yazamayacagim tek sey; sahiplenme. tek bakacak kisi sensen sakin. bir suru kedi sokaga atiliyo. sirf hayatlarina renk gelsin diye kedilerden sikilip vazgecen suruyle insan var. sorumluluk bakmanin otesinde bir sey asiri zaman istiyor. koltuk alirken bile her seyde onu hesapliyosun. %10000 kararli degilsen yapma
0
ala09
(02.02.24)
dostum selam,

neredeyse 3 senedir zilli bir kız ile yaşıyorum. ah benim salak kafam nerelere vurayım?

kedim olmadan geçen 30 küsür sene için kahroluyorum
0
inside story
(02.02.24)
Ben de ilk sahiplenme fikrimiz ortaya çıktığında bayağı heveslenmistm. Eve gelme günü yaklaştığında "acaba almasak mi? Sorumluluğu nasıl olacak, ya bakamazsak? Tüy dökecek, hareketli olacak. Ben katlanabilir miyim?" diye düşünmüştüm. Eve alıp getirdiğimiz ilk bir hafta "eyvah, ben ne yaptım?" dedim. Üstüne hasta oldu, bakamadım diye gecenin bir yarısı veterinerde hüngür hüngür ağladım.


Kendisi şimdi 7 yaşına yaklaşıyor. Başka bir ülkeye taşındık, taşınma mevzusu ortaya çıktığında ilk aklimiza gelen şey "hemen evraklarını halledelim de çok uzun ayrı kalmayalım" oldu. Bizimle yaşamaya başladıktan 1 ay sonra tek bir gün bile pişman olmadım, aksine hayatımda aldığım en doğru kararmış dedim. Bir hayvanla birlikte yaşamak her insanın deneyelimlemesi gereken bir şey.


Fakat bağ kurmak kolay bir şey değil. İnsanlar başka insanlarla ve canlılarla deneyimler biriktirdikce, duygusal olarak yakinlastikca bağ kurarlar. Dolayisiyla ilk başlarda şüpheye dusmeniz, emin olamamaniz çok normal. Kediniz bir süre sonra sizi tanımaya başlıyor, kucağınıza gelip kendini sevdiriyor. Bir bakışından aç mı yoksa oyun mu istiyor, bunları çözümluyorsunuz. Hayatı paylaşıyorsunuz. Böyle bir canlıyla nasıl bağ kurmayacaksiniz ki? Ama bu anlatarak anlaşılacak bir şey değil.


Velhasıl dezavantajları yukarıda yazılmış zaten. Bunlar her kedi için de gecerli değil bu arada. Benim kedim bütün gece uyur, evde biblolar yerinden oynamaz, hicbir şeyi tirmalamaz, düzenli bakımları yapılır vs. Bu biraz da sizin özverinizle ilgili. Kendi karakterinin yanında küçükken biraz ilgiyle birçok şeyi de ogretebiliyorsunuz. O yüzden dezavantajları tekrar tekrar yazmayacağım ama sevgisi bence dünyalara değer.
0
fraise
(03.02.24)
>

Tek çekincem, çok hareketli veya saldırgan çıkması durumunda buna ne kadar katlanabileceğimi kestiremiyorum. Sakin uysal bi kediyle çok mutlu olurmuşum gibi geliyor. Kedinin sakini uysalı anlaşılır mı? Evetse nasıl?

Yavru kedi sahiplenmeyin. 1 yaşını geçmiş, sakin mi manyak mı ne olduğu belli bir kedi sahiplenin. Hatta ola ki denk geldi, yaşı ilerlemiş ama sahiplendirilmesi gereken kediler çıkıyor bazen, ilk kedi için daha uygun ve kolay olur. Yavru kedi enerjisi canınıza okuyabilir :)
0
kobuzchu kiz
(03.02.24)
(13)

Bir kizin erkek arkadasiyla yasamasi

screwedup2
Turkiyede sizce bir kizin erkek arkadasiyla yasamasina ne kadar oranda aile okey olur, ne oranda olmaz?
Turkiyede sizce bir kizin erkek arkadasiyla yasamasina ne kadar oranda aile okey olur, ne oranda olmaz?
0
screwedup2
(01.02.24)
Kadının yaşı ve maddi kazancı arttıkça sevgilisiyle yaşayabilme oranı da artıyor bence.
0
inawen
(01.02.24)
Kabul edecek ailenin genel nüfusa oranını soruyorsan %5 in altındadır. Ne kadar altında olduğunu bilemem.
0
Mirket
(01.02.24)
Buraya göre normal, büyük şehirlere göre normal, kırsal bölgelere göre değil, fakirsen değil, zenginsen normal, statülüysen normal ... gibi gibi koşullara bağlı.
0
ferenc
(01.02.24)
Bi arkadaşım yaşıyor.

Bence okuma seviyesi yüksek yada aile bağı kopuk gençlerde oluyor.

Aileler genellikle okay olmaz. %98 bile az olur.
0
baldan kaymak
(02.02.24)
Türkiye "bilmiyorum, bilmek istemiyorum, ama tahmin ediyorum" toplumu. Çoğu kişinin kızı erkek arkadaşıyla yaşıyor ama aileler "yalnız yaşıyor" diye biliyor. Bir şeyler tahmin etseler bile sormuyorlar karışmıyorlar, çünkü net olarak "evet onunla yaşıyorum" denirse büyük ihtimalle olay çıkar.

Mesela çoğu baba, kızının erkek arkadaşı olduğunu tahmin ediyor ama iş evlilik gibi konulara gelmeden duyup tanışmak istemiyor.
0
nhk ni youkosu
(02.02.24)
kabul edeceklerin oranı %5-10 arasındadır. ikna aşamasına ihtiyaç duymadan direkt buna okey diyecek mindsete sahipleri soruyorsan, o %1'i geçmeyebilir. bu ülkenin yarısından fazlası sağcı, diğer yarısı da solcu görünümlü sağcı arkadaşlar. nerede yaşadığınızı unutmayın.
0
kent sakini
(02.02.24)
İnanç bence tersine en büyük etken. Yeterince "muhafazakar" hiçbir ailenin buna onay vereceğini sanmıyorum bu ülkede. Paraya, ekonomik özgürlüğe falan bakmaz katı muhafazakar aileler.

Benim hem anne hem baba tarafım son derece muhafazakardır. Evlerden ırak Sülalemde, kızı başörtülü olduğu halde sırf pantolon giydiği için (o da kot veya dar pantolon değil bu arada) yeterince dindar bulmayan ve baskı yapan tipler var düşün.

Bu tarz bir aile böyle bir şeye onay verir mi yani, verir dese biri güler geçerim:)

Türkiye'nin maalesef realitesi bu
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(02.02.24)
%5 bile onay veren çıkmaz.
0
Tisatiaşer
(02.02.24)
türkiye'deki büyük çoğunluk kız evlatlarının evlenmeden bir erkek ile birlikte yaşama konusuna sıcak bakmaz. ama pratikte ailesinden ayrı-tek kalıyor, kız arkadaşıyla kalıyor vs şeklinde süregelen bu durum gerçekte elbette herkesin malumu. yalnızca küçük bir azınlık bu konuda prtatikte ve reelde farklılık gösterebilir. açıkçası bu durum ile eğitim seviyesi veya kazanç ile doğrudan bir korelasyon kurulması kesinlikle doğru değil. ancak kız evladın yaş durumu bu konuda önemli bir parametredir. 35 yaşını geçkin kuzenim bazı günler erkek arkadaşının evinde kalmasına rağmen ailesi tarafından hala kız arkadaşında kaldığı şeklinde bilinir. ailesi elbette şüphelenir bilir vs aslında ama bunu yekten erkek arkadaşında kalıyor şeklinde kabul edip hem kondurmaz hem de sindiremezler.

türk toplumu genel olarak muhafazakardır. muhafazakarlık genelde hep inanç bağlamında düşünülür ama çok bu büyük bir yanılgı. inançsız olupta muhafazakar olan çok insan var.
bizim toplumumuzda en son babalar duyar diye klişe ama gerçek bir tespit var. ailelerin ekseriyeti böyle bir durumu kabul etmez. ama ironik bir şekilde önemli bir kısmı buna engelde olamaz. sadece potansiyel olarak reddeder. ve yüzleşmek istemez.
0
ezkaza
(02.02.24)
binde bir ve altı diyorum
0
ananiyimioguz
(02.02.24)
Okey olmak, açık onay anlamına geliyorsa binde birden de azdır herhalde. Kapalı onay (ses etmemek, bahsetmemek) belki yüzde 1.
0
nic cage
(02.02.24)
Bir kadın olarak söylüyorum %1dir kabul edilme oranı.

Evlenmeden önce sevgilimle yaşadm ama ailem başka şehirdeydi. Hiç görmediler. Görselerdi muhtelemen şimdi yaşamıyor olurdum.
0
turuncu tonlarda
(02.02.24)
sessiz onaylama baskin olmak uzere %7-8. konu komsu bilmesin yeter diyeni de var, cikarlarina uygun dustugu icin memnun olani da, bunu dogal karsilayani da, hepimiz bilelim ama seni mervelerde zannedelim diyeni de. istanbulda her turlusu vardir da anadoluda sanmiyorum. bireyselligi kabullenmislikle alakali bi durum bunu da sosyo-ekonomisi iyi olanlar cogunlukla kabul ediyor. manitasiyla yasayan biri olarak parasiz kadinlarin yapmamasi gereken bir eylem oldugunu dusunuyorum. ya aile karsilayacak ihtiyaclarini ya kendi. tersi cinsiyetler icin de gecerli. hem bireysellik hem geleneksellik karisir na-makul
0
ala09
(02.02.24)
(12)

Deniz kenarında hiç tatil yapmayan birinin soruları

ya ben lan neyse
ben hayatım boyunca antalya, muğla vs. gidip tatil yapmadım. oralara tatile gidersem kesin esnaf beni kazıklar ya da çeteleşmiş mekan sahipleri beni kazıklamaya çalışır ve itiraz ettiğimde çoluğumun çocuğumun yanında döver gibi bir algım var. oralara gidip kimseyle kavga etmeden, kazıklanmadan tatil
ben hayatım boyunca antalya, muğla vs. gidip tatil yapmadım. oralara tatile gidersem kesin esnaf beni kazıklar ya da çeteleşmiş mekan sahipleri beni kazıklamaya çalışır ve itiraz ettiğimde çoluğumun çocuğumun yanında döver gibi bir algım var. oralara gidip kimseyle kavga etmeden, kazıklanmadan tatil yapmak mümkün mü?
0
ya ben lan neyse
(31.01.24)
her şey dahil otele gidiyorsunuz. hiç bir şeye karışmıyorsunuz. arada çarsısını turistik yerlerini gezerim diyorsanız. önce google haritalardan yemek yenilecek mekanlar da dahil yorumlara bakıp o şekilde gidip süprizlerle karşılaşmıyorsunuz.
0
limonlu eksi
(31.01.24)
mümkün. fiyat sorup beğenmezsen başka yere gidebilirsin. büyütecek bi şey yok.
0
jelly bear
(31.01.24)
ev kiralarsan pek bir problem yaşamazsın. zaten köşe başı a101, bim, migros, carrefour dolu. yani hiç esnafla muhatap olmadan (sadece belki bakkal ile) tatilini bitirebilirsin.

öte yandan otel veya tatil köyüne gidersen kazıklanmaktan ayrı olarak, belki sana pahalı ama sezona göre ucuz fiyata aldığın hizmetin kalitesini düşük bulabilirsin.
0
malheiros
(31.01.24)
Yakinlarim antalya'da esnaf. Esnaftan alisveris yapiyorsaniz (ozellikle sahildekilerden) pazarlik yapin, aliskinlar dovmezler korkmayin. Kufur hakaret etmediginiz surece niye saldirsinlar ki? Bunlari yapsaniz bile ugrasacaklarini sanmiyorum ama neyse. Pazarliga yanasmiyorlarsa da almazsiniz, baska yere gidersiniz. Ama soyleyeyim yani kaziklanmadiginiza ikna oldugunuz pazarlikta bile guzel kitlemis oluyorlar, bosuna buna takilmayin. Kar marjini duysaniz akliniz cikar. Kazigi kabullenin.
0
nic cage
(31.01.24)
Cok fazla haber izlemissin ve etkilenmissin hocam oyle birsey yok
0
Zetnikov
(31.01.24)
Birçok restoranın önünde menü var, önce bakıp sonra içeri girebilirsiniz. Ben bazen içeri girip menüyü isriyorum beğenirsem oturucam diyorum. Beğenmezsem kolay gelsin iyi günler diyip çıkıyorum.
Hediyelik eşya da almıyorum öyle yerlerde hiç.
Otel konusunda da daha önce tanıdıkların gittiği bir yer bulup erken rezervasyon yaptırırsanız kazıklanma filan olmaz sanırım.
0
turuncu tonlarda
(01.02.24)
her şey dahile gidince de kazıklanıyorsunuz ya aslında :D ama bir kere vereyim, işin içinden çıkayım, sonra başım ağrımasın diyorsanız her şey dahil mantıklı. ama 3. günden sonra sıkılma ihtimali yüksek. e otele o kadar para verdikten sonra da dışarıda yemek yemek saçma oluyor. bilemedim. ama yorumlara vs bakarak giderseniz sorun yaşamazsınız. zaten menüler fiyatlı oluyor. yiyip içtikten sonra niye itiraz edesiniz ki?
0
elorelia
(01.02.24)
niye kazıklasın her mekanda fiyat listesi var sorarsın kafana yatarsa girersin. bodrum çeşme taraflarında uçuk fiyatlar olabiliyor ancak diğer tatil yörelerinde daha seçici olabilirsin. didim diğer tatil yörelerine göre daha uygundur.
0
mikahakkinen
(01.02.24)
öncelikle evet mümkün. o yüzden eylül 15- ekim 15 ya da mayıs 15- haziran15 arası gidin.
0
yoktan adam
(01.02.24)
kral bu nasıl hayal gücü puhahah git gez tatilini yap. kafanda bu kadar kuruyorsan her şeyi orası çok kötü ama hemen değiştir bu düşünce yapısını
0
mhmtt
(01.02.24)
bence deniz kenari tatili otel tavsiyesinden once daha onemli bir problemi cozmen gerek. pazarlik korkusu deyip gecmemek lazim. otorite figurlerine karsi istem disi bir korku soz konusu bence. anksiyete(sosyal) gibi gorunuyor.
0
dokunmakalbime
(01.02.24)
tabiki tatile gidin ancak bu tatilden mahrum kalmanızdan çok daha önemli bir şey var bence. aşırı kaygılarınızla alakalı mutlaka bir uzmana başvurun. terapi herkese iyi gelen, hayata bakışınızı olumlu anlamda çok geliştiren bir deneyim/tedavi. lütfen es geçmeyin.
0
kent sakini
(01.02.24)
(7)

Yine bir kira sorusu

Dormicumm
Merhabalar , halihazırda 3 yıldır aynı dairede oturmaktayım. Geçen yıl kirama %110 zam yapıldı.Bu sene de tekrar %100 ün üzerinde bir zam talep ediliyor emlakçı tarafından. Acaba bu yaptırım ne kadar yasal? Evi tutarken imzalamış olduğum tahliye sözleşmesi nedeniyle emlakçı sizi daireden ev sahibi ç
Merhabalar , halihazırda 3 yıldır aynı dairede oturmaktayım. Geçen yıl kirama %110 zam yapıldı.Bu sene de tekrar %100 ün üzerinde bir zam talep ediliyor emlakçı tarafından. Acaba bu yaptırım ne kadar yasal? Evi tutarken imzalamış olduğum tahliye sözleşmesi nedeniyle emlakçı sizi daireden ev sahibi çok kolay çıkartabilir söyleminde bulundu. Bunun doğruluk payı nedir? Yardımcı olabilecek arkadaşlara teşekkürlerimi iletiyorum
0
Dormicumm
(30.01.24)
Evi tutarken imzaladiginiz tahliye taahhudunde tarih yaziyor mu? Imzalama tarihi?
0
nic cage
(30.01.24)
Tahliye taahhütnamesinin evi kiralarken alındığını ispatlayabilirseniz, yani sizde tarihi olmayan bir fotokopisi veya fotoğrafı varsa sallayın gitsin. Yoksa bile emlakçıya blöf yapın, ben boş tarihli taahhütname verdiğimin fotoğrafı var, avukatımla da konuştum siz istersen dava açabilirsiniz deyin. Ayrıca yaptığı zam da yasal değil.

Tabii burada siz kiraları sözleşmedeki kişinin hesabına yatırıyor olmanız da önemli. Siz de avukat bulup çalışın, ihtiyaç yoksa zor tahliye eder.
0
malheiros
(30.01.24)
Bende bir örneği yok malesef.emlakciya taahhutnameyi gorebilir miyim diye sorduğumda imkansiz dedi.ilk giriste imzalamistim 3 yil once tarih var mi bilmiyorum
0
🌸Dormicumm
(31.01.24)
%25 üstü yasal değil ama %25'te etik değil. Her şeyin fiyatının 3 katına çıktığı, %200 enflasyon olan bir ortamda %25 teklif etmek ayıp.

Ancak kiracılarında geliri %200 artmıyor tabii ki, ev sahiplerinin de buna anlayış göstermesi lazım. Geçen seneden bu yana maaşınız yüzde kaç artmış ise, o kadar zam teklif ederek anlaşmaya çalışın.

Tahliye taahhütnamesini düzgün almışlar ise, kısa sürede sizi çıkarabilirler.

.
0
kartallar yuksek ucar
(31.01.24)
Tahliye düzgün alınmış gibi o yüzden kolayca çıkarır. Imza benim değil vs diye karşı çıkabilirsiniz ama ancak süreci uzatır biraz da sonuçta dava masrafları falan ile gene cikarirlar.
Yüzde 25 haksiz, her sene yüzde 100 zam isteyen daha da haksiz. ama yapacak bir şey yok.
0
logisticsmanager
(31.01.24)
www.trthaber.com
Haberde, kiracı tarihsiz imzaladığını ve tarihin sonradan eklendiğini iddia ediyor ama mahkeme ev sahibini haklı buluyor.
Yani emlakçı doğru söylüyor, tah taah imzaladınızsa.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(31.01.24)
"İmza benim değil" dediğiniz zaman incelemeye gönderiyorlar. İmza sizin çıkarsa, yalan beyandan 1-1,5 sene ceza alıyorsunuz. Şu an yatarı yok, para cezasına çevriliyor sanırım.

Ancak hükümet seçimden sonra, 1 gün için bile hapis cezası getirmek istiyor. Siz tam para cezası verip, hallederim derken, 1 sene süreç sonunda kendinizi cezaevinde bulabilirsiniz.


.
0
kartallar yuksek ucar
(31.01.24)
(7)

İstanbul’da yaşayanlar kendinizi nasıl rahatlatıyorsunuz?

psmstc
Ben 3-4 yıl küçük bir şehirde yaşadım. O pastoral ortamın uzanan yeşil ovaların rahatlamasını İstanbul’da bulamıyorum. Heryer kalabalık, bolca beton ve araba. İstanbulda bu şartlarda siz nasıl rahatlıyorsunuz? Araç sesinin olmadığı yeşil bir alan gördüğümde resmen çölde su bulmuş gibi seviniyorum.
Ben 3-4 yıl küçük bir şehirde yaşadım. O pastoral ortamın uzanan yeşil ovaların rahatlamasını İstanbul’da bulamıyorum. Heryer kalabalık, bolca beton ve araba. İstanbulda bu şartlarda siz nasıl rahatlıyorsunuz?

Araç sesinin olmadığı yeşil bir alan gördüğümde resmen çölde su bulmuş gibi seviniyorum.
0
psmstc
(29.01.24)
sahile gidip kayalıkta veya bankta oturup denizi seyrediyorum.
0
tabudeviren
(29.01.24)
kalabaligin azaldigi gun ve saatlerde cikmaya dikkat ediyorum. cok daraltirsa adalara kacis
0
ala09
(29.01.24)
Belgrad ormanında çok çeşitli yerler var. Sarıyerdeki kapıdan girerseniz daha nezih bir ortam oluyor. Genelde tabiat parklarının girişe yakın yerlerinde mesire alanları olur, o kalabalığı arkanızda bırakınca spor amaçlı yol şeklinde uzun yürüyüş parkurları var. Yol olmasın derseniz doğrudan ormanın içini dolaşan trekking parkurları da var.

Belgrad ormanı doğal orman olduğu için istediğiniz kadar ağaç, çiçek, böcek, mantar, hayvan falan bakabilirsiniz. Ormandan daha pastoral bir şey bulamazsınız zaten.

Yanınıza bir tane kitap, bir termos kahve bir de sırta takılan açılır kapanır sandalye alın bir köşeye kurulun.
0
akhenaten
(29.01.24)
Geceleri yürüyorum, rahatlatan tek sey bu hem sakin oluyor. Yesillik arayisim yok, cunku araci olmayan biri icin kolayca ulasilabilir sakin yesil bi alan yok. Kabullendim.
0
nic cage
(29.01.24)
hafta sonu sabah 7-11 arası çok güzel İstanbul.
0
gule gule
(29.01.24)
Cumartesi Pazar günleri erken saatte kalkıp (6-8 arası) kalkıp sahilde uzun koşular yapıyorum (12-30 km.) sonrasında İstanbul ile işim bitiyor desem yeridir :)
0
kumandanim
(30.01.24)
rahatlatamıyorum, en ufak bir güzelliğe ulaşmak için bile o trafik kaosuna girmek gerekiyor. Mecburi hizmetim burası olmasa beş dakika durmam.
0
biravekahve
(30.01.24)
(6)

Emekli olmanıza ne kadar kaldı?

suyin
+ emekliliğinizi nasıl hayal ediyorsunuz? (alttaki sorunun üstüne garip oldu sanki ama bu soruyu sormak için girdim duyuruya)
+ emekliliğinizi nasıl hayal ediyorsunuz?
(alttaki sorunun üstüne garip oldu sanki ama bu soruyu sormak için girdim duyuruya)
0
suyin
(28.01.24)
Ömrüm kadar yıl kalmış, 30 yıl.. Haliyle hayal etmiyorum. Emeklilik yasina daha eklerler biz emekli memekli olamayiz zaten. Omur boyu kolelik <3
0
nic cage
(28.01.24)
Emeklilik, sigorta prim gün vs e-devlete,girip hiç bakmam.

Kanun değiştiğinde o ana dair hesaplar da değişiyor ne de olsa.
Maaşlara yapılacak zam oranları da öyle. Merak etmem pek.
Hesaba yatanı alıyoruz sonuçta.
Sızlanmayla,merakla maaşın arttığını görmedim zaten.

Ölüm geldiğinde dünyaya dair bu tür sancılarımız bitecek diye düşünürüm.
0
diyecevaplandı
(28.01.24)
@nic cage, +1

16 milyon emekli varken, 43 yaşından itibaren 2 milyonu aşkın insanı eyt ile emekli etmişlerken ve 2023 itibariyle artık yıllık emekli sayısı doğum sayısını çok aştığı için 20-30 sene emekli olabileceğimizi pek sanmıyorum. daha doğrusu kağıt üzerinde emekli olacağız da, 20 sene sonra bize yaşlı bakım parası gibi bişey verecekler. bu yüzden bes ile yürüyorum.

emekliliğimin çoğunu futbol maçları izleyerek, boş takılarak ve kahvehanelerde geçirmeyi planlıyorum.
0
avatar is back
(28.01.24)
eyt'ten emekli olduk şükür. emekli olmamış gibi ara vermeden çalışmaya devam. çok zaman vardı o yüzden hayalim yoktu. kendime safir bir kolye satın aldım. 3 seans masaj satın aldım ve yurtdışı gezisi hediye ettim. şimdilik bu kadar şey yaptım. 1 yıl olacak bu arada emeklilik. asdfghjklşi
0
naksidil
(28.01.24)
14 sene var. Şu an o yaşımı hayal edemiyorum. Anamsız babamsız zor olur o yıllar.
0
mikahakkinen
(28.01.24)
sgk emekliliği, kademeli emeklilik çıkarsa 5-10 sene sonra. çıkmazsa 2040 :)

emekli olmayı düşünmüyorum. bu sene c level maaşlı işimi bırakırım. yetti kölelik.
0
gabe h coud
(28.01.24)
(5)

Anlık unutkanlık yaşıyor musunuz? Bir çözüm yolu bulabildiniz mi?

anaphylacticshock
Arkadaşlar Merhaba, Aranızda sık sık ANLIK UNUTKANLIK yaşayanlar var mı?Yani benim bildiğim bu herkese olur. "Ne yapacaktım ben ya?" "Niye bu odaya geldim şimdi ben?" "Ay aklımda ne vardı benim?" gibi. Bu aralar bende çok sık olmaya başladı bu durum. Anlık olarak ne yapacağımı, ne aradığımı falan un
Arkadaşlar Merhaba,

Aranızda sık sık ANLIK UNUTKANLIK yaşayanlar var mı?
Yani benim bildiğim bu herkese olur. "Ne yapacaktım ben ya?" "Niye bu odaya geldim şimdi ben?" "Ay aklımda ne vardı benim?" gibi.
Bu aralar bende çok sık olmaya başladı bu durum. Anlık olarak ne yapacağımı, ne aradığımı falan unutuyorum. En fazla 5 sn sonra aklıma geliyor ama gene de can sıkıcı.

Bir anlığına donup sonra kaldığı yerden devam eden telefon gibiyim. Yani işlevselliği var ama akıcılık konusu sıkıntılı.

Devamlı "Ne arıyordum ben? Haa gözlük." ya da "Neye bakacaktım ben ya? Haa şu." durumu yaşıyorum ve moralim bozuluyor.

Biraz stresli biriyim. Orta derecede uyku apnem ve haşimatom var. Bir de son 1 aydır geceleri hiç verimli uyuyamıyorum. Uykularım hep bölük pörçük.

Bunlardan dolayıdır herhalde diyorum ama emin olamıyorum.
Sizde de oluyor mu bu durum? Siz ne tarz bir çözüm geliştirdiniz?

Günlük rutin içinde bu durumu daha az yaşamak için ne yapmalıyım? Pratik, işe yarayan bir çözüm yolu var mıdır bildiğiniz?

Bu arada düzenli vitamin takviyesi kullanıyorum. (B12, D, Çinko Bakır, Magnezyum) Yani o yüzden olacağını pek sanmıyorum.
0
anaphylacticshock
(28.01.24)
b12, d vitamin falan.
0
Lubb
(28.01.24)
Teşekkür ederim ama vitamin eksikliği olamaz. Düzenli olarak vitamin takviyesi kullanıyorum. (B12, D, Çinko Bakır, Magnezyum)
0
🌸anaphylacticshock
(28.01.24)
Benim hayatım unutmak üzerine. Belki sorunumuz aynı değil ama bende adhd var. Psikolog meditasyon ve anda kalma egzersizleri vermişti. Anda kalmaktan kastım, aynı anda bir kaç şey yapmamak. Yemek yerken bir şey izlememek, bir şey izlerken telefona bakmamak gibi. Konsantre olarak bir şeyler yapmadığım için unutkanlığımı arttırıyormuş.

Meditasyona başladığımda konsantrasyonum ve unutkanlığım iyiye gitmişti gerçekten. Sonra bıraktım üşenmekten.

12den önce uyuyup, uykuyu almak da bende çok etkili oluyor. Uykusuzluk kaynaklı da olabilir.

Takviyeleri sizin öyle almanız bir parametre değil. Kan tahlili olduktan sonra eksikleri doktor verir, doktorun dediklerini kullanıp bittikten sonra tekrar kan tahlili verilir ve son duruma bakılır. Belki de takviye kullanıyorsunuz ancak emilim gerçekleşmiyor. Böyle bir durum varsa farklı bir yol izler doktor.
0
jazzabel
(28.01.24)
Ben bir suredir boyleyim, ustelik sornadan aklima da gelmiyor. Oyle devam ediyorum bakalim henuz hayati bi seyi unutmamisim gibi duruyor. Cok onemli olsaydi zihnim tutar birakmazdi onu, unutuyorsa vardir bi bildigi :)))
0
nic cage
(28.01.24)
Diyelim sözlükte bir şey okuyorum, aklıma başka bir şey geliyor "aa buna wikipedia'da bakayım" diyorum. wikipedia'yı açıyorum. niye açtığımı unutuyorum. genellikle bir kaç saniye sonra hatırlıyorum. arada hiç hatırlayamadığım da oluyor.

uyku düzenimin bozuk olduğu zamanlarda bu durumlar artıyor. bir ara düzenli olarak sudoku çözüyordum iyi geliyor gibi sanki. bu arada bahsettiğiniz vitamin takviyelerini kullanıyor olmanız ilgili vitaminlerin sizde yeterli miktarlarda bulunduğunu garanti etmez. kan değerlerine baktırmak gerekiyor özellikle D vitamini konusunda.
0
pispinti
(28.01.24)
(9)

İnce çorapla donulmuyor mu?

Kahvedesu
İçi peluş çoraplar var. Onlardan bende yok ama ince çorapla da donuyorum. Bu kızlar donmuyor mu?
İçi peluş çoraplar var. Onlardan bende yok ama ince çorapla da donuyorum. Bu kızlar donmuyor mu?
0
Kahvedesu
(24.01.24)
Yoo ben donmuyorum, bu bana ozel de olabilir
0
mor oje
(24.01.24)
Eteğin altına tayt, botun içine kısa çorap giyiyoruz donmuyoruz
0
photo85
(24.01.24)
Şu kız da donuyormuş :)

twitter.com
0
Mirket
(24.01.24)
Çalışma ortamı, kafeler sıcak oluyor zaten. Soğuk olan dışarısı. Yürüyorsanız, toplu taşıma kullanıyorsanız evet üşürsünüz.
0
ruhen hastayim ben
(24.01.24)
Hava 0 derece göbek açık. Göbeği açığın ayağı mı donar?
0
mikahakkinen
(24.01.24)
Acaba ben yasliyim ondan mi? Direkt circir oluyorum.

Ruhen hanim orasi İstanbul, burasi Ankara -8 derece.
0
🌸Kahvedesu
(24.01.24)
@arbdre bu nasil giyinme? Eteğin altina termal çorap bile oldukca kotu duruyor. Tayt ustune corap mi giyiyorsun? Foto var mi merak ettim.
0
🌸Kahvedesu
(24.01.24)
Donmuyorum. Zaten disarda cok durulmuyor, durdugumda da bi sure usumeyi gayet tolere edilebilir gordugum icin kat kat giymiyorum. Fazla veya kalın giyinince bunaliyorum. Sokakta yatmadigimiz surece usumenin bi zarari yok.
0
nic cage
(24.01.24)
dışarıda geçirilen süre kısaysa hiç sorun değil. avm gibi yerlerde tişört, babet giyiyor insanlar. bazı barlarda da hakeza aşırı sıcaktan sıkıntı çıkabiliyo kar kış farketmez.
0
ala09
(24.01.24)
(14)

35 yaşından sonra

stejerners
35 yaşından sonra anne olan var mı?
35 yaşından sonra anne olan var mı?
0
stejerners
(20.01.24)
Kardeşim, ben o civardayım ve annelikten biraz uzağım. Düşünüyasınız tam zamanı
0
cccbehzatccc
(20.01.24)
çoğu akrabam o yaşlarda doğurdu
0
ala09
(20.01.24)
ablam 40 yaşında doğurdu..
doğumdan önce iki kez düşük yaptı ama. birinde ciddi bir tehlike atlattı.
0
tabudeviren
(20.01.24)
Yengem 35+ydi, 40 yakindi.
Is arkadaşım 42 civarında yaptı.

Ikisinde de hiç sorun olmadi. Hatta is arkadaşım üstüne bir çocuk daha yapti, cocuklar sap sari fin genli yumurta gibi cocuklar.
0
logisticsmanager
(20.01.24)
Bir arkadaşım 44'ünde doğurdu daha yeni.
0
put it in your appropriate place
(20.01.24)
Annem 38inde kardesimi dogurdu.
0
nic cage
(20.01.24)
Annem 41 yaşında kardeşimi dogurdu.
0
limonlu eksi
(20.01.24)
Kuzenim 41 yaşında sorunsuz doğum yaptı. Hatta çeşitli sağlık sorunları vardı bildiğim kadarıyla, ona rağmen sıkıntı olmadı.
0
e mice
(20.01.24)
Annem beni 36’sında, kardeşimi 40’ında doğurmuş.
0
ruhen hastayim ben
(21.01.24)
Annem kardeşimi 36 yaşındayken doğurdu.
0
peki madem
(21.01.24)
Halam ilk evliliğinde çok talihsiz bir evlilik yapmıştı, o olaydan sonra evlilik ve anneliğe baya mesafeliydi. Sonra 40 yaşında 2.evliliğini yaptı 43te anne oldu.

İşten dolayı tanıdığım biri vardı o da 42sinde mi ne anne olmuştu.
0
turuncu tonlarda
(21.01.24)
Ben, hem de iki defa. İkincisi 39'un sonunda
0
SiyamkedisiZorro
(24.01.24)
baya var 40+'da çok var
0
duyurukullanıcısı
(24.01.24)
Bir arkadaşım 37'de diğeri 35'te doğurdu. Ayrıca birlikte çalıştığım bir kadın da 38'de doğurdu. Çocukları da kendileri de sağlıklı. Zihinsel sağlığı bilemem ama tabii. Bir tanesi çalışmaya dönmedi doğumdan sonra. Diğer ikisi eşleri de çalıştığı için bakıcıdan bakıcıya koşuyorlar. Üçü de ailelerin "sen doğur, biz bakarız" yalanına inandıkları için pişmanlar(!). :)
0
nawar
(24.01.24)
(13)

sorum kadın duyuruculara - tektaş

baldan kaymak
Sizce tektaşın karatı özelliği önemli mi?Fiyat aralığı ne olmalı, kusursuz bir teklif için? Ne beklerdiniz böyle bir teklifte.
Sizce tektaşın karatı özelliği önemli mi?

Fiyat aralığı ne olmalı, kusursuz bir teklif için? Ne beklerdiniz böyle bir teklifte.
0
baldan kaymak
(17.01.24)
3 kadina sordum. Onemli dedik hep bir agizdan. 0.30 karat civari ve E rengini ideal bulduk

Sirkeci'deki pirlantacilar onerildi. 50.000 tl civari su an
0
ala09
(17.01.24)
Kendi adıma konuşacak olursam bence tektaş çok gereksiz bir şey. Ona vereceği parayla sokakta yaşayan hayvanlara mama alsa, tedavi ettirse ve kısırlaştırsa daha mutlu olurdum. @ ala 50.000 TL demiş o parayla epey bir şey yapılır.
0
rock n roll
(17.01.24)
Ben evlenmeden önce eşime "sakın tektas alıp gelme, kabul edeceğim varsa da etmem" demistim. İdeolojik ve humanistik nedenler yüzünden tektaşa karşıyım. İstemiyorum ve takmıyorum. Tektasiyla ortamda övünen insanları da bayağı bayağı asagiliyorum. Elmas endüstrisiyle ilgili biraz araştırma yapan herhangi biri de benden çok farklı düşünmez sanirim.

O yüzden illa yüzük olacaksa küçük atölyelerde kişiye özel tasarlanan, sade ama anlamlı bir yüzüğü bin kere pahalı tektaslara tercih ederim. Yüzük hiç olmasa da olur. Benim yok. Düz alyans takıyorum sadece.
0
fraise
(17.01.24)
Tektaş aşırı gereksiz bir şey. Kaç karat olduğu anlaşılmıyor bile bilmeyen biri tarafından. Ben istemiyordum ama kocam almıştı evlilik teklifi için. Arada takıyorum ama genelde aklıma bile gelmiyor bir köşede bekliyor.
0
Gradient_tabanlı_mor
(17.01.24)
Sevgiliniz hanım böyle şeylere önem veriyorsa varlığı, karatı, özelliği, rengi her şeyi önemli.

Sevgiliniz hanım tektaş olayını seviyor ama elmas endüstrisine karşı hassassa çok güzel sentetik taşlar var, swarovski başta gelmek üzere sentetik taşlara bakabilirsiniz.

Ha bence @fraise +1
Elmas fiyatları endüstri şişirmesiyle yükselmiş, gerçek kıymetinden kat kat daha pahalıya satılıyor. Yatırım desen yatırım değil, estetik desen sentetiği aynı işi görüyor.
0
kobuzchu kiz
(17.01.24)
Tektaş alması bile negatif bir şey olur. @fraise+1
0
Amaranta ursula
(17.01.24)
Karat marat anlamadigimdan sahte bile olsa fark etmezdim. Ama tektasli teklif benim de hosuma gitmez. Usta isi mutevazi bi sey daha anlamli, ozel, biricik. Sevgiliniz de boyle mi dusunur caktirmadan sorsaniz iyi olur.
0
nic cage
(17.01.24)
Merhaba, cevaplardan da anlaşıldığı üzere kişiden kişiye değişiyor.
Şunu söyleyeyim öncelikle kusursuz tekliften kastınız ne ? Çünkü bu da kişiden kişiye değişen bi' şey.
Teklif kusursuz olacaksa taş da kusursuz olacak :) Yani en iyi renk - D color -
en iyi berraklık - FL diye geçer - mı olmalı?

Alip alınmaması gerektiği başlı başına bi' tartışma, o kısmı geçtikten sonra alınacaksa bütçeyi çok aşırı zorlamadan alım gücünüze göre belirli bir boy, renk vb. belirleyerek onun üzerinden ilerlemek en mantıklısı.
0
kumandanim
(17.01.24)
bu islerin pro su sayilirim. tavsiyem karati ne kadar buyukse o kadar iyi. beraklik iviz zivir bakma. tek tas olayinda en iyi pirlanta en buyuk pirlantadir. kadinlar kendileri icin degil diger kadinlara gostermek icin aldiriyor o tasi.
0
paudi
(17.01.24)
0,3 karat çok küçük. 0,5'ten aşağısı çok minik gözükür.

0,5-0,7 karat, VS, D-E
0
gabe h coud
(17.01.24)
Aslında ağzından biraz laf alabilseniz ne güzel olur. Benim çevremde kadının yakın arkaşlarına da sorulabiliyor. Pırlanta, renkli taş, imitasyon olarak ne istiyor. Sevdiği model, kesim nedir onu bilmek lazım. Pırlanta seviyorsa baget almayın mesela. Rengi ortalama üstü olursa iyi olur. Sarımsı bi rengi olmamalı.
Taşın büyüklüğü bence önemli. Benim çevremde 0.60-1 arası alınıyor. Ben büyük taş sevdiğim ama o kadar da para vermeyi gereksiz bulduğum için 0.80 büyüklüğünde beyaz topaz yaptırdık.

Kapalıçarşı civarında üretim yapan yerlere gidince model beğendiğinizde bütçenize uygun taş büyüklüğü ve rengi gösterip ona göre üretiyorlar. Seçeneğiniz daha fazla olur.
0
jazzabel
(17.01.24)
Daha ayrıntılı bilgi de verelim burada dursun.

taş boyuna girmiyorum, alabileceğiniz en büyük boy ama bana sorarsanız 0,30 dan küçük almayın, bütçe büyüğüne yetmiyorsa almayın, yerine farklı bir taş veya sevdiği altın bir yüzüğü alın.
taş rengi; H renkten sonrası farkedilir derecede beyazdan sarıya doğru gider. D veya E renge girmenize gerek yok, bütçe varsa F tamamdır, yoksa H renginden öteye gitmeyin, yani minimum H rengi diyelim.
berraklık; FL hiç gerek yok, VVs hiç gerek yok, VS gerek yok, temiz SI bulursanız alın geçin - tercihen SI 1 -

kilit kriter şudur; yüksek renk - düşük berraklık.

berraklıkta yüksek berraklığa extra para vermenize gerçekten gerek yok, çünkü son tüketicinin çok net anlayabileceği bi' durum değil. burdan 100 kişi çevir iyi bi SI 1 ile VVS dahi ayıramazlar, net söylüyorum. Ayırt eden de ilk bakışta ayırt edemez.
Ha bütçe varsa kesinlikle büyük taş, D renk ve IF berraklık, bunu konuşmuyoruz zaten:)
0
kumandanim
(18.01.24)
Burdaki kadınlara çok aldanma derim. Ben tektas istemem deyip evlilik arifesine geldiklerinde diğer arkadaşlarıyla taş buyuklugu kıyası yapan arkadaşlarım var çevremde. Mümkün olabilecek en büyük karayı seçersen iyi olur, sonra büyütmeye falan çalışıyorlar bir ton masraf:)
0
adventchant
(19.01.24)
(9)

Better Call Saul dizini izleyeyim mi?

Bir ben var benden şurada
Şu nedenle soruyorum: Breaking Bad dizisinden nefret eden bir insanım, eşin dostun zorlamasıyla birkaç defa izlemeye çalıştım ama her defasında 3-4 bölüm sonra daha da nefrettim ama bu diziyi izlemek istiyorum, spin-off olduğu için "diğerini izlemezsen bunu anlamazsın birbiriyle bağlantılı konular b
Şu nedenle soruyorum: Breaking Bad dizisinden nefret eden bir insanım, eşin dostun zorlamasıyla birkaç defa izlemeye çalıştım ama her defasında 3-4 bölüm sonra daha da nefrettim ama bu diziyi izlemek istiyorum, spin-off olduğu için "diğerini izlemezsen bunu anlamazsın birbiriyle bağlantılı konular boşuna zaman harcama" gibi bir durum olabilir mi yoksa küçük atıfların dışında bağımsız bir yapım mı acaba, diğerini izlemeden de izleyebilir miyim?
0
Bir ben var benden şurada
(16.01.24)
breaking bad izlemiş biri kadar zevk alamazsınız.
0
summerjam0306
(16.01.24)
izlersin ama breaking bad izlersen daha güzel zevk alırdın.

breaking bad sevmediysen bunu da sevmemen olası. sevilmeyecek diziler değiller. imdb 9 dizilerden bahsediyoruz. breaking bad 9.5 hatta
0
jelly bear
(16.01.24)
Her ne kadar bb deki konulara değinmeler olsa da farklı bir hikaye gibi düşünebilirsin. anlamasına anlarsın ama breaking bad i sevmediysen bunu da sevmezsin bence. Aynı evrende geçiyor benzer olay anlatımı var.
0
nuevo
(16.01.24)
konular farklı rahat rahat izlersiniz.
bende bb'den sonra bcs izleyememiştim sonra tekrar denediğimde ulan ben bunu neden beğenmemişim demiştim, bazen 1-2 sene sonra beğenmediğin şeyi beğenebiliyorsun
0
eja
(16.01.24)
Breaking Bad'i sevmeyen biri olarak söyleyeyim Better Call Saul'u sevmiştim.
0
clones
(16.01.24)
Bb izleyememistim. Bcs en sevdigim dizilerden.
0
nic cage
(16.01.24)
better call saul ayrı bir dünya bazı ufak göndermeleri kaçırabilirsin ama tamamen bağımsız izlenebilir. ayrıca bcs bb'den çok daha iyi bir dizidir.
0
orpheus
(16.01.24)
İzlenir ama göndermelerin ve eski karakterlerin birbiriyle olan ilişkilerini kaçırırsın. Ayrıca Breaking Bad sevmeyen adam Better Call Saul'u da sevmez bence. Ben ikisinin de üstünden 3'er kez geçmişimdir, arada spesifik bölüm açıp hala izlerim.
0
kimlanbu
(16.01.24)
BCS Breaking Bad'e göre çok daha yavaş ilerleyen bir dizidir. BB seyretmediysen sıkılabilirsin.
0
congratulationsyouwon
(16.01.24)
(6)

sizce bir film, iki güne yayarak izlenir mi?

kehende
bazen uykum geliyor veya işim çıkıyor ve yarısında kesip ertesi günü devam edesim geliyor. sizce bu şekilde izlemek filmden alınan keyfi kaçırır mı?
bazen uykum geliyor veya işim çıkıyor ve yarısında kesip ertesi günü devam edesim geliyor. sizce bu şekilde izlemek filmden alınan keyfi kaçırır mı?
0
kehende
(14.01.24)
ben sevmiyorum bolmeyi ama bazen dikkatimi de veremiyorum. o yuzden bir arkadas cagirip onunla izliyorum veya evine gidiyorum ki sosyal baski olussun, mecburen bir denemede bitireyim.
0
hot potato
(14.01.24)
Sıkıntı yok ya, kızmaz kimse
0
nedenmis
(14.01.24)
The Irishman'ı 30 dakikalık mini dizi gibi 6-7 günde izlemiştim. 3.5 saatlik filmdi. keyif de benim kahyası da benim. nasıl keyif alıyorsanız öyle izleyin.
0
ilgeru
(14.01.24)
Ben bir haftaya kadar bölebiliyorum, gayet güzel oluyor
0
foster
(14.01.24)
Izlenir, bişolmaz. Ben de yapiyirum arada keyfi kacmiyor.
0
nic cage
(14.01.24)
izlenmez
0
psipsipsi
(14.01.24)
(8)

Bir gun olecek olmak ne hissettiriyor

Kittie
Olumden asiri korkan biri olarak beni cok geriyor.Surekli aklimda olmasa da ara ara aklimda.Nasil olucem acaba diyorum. Olunce ne olacak acaba?Icimde sacma sapan sanki ben cok onemli, ise yarar biriymisim gibi ben nasil olurum olamaz boyle bi sey gibi bi duygu da var.Oysa ki ne basarili, ise yarayan
Olumden asiri korkan biri olarak beni cok geriyor.
Surekli aklimda olmasa da ara ara aklimda.
Nasil olucem acaba diyorum. Olunce ne olacak acaba?

Icimde sacma sapan sanki ben cok onemli, ise yarar biriymisim gibi ben nasil olurum olamaz boyle bi sey gibi bi duygu da var.
Oysa ki ne basarili, ise yarayan insanlar olup gidiyor.

Bir de bonus sorum olsun :)
Nasil olmek istersiniz? Ben hep ucak dussun diyorum. Ucaga binerken hic gerilmiyorum bu yuzden. Keske dusse de bitse bu korku diyorum icimden hatta.
Benimle ayni ucakta olmayin tutar mutar dilegim : D
0
Kittie
(13.01.24)
Onceden cok dusunurdum. Bi suredir hiiiiic dusunmuyorum. Ölüm yokmus gibi yasiyorum kafamda.

Ama bu tarz sorular gelince dusundugum, bir gun ölmekten ziyade öldürülecekmişim gibi geliyor. çeşitli saçmalıklardan dolayı böyle bi his yerleşti aklimin bi kosesine.
0
nic cage
(13.01.24)
Yapabileceklerimi yapmaya çalışıyorum imkan varken. Yeni deneyimler, gezmesi, yapması, etmesi.

@dissendiuam +3
0
put it in your appropriate place
(13.01.24)
bir gün ölecek olmak fikri beni inanılmaz rahatlatıyor. yaşıyor olmak daha sıkıntılı hatta.
0
south park in kapusonlu uyesi
(13.01.24)
Uyarın iyi oldu. Senle uçağa falan binmem Kittie.

Ben uykuda pat diye öleyim, kimselere muhtaç olmayayım.
0
Kahvedesu
(13.01.24)
Bir gün olecegimi bilmek hayattan daha çok zevk almamı sağlıyor.
0
Mcfly
(13.01.24)
Nasil olmek istersiniz?
> Bir gece uyuyup uyanmamak istiyorum. fark etmeden.
0
tabudeviren
(14.01.24)
ölümden sonra yaşama inanmadığım için aklıma gelince dehşete düşüyorum. ölümden sonraki yaşamdan emin olsam umurumda olmazdı.
0
nothing in my way
(14.01.24)
bir gun olecek olmak degil sevdiklerimin olmesi korkutuyor beni.
bunu yazmistim facebookta. 1 ay sonra en yakin arkadasim kalp krizi gecirdi, sonra da kaybettik.

onun olumunden sonra acaba ben de olsem iyi mi olur diye dusunmeye basladim. her seyi beraber yaptik, bunu da beraber yapmisiz gibi olsun.

kendi olumumle ilgili en buyuk cekincem, arkamdan annem ve kardeslerimin uzulmesi olur... yakin arkadaslarim da uzulsun istemem ama bunun sonu yok tabi... bir de arkamdan esyalarimin toplanmasi... cok ivir zivirim var...

ben olum sonrasi bir hiclige gittigimize inanmiyorum.
0
supergirl
(15.01.24)
(6)

Karakteri değişen arkadaşınızı uyarır mısınız?

skr1292
Sevdiğiniz biri var ve diyelim ki başka biriyle takıla takıla huyu değişti kötü anlamda. Kendisi farkında değil. Örneğin daha içten pazarlıklı sinsi biri oldu. Kendisiyle konuşur musunuz sen böyleydin böyle oldun vs diye ?
Sevdiğiniz biri var ve diyelim ki başka biriyle takıla takıla huyu değişti kötü anlamda. Kendisi farkında değil. Örneğin daha içten pazarlıklı sinsi biri oldu.

Kendisiyle konuşur musunuz sen böyleydin böyle oldun vs diye ?
0
skr1292
(10.01.24)
Açıkça sen Ayşe ile takılmaya başladığından beri sinsilestin denmez, yani denirse ters teper bence. Ama dolaylı olarak son zamanlarda şöyle şöyle şeyler görüyorum sende denebilir.
0
encokbenisevinnolur
(10.01.24)
Bunu söyleyemiyorsanız arkadaş olduğunuza emin misiniz? İş/okul/asker arkadaşı falan gibi zorunlu ve belirli süreli arkadaşlık değilse söylenir tabii ki. Hatta bam diye söylenir.
0
nawar
(10.01.24)
lol uyardım zamanında. arkadaş ortaktı ama hiç sıkı fıkı olduğum biri değildi. sonra sattı beni. o da farkındadır da işine gelen bir şeyler vardır o yüzden devam ediyordur on beş yaşında değilse. şu yaştan sonra boşverirdim ben.
0
black holes in the sky
(10.01.24)
Uyarmazdım yani başkasının etkisiyle kötü şekilde dönüşmüşse belki kendisi öyleydi ya da başkalarının etkisine giren birisi diye düşünürdüm, bir de herkes değişiyor, bırakma zamanı gelmiş diye yorumlardım.
0
durgunfoton
(11.01.24)
fark etmeden içten pazarlıklı sinsi birine dönüşmek nasıl oluyor çözemedim. öyle birine dönüşebilen biriyse uzak dururum yani denebilecek bi şey yok. size de sinsilik yapar.
0
nic cage
(11.01.24)
bence bosuna baskasina yuklemissiniz mevzuyu. icindeki cikmis. kimseyi uyarmam zira degisim olmaz boyle seylerde. belki hatirlatmak icin "emin misin bu arkadasligin iyi geldigine" minvali hoslanmadigini belli edebilirsin
0
ala09
(11.01.24)
(8)

Bi arkadaşıma tatsız bir espiri yaptım

top_secret
Bi anda ağzımdan kaçıverdi. Biraz ırkçı bi espri gibi. Sonra çok pişman oldum ama o da çok üzüldü. Epey gönlünü almaya çalıştım. Bana epey sitem etti, kızdı. Utandım çünkü böyle biri değildim ben.Şu an normal gibi konuşuyor ama bilmiyorum acaba beni affetti mi?Hiç ummadığım anda bu yaptığımı hatırla
Bi anda ağzımdan kaçıverdi. Biraz ırkçı bi espri gibi. Sonra çok pişman oldum ama o da çok üzüldü. Epey gönlünü almaya çalıştım. Bana epey sitem etti, kızdı. Utandım çünkü böyle biri değildim ben.

Şu an normal gibi konuşuyor ama bilmiyorum acaba beni affetti mi?
Hiç ummadığım anda bu yaptığımı hatırlatıp benimle görüşmeyi keser mi?
0
top_secret
(09.01.24)
Arkadaşının kendisiyle ilgiliyse keser, ben olsam keserdim bazı hataların telafisi olmaz ama ders olur, başkalarına yapmazsın en azından iki kere düşünürsün.
0
Bir ben var benden şurada
(09.01.24)
artık sizinle temas kurduğunda aklında şöyle bir ses olacak:

"beni bi kere ... olarak gördü, bana bi kere ... dedi"

sınır bir kez ihlal edilir.
0
tabudeviren
(09.01.24)
espriye bağlı. kişisel olarak yaralayıcı bi tarafı varsa ve karakteri güçlü biriyse bence affetmemiştir, soğutup ilişkiyi keser diye tahmin ediyorum.
0
nic cage
(09.01.24)
Özellikle uyarılan konu ya da aynı konu üzerinden uzatılan espriler dışında alınıp biten ilişkileri kayıp olarak görmüyorum. "Epey gönlünü almaya çalışan kişiye epey sitem eden" arkadaş için ya espri adı altında çok ağır laf edilmiş ya da arkadaşlığınız samimi değilmiş diyebiliriz. Ağır olan için ileride affeder, samimi değilse zorunlu durumlarda ya da işi düşünce devam eder
0
nawar
(09.01.24)
irkci espriler en eglenceli kategoriden
bence buna alinmak biraz acayip
0
foster
(09.01.24)
Ne olduguna bagli.Ne dedigini bilmeden agirmis yada affedilir bir seymis demek zor.
0
turkuaz
(09.01.24)
Foster ve turkuaz +1
Ne dediğinize bağlı çünkü yani bir sürü arkadaşım var farklı irk ve din; acayip ırkçı muhabbetler dönüyor yani.
O yüzden ırkçı şaka olmaz diye bir şey yok. Ama kişiden kişiye değişir tabi.
0
logisticsmanager
(09.01.24)
Arkadaşlar arasında da sınırlar vardır, her aklımıza geleni arkadaşımiza söyleyemeyiz. Ben mesela bu sınırı aşan arkasaslariml iliskiyi kesiyorum. Sizinki kesmesigine göre sizi affetmis.
0
sanguine
(09.01.24)
(2)

Hadi şu müziği bulalım

adriana lima poposu yaglayicisi
SBhttps://www.instagram.com/reel/CzuTC_lMx0Z/?igsh=Y2cxZXZmemdwMzE4
0
adriana lima poposu yaglayicisi
(08.01.24)
Müzik kulagım iyidir. Bana şunu çagrıştırdı. Bence orijinali budur. Filmin ses ekibi veya videoyu sosyal medyada editleyen oynamıştır. Ama altyapı bence budur.
1.dk'dan sonra daha da eşleşiyor

open.spotify.com
0
limonlu eksi
(08.01.24)
nic cage
(08.01.24)
(6)

bu kombiye su nereden basılıyor?

nic cage
https://i.hizliresim.com/ivfriro.jpgsiyah şey mi? onu denedim ama dönmedi hiçbir tarafa. çok mu zorlamalıyım?
i.hizliresim.com

siyah şey mi? onu denedim ama dönmedi hiçbir tarafa. çok mu zorlamalıyım?
0
nic cage
(08.01.24)
evet en sağdaki siyah. biraz zorlamak lazım.
0
summerjam0306
(08.01.24)
muhtemelen siyah evet.

garip bir muslukmuş. acaba yanlış yöne doğru çeviriyor olabilir misiniz? sola doğru çevirin ama çok da zorlamayın sanki kırılacak gibi duruyor. plastik mi o parça?
0
exlibris
(08.01.24)
iki yana da denedim dönmüyor. çektim o da olmadı. birazcık su geldi elime. kırılacak gibi bence zorlarsam. bu değilse de neyle su verilecek anlamadım.
0
🌸nic cage
(08.01.24)
o siyah plastik sanki vana koruması, asıl vana onun altında gibi. kullanma kılavuzuna internetten bakın, belki çıkarılıyordur o siyah aparat.
0
brkylmz
(08.01.24)
Evet o siyah bence de. Kombi tamircisi de hayvan gibi sıkmıştı benimkini. Zar zor açmıştım. Büyük ihtimalle çok sıkılı. Marka model adı arattınız mı? Video, manuel falan çıkabilir.
0
glamdr1ng
(08.01.24)
eğer plastik siyah parça dönmüyorsa,
siyah plastik parçanın ortasında vida yeri vardır muhtemelen tornavida ile sökerseniz, kalan vana yeri görünecektir pense ile açabilirsiniz.
0
kararsızataletfilozofu
(08.01.24)
(20)

Sizce bu kişi finansal açıdan kötü kararlar mı vermiş?

dejame
Düşünün ki üniversite yıllarından beri aralıksız çalışıyorsunuz. Birkaç iş değiştirdikten sonra devlette kariyer memuru olarak başladınız ve 40 yıllık iş temposunun ardından küçük bir şehirde emekli oldunuz.Bugüne kadar birikimleriniz şu şekilde:- 4/5 milyon TL değerinde ev,- 6 milyon TL değerinde y
Düşünün ki üniversite yıllarından beri aralıksız çalışıyorsunuz. Birkaç iş değiştirdikten sonra devlette kariyer memuru olarak başladınız ve 40 yıllık iş temposunun ardından küçük bir şehirde emekli oldunuz.

Bugüne kadar birikimleriniz şu şekilde:

- 4/5 milyon TL değerinde ev,
- 6 milyon TL değerinde yazlık
- 400 bin TL değerinde araba
- Kenarda çok az nakit

Bu kişi hiçbir zaman dışarıdan yemek yemiyor, dışarı para harcamaya çıkmıyor, sadece pazar alışverişi yapıyor ve yazları yazlıkta oturuyor. Hayatında hiç kredi kartı kullanmamış, sadece nakit alışveriş yapıyor. Sadece yazlığın bir kısmını emlakçı yönlendirmesiyle krediyle almış, diğerlerini zamanında uygun fiyattan maaşıyla biriktirdiği nakitle almış.

Bu soruyu sorma nedenim 10 yıllık arabasını yenilemek istiyor fakat yenileyemiyor. Çünkü satsa bir üst modelini alacak parası yok.

Sizce finansal açıdan bu kişinin durumu nasıl?
0
dejame
(07.01.24)
duran varlık var ama nakit atışı kötü.
bu kişinin kağıt üzerinde de olsa 10-11 milyon tl varlığı sadece barınma amacıyla kullanması hata.
birini ya kiraya verecek ya da satıp temettü alacağı şirketlere yatıracak, sadece birinde oturması lazım.

geçmişte başarılı/başarısız v.s. demenin bir anlamı yok, geçmiş geri gelmeyecek.
0
nuisance
(07.01.24)
ailesinden miras kalan evler olmadığı için kira geliri yok gibi gözüküyor
elinden geleni yapmış
emekli olunca arabayı yeniler
yazlığa geçip evini kiraya verir ya da tam tersi
0
bir soru sorcam
(07.01.24)
Borçlanmaktan korkan birisi sanırım.
Bu ülkede de borçlanmadan bir şey alınamıyor. Para biriktirsen durduğu yerde eriyor.
Tek eksisi mantıklı borçlanma yapmamış olması.
0
Euxinos
(07.01.24)
herkes borsa simsarı olacak diye bir şey yok. garanti hayat da gayet yaşanabilir, finansal açıdan da oldukça mantıklı bir hayattır. bu kişinin de finansal durumu nereden baktığına göre değişmekle birlikte ortalama bir vatandaş için gayet iyidir yeterlidir. varlığı kendisine yetiyor, duran varlık olsa da değerli, yaz kış farklı yerlerde yaşayabiliyor, ne ala. sakın ha alakasız kişileri dinleyip birinden birini satıp borsaya oraya buraya yatırmamalıdır, ki bu kararları yönetecek bir profili de yok. arabasını satar, nakti üstüne ekler, kredi çeker yeni araba alır. o kadar imkansız görünmüyor.
0
nic cage
(07.01.24)
Şu ana kadarki edindiklerine bakarsak bence gayet iyi şeyler başarmış. Ancak bu şekilde devam ederse kötü bir karar vermiş olacak. Yazlıkta eğer yılın 3-4 ay veya daha fazlasını kalmıyorsa yazlığı boş tutmanın hiçbir manası yok. Ya kiraya verilsin ya da satılıp 6 milyon'a kiraya vereceği 1 veya 2 ev alınsın. Böylelikle emekli maaşı dışında da nakit akışı sağlasın. Tek sıkıntısı maaş dışında nakit akışının olmaması.
0
ilgeru
(07.01.24)
Tüm yaşıtları gibi, Türkiye'nin 'emekli maaşıyla bir araba yenilemesi yapılamayacak bir ülke haline getirilecek kadar kötü yönetileceğini ve bu hallere düşeceğini idrak edememiş.

Ufkunun elverdiğinin fazlasını yapmış. Ufku da epey geniş bir abimizmiş.

O dönemi bu dönemin kafasıyla ve bakış açısıyla yargılarsak bu bizi yanlışa götürür.
0
Mirket
(07.01.24)
Mirket +1
Ulkenin bu kadar dandik yonetilecegini bilse farklı yapardı büyük ihtimal. Ama gene de eleştirilecek bir yanı yok.
Bence tek sorun yazlik; türk kültüründe sıkıntı olan şeylerden biri bence bu. Insanlar hiç gezmemis, yurtdışına çıkmamış. Ev- yazlık arası geçmiş hayatlar. Eğer harbiden yazlikta 4-5 ay geçirmiyorsa bir tek ona bakmak lazim.

Onun dışında benim ailem de böyle tabi onlar kredi falan çekti, daha az gelirli özel sektörden gelme. Memur olsalar daha da fazla olurdu herhalde.

Bundan sonra yeni nesil o evi bile alamiyor. Birakin yazlik falan.
0
logisticsmanager
(07.01.24)
Mirket+1 log+1

elinden geleni yapmış, başarılı. emekli biri finansal açıdan kötüdür. başka geliri de yok. araba alması için yardım etmeye değer mi gibi bi düşüncedeyseniz evet yardıma ihtiyacı var
0
ala09
(07.01.24)
küçük şehirde 4-5 milyon'luk ev saray kıvamındadır. 6 milyonluk yazlıkta küçük şehre yakın ve köy tarzı bir yerdeyse o da harikadır. bunları bugün istanbulda alabilmen için 25-30 milyon civarı para gerekiyor.

her ne kadar şu an iyi gözükse de 1970-80'den beri çalışan birisi için çok da ahım şahım şeyler değil. sadece doğru zamanda girmiş diyebiliriz.

araba için ya biraz daha bekler piyasanın düzelmesiyle alabilir ya da çocuk yardımıyla alabilir. kalan her şeyini dünyalığını yapmış emekliliğinin tadına bakması gerekiyor. para harcamayı bugün 60 yaş üstünün çoğu yapmıyor pek zaten hayatları yokluk içinde geçtiği için.

evet bir nakit akışı olsa iyi olabilirdi ama isterse yazlığı satıp şehirde 4 milyona ev alıp oradan gelen kira ile ek gelir elde edip kalan 2 milyon lira ile de yatırım + araba yenileme + döviz çok şey yapabilir.

evi var, yazlığı var. kışın evde yazın yazlıkta, arabası iyi kötü var ve emekli. daha ne yapacak :) arkadaşlarıyla takılsın, balığa gitsin pikniğe vs gitsin keyfine baksın. belirli bir yaştan sonrası artık rutin ve standart oluyor. elinden gelenin fazlasını yapmış bence de
0
avatar is back
(07.01.24)
40 yıllık iş hayatı varsa muhtemelen en az 60 yaşındadır. Yani şu saatte sonra para olsa bile yapılabilecek bir çok şeye geç kalmış. Sadece yazın kullanıdıgı bir yazlık var ve buna 6 milyon baglamış. ama altındaki arabayı degiştirecek parası yok. Ömrü para biriktirmekle geçmiş gitmiş. Şu saatten sonra yorum yapmaya gerek yok. Mirascıları onun yerine yaşar mis gibi
0
limonlu eksi
(07.01.24)
Evi var, arabası var, maaşı var. Muhtaç durumda değil. Borcu yok.

Bence gayet başarılı. Hem burada önemli olan benim için veya buradaki kullanıcılar için başarılı olup olmaması da değil ki, kendisini mutlu hissediyor mu, sorulacak soru budur.
0
hayirsiz
(07.01.24)
her şeyden olan olmuştur, kişinin sağlıklı ise , en büyük finansal başarılaradan bir tanesi budur
yani sağlıklı kalabilmek, diğerleri teferruattır.

Ama yinede değerlendirmek gerekirse, kişinin mevcut yatırımlarını çoğunlukla borçlanmadan yaptığı için doğal olarak mevcut varlıklar bu seviyede kalmış, ama her şeye rağmen kişi bu haliyle bile mutlu olmalı, çünkü genelde iyi senaryolar düşünülür ancak kötü senaryolar hiç dikkate alınmaz.
0
Rao
(07.01.24)
40 sene çalış bu kadar mal olsun. 20 yaşında çalışmaya başlasa 60 yaşında emekli olsa bu saatten sonra o mal onun konforudur. Evini satıp yazlıkta arabayla takılsın. Tek yanlışı dışardan yemeden mala kendini bağlamak.
0
mikahakkinen
(07.01.24)
borcu yok, başarılı derim direk.
0
allezz
(07.01.24)
Borçtan/krediden uzak kalması güzel.
Araba 10 yıllık olsa da böyle birinin aracı herhalde kullanım açısından 6-7 yıllıktır ve yıpranmamıştır.
0
diyecevaplandı
(07.01.24)
Bir onceki jenerasyonda devlette calisan hemen herkesin standart olarak yaptigi seyi yapabilmistir.Kotu denemez ama ucma kacma da yok.Aci olan su ki torunlari standart performans ile bunlari beceremeyecek.Ayni standardi yakalamalari icin cok iyi kararlar vermek zorundalar artik
0
turkuaz
(07.01.24)
40 yıllık iş hayatında sürekli pasif gelir ve iyi bir emeklilik planı oluşturamadıysa evet kötü finansal yönetim diyebiliriz.

türkiye şartlarında bu kişi kötü durumda mıdır, değildir.
0
orpheus
(07.01.24)
gayet iyi. küçük bi azınlık şu bikaç şeye sahip.

kredi kartına takla attırıp maaşını bi günde ezen aşırı sosyaller ev kirasına çalışıyorlar ve çalışacaklar bundan sonraki hayatlarında
0
yanlishayvan
(07.01.24)
tipik memur/maasli beyaz yaka iste.
ev + yazlik + araba. gelismis ulkelerde de ezici cogunluk buna calisiyor hayati boyunca.

bence gayet basarili..
0
cooperr
(08.01.24)
bekarsa belki borçlanmayarak yanlış yapmış olabilir (ki kredi alıp bir şeyler alma eski nesil için çok kabul edilebilir değildi) evet ama tek maaşla bir aile geçindirdiyse çocuklarını sosyal imkanlara sahip, iyi eğitim aldırarak okuttuysa, belki evlenirken desteklediyse gayet iyi. en yüksek dereceden emekli olan kariyer memurunun da emekli maaşı fena değildir, yaşar gider işte. araba alamama konusu herkes için geçerli bir saçmalık olarak halini koruyor.
0
red g
(08.01.24)
(15)

Su içme alışkanlığınız var mı?

iggy pop
Yoksa yalnızca susayınca mı içersiniz? Şimdiye dek hep ihtiyaç duydukça, susadıkça su içen biriyim. Kış aylarında günde 1 bardakla günü kapattığım günler çoğunluktadır mesela. İlla bu kadar litre almalıyım şeklinde bir bakış açısı içerisinde olmamıştım. Gerçekten de günde belirli miktar su ‘kesinlik
Yoksa yalnızca susayınca mı içersiniz?
Şimdiye dek hep ihtiyaç duydukça, susadıkça su içen biriyim. Kış aylarında günde 1 bardakla günü kapattığım günler çoğunluktadır mesela. İlla bu kadar litre almalıyım şeklinde bir bakış açısı içerisinde olmamıştım. Gerçekten de günde belirli miktar su ‘kesinlikle’ içmemiz gerekiyor mu? Öncesinde benim gibi olup sonrasında su içme akışkanlığı kazanan biri varsa günlük yaşamına etki ve değişimleri paylaşabilir mi? Sizin bu alışkanlığı edinmek için kullandığınız yöntemler nelerdir?
0
iggy pop
(06.01.24)
Idrar rengine göre iciyorum. Baktım ki renk sarı hop artiriyorum. Self kontrol noktam bu.

Bir yöntem olarak buna özel sisem var, hanimin da var.

Bu arada su sadece su değil. Içtiğiniz meyve suyu, kahve/cay (bunlarda tabi idrar yaptırma etkisi de var), bütün içeceklerin içinde su var. Bunlar günlük su almaniza etkisi var, bu sebepten bir bardak su içince olmuyorsunuz.

Ve evet, iyi miktarda su almak aslında bütün bu saçma sapan sağlı şeylerin daha etkili.
Hatta şu üç şeyin hayata etkisi fiyatina göre acayip f/p;
8 saat uyku
Yeterli miktarda su içmek
Günde biraz bile olsa fiziksel aktivite yapmak yürümek bile yeter
0
logisticsmanager
(06.01.24)
1 bardak çok sıkıntı. sağlığınızda sıkıntı yaratabilir.

uzun süre su içmediğimi hatırlayınca gidip içiyorum. küçükken karnım ağrırdı, "aa bayağıdır su içmiyorum" derdim, su içince geçerdi. saçma gibi geliyor kulağa ama plasebo etkisi olduğunu sanmıyorum. sanırım o zamanlardan kalma bir alışkanlık, aklıma geldikçe içiyorum.
0
kehende
(06.01.24)
Kardiyoloğuma 'dünyanın çayını, kahvesini içiyorum.' dedim. 'Onlar diüretiktir, onlar sayılmaz, günde en az 2 litre su içeceksin.' dedi.

Masama 2 tane 1 litrelik su şişesi koydum. Akşam yatarken dolduruyorum. Ertesi akşam yatana kadar bitiriyorum artık.
0
Mirket
(06.01.24)
Her su gördüğümde içiyorum. 1 ila 2 litre arasında değişiyor. Bana yeten de 1.5 litreymiş.
0
nic cage
(06.01.24)
1 bardak çok az.
Susadıkça içiyorum ve su bardağım genelde yakınımda olur. 500 ml büyük su bardaklarından var. sürekli kalkıp su doldurmana gerek kalmaz.

Eskiden daha çok su içerdim ve bence cildim bu sayede daha iyidi. Sadece suyla ilgili değil ama arada bir sivilce çıkar oldu.

Çantamda hep su taşırım. 1 bardakla günü geçirmenize şaşırdım. Susuzluktan başınız ağrımıyor mu?
0
sevilen progressive türkücü
(06.01.24)
idrarın rengi şeffafa yakın görmek hoşuma gidiyor (aman yarabbi bu ne demek)

eğer fazla sarı ise ya da çok kahve içtiğin için idrarın kahve kokuyorsa bu kötü, idrarı şeffafta tutmaya çalışıyorum

su içmeyi sevmeyen insan için buna alışmak zor, su içtikçe alışılan bişey

birden 3 bardak su içince şişkinlik yapıyor, bunu sevmiyorum, benim olayım az az içmekmiş, böylece rahatsızlık vermiyor

yaz kış soğuk su içmeyi seviyorum, oda sıcaklığındaki su da hoşuma gitmiyor, kışın balkonda soğumuş su diye bi güzellik var, buzdolabında soğumuş sudan farklı cidden :)


mümkünse şişeden değil cam bardakta içmeyi seviyorum

sen de alışkanlığa çevireceğin şeyleri böyle böyle bulacan kendine göre
0
freebird5406_2
(06.01.24)
2 litrelik su şişem var, o mutlaka bitiyor.
+spor günlerinde ekstra 1 litrelik daha götürüyorum, o günler 3 litre olmuş oluyor
0
nolmus yani
(06.01.24)
@mirket; abi senin doktor çok eskide kalmış o zaman. Onlar tabiki sayılır ve diuretik etkisi hidrasyonundan daha az (araştırınca çıkıyor karşına araştırmalar). Bunları saymiyoruz diyen bir tane de resmi sağlık kaynağı çıkmaz.

Şunu da örnek vereyim; esimin arkadaşı var ve hiçbir şekilde su içmiyor. Birkaç ay bizde yaşadı, kız harbiden hiç su içmedi; kola vb içecekler, cay/kahve. Yaklasik 15 yıldır falan böyle. Eğer cay kahve vs şeyleri diuretik etkisi hidrasyondan fazla olsa şu an ölmüş olurdu. Kesinlikle sağlıklı değil çünkü su ihtiyacını koladan karşılıyor ama gene de su aliminda sayiliyor.
Sadece alkoller sayılmıyor bildiğim.
0
logisticsmanager
(07.01.24)
gün içinde çok fazla yeşil çay, bitki çayı vs içiyorum. 5 kupa içsem 1 litre su yapıyor zaten. o yüzden gün içinde neredeyse hiç susamıyorum. yine de 2 bardak falan içiyorumdur.
0
sir gawain
(07.01.24)
Çok fazla su içiyorum. Normal bir günde 3-3,5 litre suyu kesin içmiş olurum. Yazın bu 4-4,5 litreyi rahat buluyor. Sürekli ama sürekli su şişesi taşıyorum. Tüm bunlara rağmen günde 2-3 kere ancak tuvalete giderim, vücudumun asla bitmeyen bir su ihtiyacı var, içeride yok olup gidiyor bu kadar su...
0
silverleaf
(07.01.24)
susadıkça iç. bir bardak az. ama bu yöntemi uyguluyorum. diğer içecekler sayılmaz en az 2 litre su içmen gerekir bilgisi de yanlış. doğal olarak kışın daha az su içiyorsun. miktarı artır ve şu kadar içmem lazım diye zorlama kendini
0
paintov
(07.01.24)
Ben diyet yapana kadar suyu gördüm mü içerdim. Diyette 2.5 litre hedefi konunca ben her gün en az 3 lt içmeye başladım. İçmeyince eksiklik hissettim.
0
mikahakkinen
(07.01.24)
1 bardak cook az :/
Cok icerim, dikkat de ederim. Ornegin oglene kadar 1 litre, ogleden sonra 1 litre gibi kistaslarim var. Yolda su hep yanimdadir, yatmadan, kalkinca hep icerim.
Degisiklik konusunda cok yorum yapamam birden fazla degisken yuzunden olabilir ama su icmeyince halsiz hissediyorum ve basim agriyor
0
mor oje
(07.01.24)
Of ben de çok az içiyordum ama hamilelikten dolayı arttırmam gerekti. Şimdi mutfak tezgahında hep bir bardak duruyor ve gidip geldikçe içiyorum.

Çok sık tuvalete çıkmaya başladım, günlük hayatıma tek olumsuz etkisi bu oldu sfsfss. Tuvaletten çıkınca hemen yine su içiyorum ki gidenin yeri dolsun. Bu yöntem de iyi bir hatırlatıcı oldu benim için.
0
uepuey
(07.01.24)
hem işte hem evde devamlı masamda su matarası var. bittikçe doldururum. günde 3 litreden fazla içerim.
0
my fault
(07.01.24)
(6)

ehliyet dilemması manuel mi otomatik mi?

ezkaza
ehliyet kursuna yazıldım manuel ehliyet. yaş 27 erkek.derslerim henüz başlamadı ve şuan istersem ehliyet türünü otomatik olarak değiştirebilirim. ve bu konuda kararsızım. manuel araba almak gibi bir düşüncem asla yok. yani alırsam bu kesin otomatik olur. açıkçası araba konusunda hiç hevesli ve merak
ehliyet kursuna yazıldım manuel ehliyet. yaş 27 erkek.
derslerim henüz başlamadı ve şuan istersem ehliyet türünü otomatik olarak değiştirebilirim. ve bu konuda kararsızım. manuel araba almak gibi bir düşüncem asla yok. yani alırsam bu kesin otomatik olur. açıkçası araba konusunda hiç hevesli ve meraklı bir kişi de olmadım. otomatik araç vardı ailemde ama hiç kullanmayı bilmiyorum. direksiyona bile oturmuşluğum yok. sıfırdan ve yalnızca kurstaki gösterilenle öğreneceğim yani. durumum böyle.

hal böyle olunca sanki kurstaki az olan direksiyon dersi ile manuel araba öğrenebilme konusunda ciddi tereddütlerim var. geçen hatta benimle hemen hemen aynı durumda olan bir arkadaşım da bu ay içinde ilk denemesinde kaldı ehliyet direksiyon sınavında ve keşke otomatiğe yazılsaydım beklediğimden daha zormuş dedi.

sadece kursta gösterilenle manuel ehliyeti alabilen oldu mu? çoğu kişi zaten kurs öncesinde bilip alıyor gördüğüm kadarıyla. otomatiğe geçme konusunda ne dersiniz?
0
ezkaza
(28.12.23)
Valla ben olur da manuel kullanmak durumunda kalırsam diye manuel aldım. Mesela iş yeri araçları gibi. Sizde böyle bir ihtimal yoksa otomatik alın. Etrafımdakiler 10 sene sonra manuel araç kalmayacak diyor ama tabii belli olmaz.

Daha önce sürücü koltuğuna oturmamış biri olarak kurstaki bilgi ile manuel ehliyet alabildim ama çok mucizeydi benim sınavım. Özel ders gerekebilir yani.
0
Amaranta ursula
(28.12.23)
Hayatımda ilk kez sürücü koltuğuna ilk direksiyon dersinde oturdum. Hiiiçbir bilgim de yoktu, sıfır. Bu sene aldım zaten, yaş 30. 7 ders vardı, hepsine gittim. Onun dışında pratik de yapmadım. Derslerin öncesinde parkuru hayal edip sanki araba sürüyor gibi yaptım oturduğum yerde. Sınav öncesinde de sadece parkuru zihnimde canlandırıp durdum, nerede ne yapıyorduk. Bu. Bu kadar. Nitekim manuel ehliyeti ilk denemede aldım. Sakin kalırsanız yaparsınız, anlama kabiliyeti olan herkesin geçebileceği bi sınav. Kafanızda büyütmeyin.
0
nic cage
(28.12.23)
ben de hiç araba kullanmadan gittim kursa. sıfırdı yani. tabi aldığım zaman manuel-otomatik ayrımı yoktu. kursta öğrendim. ilk başlarda tek tük manuel kullandıktan sonra hep otomatik kullandım. ama manuel biliyorum. mecbur kalırsam kullanırım. manuelden devam et öğren bence. atla deve değil.
0
paintov
(28.12.23)
Ben 2020'de kurstan önce hayatımda hiç sürücü koltuğuna oturmadan ilk seferde aldım manuel ehliyetimi.

Manuel araç sayısı türkiyede hala çok fazla. Her zaman kullanmak gereken bir durum oluşabilir. Şirket aracı olur, ne bileyim acil hastanelik bir durum olur tek bulabildiğiniz manuel araçtır vs.

Bilmek bilmemekten daha iyi mi? Daha iyi. Hal böyleyken bence çok da irdelememek lazım ne kadar gereklidir ne kadar gereksizdir diye.
0
akhenaten
(29.12.23)
Manuel araç kullanmak hamallık. Otomatik alın, geçin.

İş yerleri de artık otomatik araç veriyor.


.
0
kartallar yuksek ucar
(29.12.23)
Tam 20 sene oldu ehliyetimi alalı. Bu süre zarfında sadece otomatik araç kullandım. Manuel araca binsem kullanamam, kullanmak da istemem, hiç ihtiyacım da olmadı. Gel 1 saatte öğreteceğim deseler ne gerek var derim. O kadar işim düşmedi 20 yılda anla.
Kendi aracım otomatik, kaskonun verdiği ikame araç otomatikti, şirket araçları da artık otomatik vitesli oluyor.
Geçtiğimiz ay şehir dışında araç kiralarken, adama otomatik vites olsun dedim, artık bütün araçlarımız otomatik zaten abi dedi.
Bir gün lazım olur muhabbeti bana zorlama geliyor. Nasıl rahat edeceksen öyle yap.
0
Aslan damat
(29.12.23)
(13)

İş yerlerinde samimiyetsizce kutlanan doğum günü seromonisi hk

dedeminhirkasi
Ne düşünüyorsunuz? Girdap gibi kurtulamiyorsun da. Katılsan samimiyetsiz mide bulandırıcı, katılmasan ayrı dert.
Ne düşünüyorsunuz? Girdap gibi kurtulamiyorsun da. Katılsan samimiyetsiz mide bulandırıcı, katılmasan ayrı dert.
0
dedeminhirkasi
(24.12.23)
Biri kendini feda edecek ve dogum gunu kutlanmayacak. Sonrasindakiler de boylece iptal. Biz oyle yaptik. Su an cit cikmiyor. Nazar degmesin ins
0
nic cage
(24.12.23)
Ben çok düşünmüyorum ya, iyiki doğdun diye iki şakşak yapıp pastamı gömüp devam ediyorum. Bence çok da büyütülecek bir olay değil :D Ancak insanlar gitgide irkilmeye başlıyor bu tip şeylerden onu fark ediyorum. Bakınca herkesin üstünde bir tedirginlik, ne yapsam ki şimdi bakışı, irileşmiş gözbebekleri, çaresiz espri denemeleri :D "Acaba hazırlıklara yardım etsem" mi gerginliği... Bu olaylar da ayrıca hoşuma gidiyor aslında. O anda birilerine bir şey kabul ettirmek daha kolay :D
0
akhenaten
(24.12.23)
Bizim yönetici pastayı alıyor. İki dakika mum, kutlama, 1-2 foto çekilip dağılıyoruz. Hediye işine girmedik. OLmasa da olur ama kimisi seviyor:/
0
Amaranta ursula
(24.12.23)
valla ayağıma kadar gelmiş beleş yaş pasta :D ki çok severim, her defasında uçarak katılırım.. para toplansa veririm.. doğan kişinin doğmuş olması pek umrumda olmuyor, "iyi ki doğdun" der geçer ve pastaya yumulurum.. yaşasın yaş pasta :D

hediye yok ama bizim buralarda. hediye olması itici olurdu.
0
tabudeviren
(24.12.23)
Oo beleş pasta diyip kutluyorum valla. Üzerine bu kadar düşünmedim hiç.

Bir de, iş yerinin zaten süper samimiyet içeren anlamlı bağlar kurulan yer olması gerekmiyor. Beklentileri düşük tutmak lazım
0
jazzabel
(24.12.23)
Aşırı rahatsız oluyom, geçende bı duyuru da acmistim bu konuya deginen....
0
abuzer
(24.12.23)
tek rahatsız olan ben miyim derdim a dostlar. aşırı samimiyetsizce, güya sosyalleşiyoruz muhabbeti, saçma sapan selfieler, pasta yerken gereksiz muhabbetler... işyeri burası, işini yap çık.
0
babemsi
(24.12.23)
Yapmayın arkadaşlar, aynı işyerinde mesai yaptığınız kişiye bir "doğum günün kutlu olsun" demek bu kadar zor olmasa gerek. Pasta şirketten oluyor bizde, acil işi olan doğum günü "çocuğunu" kutlayıp pastasını alıp gidiyor. Bu kadar.
0
SiyamkedisiZorro
(25.12.23)
Ben de sevmiyorum genelde ama pandemiden beri patronlar ofise gelmiyor biz de dönüşümlü çalışıyoruz ve ofiste çok az kişi oluyor. Biz de beleş pasta yemek için kullanıyoruz ve kalanları da ertesi gün gelen arkadaşlar yiyor. Bu hali sıkıntı değil bence.
0
peki madem
(25.12.23)
Öncekine ilaveten, "hadi arkadaşa hediye alalım" diye para toplamak itici ama. Pasta şirketten olmasaydı da pasta için ortak olurdum, ama hediye "cuk"
0
SiyamkedisiZorro
(25.12.23)
Fransa'da şöyle bir kültür var;
Doğum günü ya da özel bir kutlamasi olan kendi yiyecek getiriyor.
Hediye vs gibi şeyler sadece yeni çocuk dogumunda ya da işten ayrilirken.

O yüzden çok mutluyum. Ben de saçma bulurdum.
0
logisticsmanager
(25.12.23)
haftada 2 sabit olmayan gün ofise geliyorum. onda da şansıma doğum günü kutlaması denk gelirse, pastamı alıp kenara çekiliyorum. fazla düşünme derim. pastayı fazla kaçırma :)
0
gabe h coud
(25.12.23)
valla ben de devlet dairesindeyim, hani böyle olunca da bir nevi aynı insanlarla emekli olacaksın ortam iyicene samimiyetsizleşiyor sıkıcılaşıyor, özellikle kadın tayfanın beleşe pasta ve instagram paylaşımı etkinliğinden öteye gitmemeye başlıyor. Bir de 20 kişi var her ay istemsiz kutlanıyordu iyicene kabak tadı verip gereksiz bir masrafa da dönüyordu.

En son buna dahil olmak istemeyenler bunu net bir şekilde dile getirse de bu gösterişçi tayfa tarafından ciddiye alınmayınca da bu istemeyenler doğum günlerinde yıllık izin almaya başlayıp pasta parası toplanırken ben katılmadım deyip vermemeye başlayınca neyse ki bu saçmalık bitmeye yüz tuttu.
0
denizgonen
(31.12.23)
(7)

insanların dertlerini paylaşmaması

denizzz
bu çok yaygın bir durum, değil mi? birebir sohbetlerde herkes halinden memnun gibi görünüyor, derdini tasasını pek anlatmıyor. ama yapılan araştırmalara baktığında nüfusun ciddi bir kısmı yaşamından memnun değil. bir de bu memnuniyetsizlik hali sadece ekonomik güçlük yaşayan insanlarla sınırlı bir ş
bu çok yaygın bir durum, değil mi? birebir sohbetlerde herkes halinden memnun gibi görünüyor, derdini tasasını pek anlatmıyor. ama yapılan araştırmalara baktığında nüfusun ciddi bir kısmı yaşamından memnun değil. bir de bu memnuniyetsizlik hali sadece ekonomik güçlük yaşayan insanlarla sınırlı bir şey değil, hali vakti yerinde olanlar da genel olarak bir tatminsizlik içerisinde. ama bu durum ne sosyal medya paylaşımlarına ne de arkadaş sohbetlerine yansıyor. bunu siz de gözlemliyor musunuz? "güçlü görünme arzusu" mu sizce bunun nedeni?
0
denizzz
(20.12.23)
Herkesin zaten milyonlarca derdi var, dert anlatıp kendi derdimi de yüklemek bana mantıklı gelmiyor sadece, güçlü görünme aezusu değil yani. Bir de aynı nedenle kimse dert dinlemek de ister mi çok emin değilim.
0
Bir ben var benden şurada
(20.12.23)
Ben gelip sana saatlerce dertlerimi anlatabilirim ama sen yarim-bir saatten sonra illallah dersin. Neden bu kadar derdi dinlemek isteyesin? Her gorusmede dert anlatirsan insanlar bir hafta sonra senden kose bucak kacar. Karsi taraf dunyanin en mutlu insani degil ki hayatini senin dertlerini cozmeye veya dinlemeye adasin.
0
ahm1
(20.12.23)
Valla bence olay insanlarin cogunun diger kisilere pek guvenememesinde ve onlari yakin kisi olarak gormemesinden kaynakliyor. Yani gunumuzde neredeyse her iliski bir cikar iliskisine donustugu icin kimse gidip de sikintilarini her gordugu kisiyle paylasamiyor. Kafasinda surekli 'bunu bana karsi koz olarak kullanir mi?' dusuncesi olusuyor insanlarda.

Yani mesele guclu gorunmek degil esasinda, gucsuz gorunmemek. Ikisi arasinda da cok buyuk fark var. Gucsuz oldugunu dusundugunde kendine karsi olan tum guveni kaybedebilirsin. Guclu olmadigini dusundugunde ise direkt gucsuz oldugunu dusunmez, guclu gorunmek icin caba sarfetmeye cabalarsin cunku ortada bir yerlerde oldugunu dusunursun.
0
j r r tolkien hayrani
(20.12.23)
Yukardakiler +1 insan dertlerini gerektiğinde samimi olduğu kişilerle paylaşır.

Bunu yapmayan insanlar da var, herkes hayatının bir döneminde karşılaşmıştır. Özellikle üst üste tekrarlandığında insanlar sizden haklı olarak uzaklaşır.

Yetişme sürecinde çoğu insan bunun dozunu öğreniyor deneye yanıla.

Zayıf görünmeme kaygısı olan da vardır tabi ama genellemeler üzerinden konuşuyoruz zaten.
0
akhenaten
(20.12.23)
her şeyi çok güzel göstermeye çalışarak karşı tarafı kıskandırmak, asıl kendileri kıskandığı için güzel şeylere sahip insanları. dürüst ve düzgün insanlar hayatının tüm gerçekliğini apaçık ortaya koyar iyisiyle kötüsüyle, çünkü kimsenin hayatı ne çok kötü veya çok iyidir, dünyanın kuralı budur. aksini iddia eden kendisiyle barışık değildir ve sahtedir. günümüzde insanların çoğunluğu bu. bir kısım da karşı tarafa güvenmediği için ve hayatındaki dertlerini paylaşırsa diğer insanların hassas noktalarından vurabileceği için bunları paylaşmıyor ki, bu konuda onları haklı buluyorum.
0
babemsi
(20.12.23)
sürekli olarak dert antalan biri sosyal olarak başarıya ulaşması çok zor, negatif bir etki verir , siz kendiniz dert paylaşan bir insanı dinelemeye ne kadar sabır gösterebilirsiniz, çünkü herkesin kendine göre derdi var yeterince .
O nedenle , dert üstüne dert dinlemek yorduğu için bir kaçınma söz konusu da olabiliyor.

Artı maalesef bizim toplumumuzda , insanlar zayıf noktalarını ve sıkıntılarını paylaşmak istemiyor, çünkü gün geliyor, bu durumlar kişinin aleyhine de kullanılabiliyor.
0
Rao
(20.12.23)
Guvenmek icin saglam bi zemin olmayan kimseye dert anlatmamak en sagliklisi. Insanlara dert anlatinca, yanlisinizi dogrunuzu, zayif yonlerinizi vs anlatinca anlattiginiz kisilerin islerine gelmeyen durumlarda tam da oralardan vurulmak icin muthis kozlar vermis oluyorsunuz. Dertlerinizi daha da buyutmemek icin aile disinda pek de konusmamak en iyisi. Yani illa da guclu gorunmek degil, korunmak istiyor da olabilirler.
0
nic cage
(21.12.23)
(3)

Telefonum ara sıra wifi'ye bağlanmıyor, neden olabilir?

nic cage
Sık düşürdüğüm ve koruyucu vs kullanmadığım için acaba telefonun kafasını bozmuş olma ihtimalim var mı? Bu tamirle düzelen bi şey mi?
Sık düşürdüğüm ve koruyucu vs kullanmadığım için acaba telefonun kafasını bozmuş olma ihtimalim var mı? Bu tamirle düzelen bi şey mi?
0
nic cage
(19.12.23)
Ağı unutturup sıfırdan bağlanınca düzelmişti.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(19.12.23)
@abba yok hocam, denedim düzelmiyor
0
🌸nic cage
(19.12.23)
nexus 4 te başıma gelmişti. uçak modunu açıp kapamadan düzelmiyordu. ifttt benzeri bir uygulama ile kablosuzdan koptuğunda uçak modunu kapat aç yaptırmıştım.
0
inheritance
(19.12.23)
(22)

Kayinvalidenin pilot ogluyla yatilarda gidip gezmek istemesi

screwedup2
Merhaba,Ben ve esim pilotuz. Cesitli yerlere yatiya gidiyoruz. Kayinvalidem gezemeyi seven biri. Oglunun ucus programi aciklandiginda onunla bir yerlere gitmek istiyor. Kayinvalidem oglu ise girdiginde bosandi. Yani kendisi bekar ve ve maddi olarak biz yardimci oluyoruz. Onunla gittiginde ayni otel
Merhaba,

Ben ve esim pilotuz. Cesitli yerlere yatiya gidiyoruz. Kayinvalidem gezemeyi seven biri. Oglunun ucus programi aciklandiginda onunla bir yerlere gitmek istiyor. Kayinvalidem oglu ise girdiginde bosandi. Yani kendisi bekar ve ve maddi olarak biz yardimci oluyoruz. Onunla gittiginde ayni otel odasinda kalarak en azindan otel parasindan kurtarma gibi bir durum var ortada.

Gezmeyi gercekten cok seviyor ve ben bu durumdan rahatsiz olarak engel olmasam gidebildigi her yatiya esimle gitmek ister.
Ben gelin olarak bu durumdan rahatsizlik duyuyorum. Olabildigince nesnel anlatiyorum ki olabildigince nesnel yorum almak istiyorum. Bir gelinin bu durumdan rahatsiz olmasi sizce normal midir?

Bu arada meslege yeni basladigimiz icin borc icindeyiz ve maddi durumumuz o kadar da iyi degil. Neden ayri otel odasinda kalmiyor diye soranlari icin soyluyorum. Daha yeni ikimizin ilk arabasini alabildigimiz icin elimizde para bile yok. Ki olsa bile ben deli gibi gunde 13 saat calisip kendi paramin sefasini suremezken bizim paramizla tatillere cikmasi gezmesi bana batiyor.

Ilk evlenecegimizi soyledigimizde evlenmemizi istememisti tek ogluna biraz duskun.

Bu gezme olayindan rahatsizligimi esim anlamiyor. Sizce durum normal mi?
0
screwedup2
(18.12.23)
Bence çok haklısın. İzaha bile gerek duymadım her yatıya gitmek çok manitacılık işi evli oğlunu salabilmeli. Bütün enerjisini oğluyla atması kötü fikir
0
ala09
(18.12.23)
her şeyin bir ölçüsü var. sürekli sürekli olacak iş değil. insanlar anlayışsız ve vurdumduymaz olunca böyle sonuçlar ortaya çıkıyor. yaşanan durum normal değil. buna bir şekilde çözüm bulunması gerekiyor.
0
dedeminhirkasi
(18.12.23)
Maddi boyut haricinde ve sizin de bu seyahatlerde onlarla birlikte olmadığınızı varsayarak büyük bir problem göremedim ben.
0
elorelia
(18.12.23)
bence bu durum eşinizle alakalı, iki tarafın da gönlünü alıp orta yolu bulması gerekir
0
babemsi
(18.12.23)
Her seferinde değil de yüzde elli olduğu durumda bence normal. Hatta çok zorlarsam her seferinde bile normal karşılayacak sebepler bulabilirim.

Niye rahatsız olduğunuzu anlamadım. Ana oğul gezsin işte sizinle ne alakası var bu durumun? Kaynanam kocamla takılınca be güzel ana oğul hasret gideriyor diye düşünüyorum ben aklıma bile gelmez kıskanmak.
0
yenibirgüzelnick
(18.12.23)
Pilot oğlunun pilot gelinle evlenmesine itiraz eden annede ben bir çentik ararım.
0
onepointzero
(18.12.23)
Maddi durumunuza etkisi tam olarak nasıl oluyor, ben o kısmını anlayamadım. Sonuç itibariyle eşiniz otel ücretini tek de kalsa, annesiyle de kalsa ödemiş olmayacak mı? Uçak biletini mi siz alıyorsunuz? Yoksa komple tatildeki her şeyi mi siz ödüyorsunuz?

Bu durum haricinde birlikte gidiyor olmalarından eşiniz bir rahatsızlik duymuyorsa, siz de orada olmadığınız için ben de bir sorun göremedim. Eşiniz ile annesi arasındaki bir mesele bu bence.
0
fraise
(18.12.23)
siz bu yatılarda yanlarında değilseniz ve arkanızdan eşinizi size karşı doldurma gibi olaylar yoksa, yani siz eşinizle baş başayken her şey yolundaysa bırakın takılsınlar ana oğul derim normal şartlarda ama eşiniz bu durumdan kendisi hiç rahatsız olmuyorsa uzun vadede rahatsız olmakta haklısınız. böyle anneci adamlar ilişkilerinde dengeyi sağlayamıyor çünkü. eninde sonunda bir yerde ilişkiyi etkiliyor bu durum mutlaka.

üçünüz aynı odada kalıyorsanız çarşı karışır tabi.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(18.12.23)
Burada ne sorun var anlayamadım. Oğlu normalde tek gidecekken anne olarak oğluna eşlik etmesi, eşinden yeni ayrılmış bir kadın için güzel bir kafa dağıtma yöntemi.

Bu durumdan rahatsız olup engel olmak iyi niyetli birisinin yapacağı bir hareket değil bence. Bence gereksiz yere sorun çıkarıyorsunuz.
0
but that was just a dream
(18.12.23)
but that was just a dream +1

oyle bir yazmissiniz ki sanki ikisi birden surekli tatile gidiyor, sizi ozellikle yanlarina almiyorlar :D

Hatun bosanmis, dunyayi gezmek istiyor. Bu sirada oteli bedavaya getirmek istiyor, eger kocaniz bunu dert etmiyorsa problem ne anlamadim. Kocaniz zaten tahminen sabah annenizden once kalkip ucaga gidiyordur. Adam calisiyor yani, tatilde degil :)
0
cooperr
(18.12.23)
Şimdi öncelikle sebebini bilmesek de istenmeyen gelin olarak bi kalp kırıklığınız var. Bu, kayinvalideye karşı negatiflik tohumu atmış. Bu yüzden onların beraber bu kadar çok vakit geçirmesi sizi korkutmuş olabilir. Çok vakit geçirdikçe sizin çekirdek aileniz içindeki olumlu-olumsuz bilgiye sahip olacak validanım, eşiniz ne kadarına izin verirse tabi. Bu kaygı anlaşılabilir.

Diğer bir konu da eşini kaybetmiş ya da boşanmış annelerin koca misyonunu oğullarına yükleme eğilimi var eskilerde. Çoğunlukla bağımsız bir hayat yasayamadiklari icin olsa gerek. (aslan gibi oğlum var benim!) Zaten maddi anlamda böyle olduğunu söylediniz. Aile içi dengeyi bozan bi şey bu. Bu da kaygı verici.

Kadınların eşlerinin aile bağını koparması da doğumda annelerin oğullarıyla kesemediği göbek bağını gelinin kesmesi aslında. Duygusal olgunluğa erişmiş erkeklerde bu zaten yaşanmıyor, gayet güzel yönetiyorlar durumu.

Mesela bu söylediklerim soz konusu olmasaydı, borcunuza harcınıza rağmen rahatsız olur muydunuz aynı durumda?
0
beetlejuice
(19.12.23)
Ne kadin ne erkek hic kimsenin annesiyle bahsettiginiz siklikta ve yakinlikta vakit gecirmesini normal bulmam. Ustelik is seyahatinde surekli annesiyle beraber koca adam... Belki ben esimle bir sey konusacak, planlayacak, yapacagim, ergen gibi annen yaninda mi diye mi soracagim kocama hep? Yilda birkac kez normal. Fazlasi garip.
0
nic cage
(19.12.23)
Ailenin geçmişine ve gelişim sürecine bakmak gerekir. Ben pilot olsam annem istediği her yatıya benimle gelebilirdi. Bu konuda eşime karşı bir ihmalim olmazdı ama maddi olarak hiçbir şeyden kaçınmazdım.

Ama her insan pekala aynı değil, anne olmak kişinin kötü yönlerini alıp götürmüyor. Karşı taraftan bakıldığında tasvip edilmeyecek tavır ve tutumlar, çıkarcılık, fırsatçılık, işgüzarlık vb. çoğaltılabilecek durumlar varsa ben de hazzetmezdim.
0
Nature Works
(19.12.23)
Anne evliliği istememiş.

İşleri maddi olarak rayına oturtmaya çalıştığınız bir dönemdeymişsiniz.

Eşinizle yeni evli olduğunuz için ve annesinin de bu davranışı eskiden beri süregelen bir şey olmayıp görece yeni başlayan bir şey olduğu için eşinizle ilişkinizi nasıl etkileyeceğini anlamamışsınız.

Bu üç konu bu meselede canınızı sıkıyor anladığım kadarıyla.

Ben yerinizde olsam gözlemlerdim olayı. Annenin davranışı normal değil evet, sonuçta gezmeyi çok seviyor diye oğluyla "ayda yılda bir" sıklığından daha fazla seyahat etmesi absürt. Orası iş ortamı sonuçta. Anne-oğul hayatı bu denli iç içe geçmemeli. Bazı sınırlar var.

Diğer taraftan anladığım kadarıyla ortada zaten ailevi bir sorun var. Anne boşanmış. Bu birçok açıdan insanları etkiler. Siz böyle bir aileye girmişsiniz. Yani evde yangın varken gelip her şey normal gibi yaşamayı beklememelisiniz. Önce bu sıkıntılar atlatılmalı.

Ben yerinizde olsam bu durumu anneyle aramı düzeltmek için fırsata çeviririm. Hatta anneyi bir kere de siz yanınıza alın mesela?

Sonra bu olaylar yatıştıktan sonra eşim hala bunu sürdürmeye devam ediyorsa oturur konuşurum nasıl iş bu böyle diye.
0
akhenaten
(19.12.23)
ben anlayamadım sıkıntının ne oldugunu. anladıgım kadarıyla oğlu zaten yalnız oluyor bu seyahatlerde. annesi de onunla aynı odada kalıyor. annesi olsa da olmasa da sen bu zaten olmayacaksın. o zaman annesinin olmasında sıkıntı nerede anlayamadım.
sen eşinle beraber gitmek istiyorsan anlarım ancak oğlu tek olacak ise anne oğul neden bir olamasınlar.
maddi olarak da bir yük olmuyor anladıgım kadarıyla. uçak bileti ve otel parası da ekstra yük olmuyorsa sorun nedir?
sizin paranızla nasıl tatile çıkıyor? yemek yiyor en fazla. annenin yediği yemeği mi sorun ediyorsun
0
abelardo
(19.12.23)
Annesine aylik bazda ne kadarlik masraf yapiyor bu seyahatler dolayisiyla?

Iyi tarafindan bakin. EN azindan kiminle ne yaptigini biliyorsunuz.
0
turkuaz
(19.12.23)
Bu duruma bakılacak birden çok taraf var.

Maddi açıdan başlarsak,
- Bildiğim kadarıyla kayınvalideniz pas uçacak, pas uçarken pilotlara ek bir farklılık yok ise sadece vergiler ödenerek uçuyor yolcular. Bu ödenen ücret mi sizi rahatsız ediyor?
- Eşiniz otelde double kaldığı zaman ikinci kişi farkı oluyor ve onu da sizin bütçeden ödüyor ise bu mu sizi rahatsız ediyor?
- Sonuçta eşinizin yaptığı seyahat bir iş seyahati. Şirketin yatı sırasında çalışanlardan belirli beklentileri var ve kayınvalideniz olunca eşiniz bu beklentileri yerine getiremediği için iş kaygısı mı yaşıyorsunuz?

Manevi olarak:
- Eşiniz annesiyle fazla zaman geçirince sizden uzaklaşıyor mu? Kayınvalidenin düzenli bir eşi doldurma durumu mu var?
- Eşiniz ailesiyle sık görüşmeye devam ettiği için kıskançlık yapıyor olabilir misiniz?

Tüm bu soruları kendinize sormanız gerçek sebebi bulmanıza yardımcı olabilir.

Ha ben olsam belki bazı yatılara annemi götürürdüm ama artık benim de bir hayatım var, yalnız olmam gereken zamanlar var mesajını da verirdim.
0
en bi orijinal
(19.12.23)
bir iki kere merak ettigi yere gider de, ben hic normal bulmadim, koca adam niye annesiyle ayni odada kaliyor, bence rahatsiz edici, anne sonradan görme heralde.
sen de kendi anneni götür, ama kaynanan varken biz sonradan görme degiliz ayri odalarda kaliriz diye laf sok. masraflari da ortak hesaptan düs.
0
durgunfoton
(20.12.23)
Durumun normal olup olmaması işin sıklığına bağlı. Senede 2 veya 3 defadan fazla böylesi beraber seyahatler ilişkileri bozar. Şöyle söyleyeyim (ki olayın sadece maddi boyutu olmadığını gösterebileyim) kvalide sizden maddi destek almasa bile eşinizle senede 20 geziye çıkması sizi mutsuz eder miydi? Beni ederdi, çünkü yoğun iş temposu içinde muhtemelen ben bu kadar eşimle beraber olmazken onların birlikte olması bizim evlilik birliğini kurmamızı (evliliğin erken dönemlerinde) etkilerdi.
Bir de seyahat muhtemelen sadece konaklama ve uçak bileti masrafından ibaret değil. Orada gezecek, yemek yiyecek, ıvır zıvır bir şeyler alacak, günün sonunda geçimi için biz destek oluyorsak gözüme batar benim de. Bütün bu olayların üstüne bir de evlenmemi baştan istememişse... Neyse sakin...
Eşinizle annenin bu gezi çerçevesini çizin ama konuşmayı eşinizin yapması lazım, bunun için de ikna olması lazım. Yoksa bir seyahat sonunda eşinizle yollarınız ayrılabilir.
0
SiyamkedisiZorro
(20.12.23)
ufukta boşanma var maalesef.
0
tantunisultansuleyman
(21.12.23)
anne oğluna aşırı düşkün hastalıklı bir kadınsa ayrı, oğlunu tüm bu geziler için maddi manevi bir araç olarak kullanıyorsa ayrı.
ilki zaten evlerden ırak bir durum. yorum bile yapmama gerek yok, ama ikincinin neden rahatsızlık verebileceğini anlıyorum. sonuçta maddi olarak siz de sıkıntıda olduğunuzdan bahsetmişsiniz, geçimine yardım sağladığınız birinin sürekli olarak gezmesi herkesi huzursuz eder. ben mesela evladım dahi olsa, destek aldığım biri varken kendim kişisel harcamalarımı kısmaya özen gösteririm.
ayrıca yeni evli eşek kadar bir insanın kendi annesiyle bu denli çok zaman geçirmesi de sıkıntı. emin olun kadın tarafı olsa da aynısını derdim. insanların ailelerinden uzaklaşıp biraz kendi ailelerinin bilincinde olmaya başlaması gerekiyor.

uzun lafın kısası. madem geçinemeyecek derecede sıkıntısı var, yeni evli çiftin her şeyinden yararlanıp gezmeyiversin.

tşk
0
wild honey suckle
(21.12.23)
merhaba,

bir psikolog ve bir evin bir oğlu ile evli bir kadın olarak cevap vermek istiyorum:

''annenin ilk başlarda kafa dağıtmak için böyle seyahatlere çıkması normal'' diye yorumlar gelmiş, buraya bir nebzeye kadar hak verebiliriz, diyelim ki bu durum geçici, diyelim ki her seyahatine değil de bazı seyahatlere gidiyor anne.

yine de, başta evlenmenizi istemeyen ve sizin maddi gücünüzden alıp, başkasına ''keyfi'' olarak verilen paranın, sizi rahatsız etmesi bence çok normal. burada hissettiğiniz kıskançlık olabilir, öfke olabilir, değersizlik olabilir sizinle alakalı. ama dikkat, sizinle alakalı diye eşinizle alakalı değil, diyemeyiz. siz bir çiftsiniz, evlisiniz, sizinle ilgili olanlar eşinizi de ilgilendirir.

ben eminim ki tüm bu zor şartlar altında, kayınvalideniz zor durumda olsa, Allah korusun bir sağlık gideriz olsa ve yüklü miktarda ona para ayırmanız gerekse, bundan o kadar da rahatsız olmazsınız. ama söz konusu gezmek, tozmak ve ekstra olan bir şey. bunun yanında eğer başta evlenmenizi istemediyse ve oğlu işe girdiğinde kocasından boşandıysa, orada oğlu ile kurduğu sıkıntılı bir bağ olabilir, bunu eşiniz de kayınvalideniz de fark etmiyor olabilir. mesela, tamam artık oğlum güçlü, bana bakar diye bile boşandıysa, bu durum sıkıntılı. sizi de rahatsız eder. valideyi suçmalak doğru değil, bilerek yaptığını hiç düşünmüyorum, Anadolu'da erkekler sınır koymasa bir çok kayınvalidede bunu yapma potansiyeli ne yazık ki var, özellikle kocasıyla sağlıklı bir ilişkisi olmayan kayınvalidelerde.

eşinizin sizi anlamadığını düşünüyorsanız, ona duygularınızdan bahsedin, ve onu suçlamadan kendinizi ifade etmeye çalışın, sizin için de zordur eminim. ''kendimi şu şu duygular içinde buluyorum, ve ancak senin yardım edeceğini düşünüyorum. benim için evlilik birlik beraberlik ve huzur demek; bu yaşananlar benim huzurumu etkiliyor, acaba bana destek olmaya çalışsan, biraz daha empati kurmaya çalışsan, gerçekten buna çok ihtiyacım var.'' gibi cümlelerle yaklaşabilirsiniz.

ve bence mutlaka, evlilik terapisine gidin. ve sakın siz, annen seninle sağlıklı bir ilişki kuramıyor vs demeyin, dememeye çalışın. sizi anlamayacaktır, anlamadığı gibi size tepki de verir. siz üzülürsünüz. bunu uygun bir yolla evlilik terapistinden duyar zaten. ve aslında sizin neden ve ne için rahatsız olduğunuzu, yine aranızdaki hakem, yani terapist anlatır sağlıklıca diye umut ediyorum.

çok geçmiş olsun, sıkıntılı bir durum herkes için bence. ama hayat biraz böyle bir yer, ve evlilik de bazen strateji gerektiren bir ilişki süreci. kolaylıklar.
0
damba
(21.12.23)
(6)

Kitap okuyor musunuz, Günde ne kadar, nerde, ne zaman okuyorsunuz?

bu yolun yolcusu
Merhaba duyurucular, düzenli kitap okuyamamanın verdiği ızdırapla size böyle bir soru sormak istedim. Düzenli okuyamıyorum, biraz ara verdikten sonra o kitabı tekrar elime almayıp "başka bir kitapla düzgün bir başlangıç yapma" isteklerimde hep hüsranla bitiyor. yatmadan önce okumaya çalışıyorum, bir
Merhaba duyurucular, düzenli kitap okuyamamanın verdiği ızdırapla size böyle bir soru sormak istedim. Düzenli okuyamıyorum, biraz ara verdikten sonra o kitabı tekrar elime almayıp "başka bir kitapla düzgün bir başlangıç yapma" isteklerimde hep hüsranla bitiyor. yatmadan önce okumaya çalışıyorum, birkaç sayfa okusam hemen uykum geliyor. Okuduklarımdan da bişeyler anladığım bunu hayatımda kullandığım tam olarak söylenemez. Çünkü etkisi birkaç güne geçiyor.

Siz nasıl yapıyorsunuz?
0
bu yolun yolcusu
(18.12.23)
Çok değil ama haftada birkaç gün günde 30dk-1 saat falan. Haftasonu hanımla kitap kulübü yapıyoruz sabah kahve ve kitap olarak.

Hayatıma bir anlam katacak diye okumuyorum. Misal en son generation kill okudum, bana sadece perspektif katti, orada yasananlari hayal etmemi sagladi falan.
0
logisticsmanager
(18.12.23)
Her yerde okuyabileyim diye e book okuyucu aldım. Genelde toplu ulaşımda ama her zaman her yerde okuyurum. Günde 50 sayfa diye bir standardım var.
50 sayfayı kendime şart koşmuşluğum, tamamlamadan uyumayacağım demişliğim yok ama bu ortalamayı tutturmaya çalışıyorum.
Bazan ağır ilerleyen kitaplara rastlarsam bir ikinci kitapla paralel yürütüyorum.
Evde fiziki kitap, dışarda e book diye ilerliyorum genelde.
0
Mirket
(18.12.23)
Hayatta kendimle ilgili gurur duyduğum ozelliklerimden biri okuma yazmayı öğrendiğim yaştan beri hep kitap okuma rutinimin olmasıdır. Dolayısıyla evet, okuyorum ve kendi çapımda da iyi bir okuyucu olduğumu düşünüyorum. Günde beş sayfa da olsa okurum.

Öncelikle e-reader veya basılı kitap fark etmiyor, ben kitabımı hep yanımda taşırım. Doktor kontrolüne gittiğimde, kahve için arkadaşımı beklediğimde, ne bileyim banka sırasında vs. Telefonla ugrasacagima birkaç sayfa kitap okurum. O dönem akademik ve fazlaca dikkat gerektiren bir kitap okuyorsam yanımda taşıdığım kitap biraz daha hafif bir kitaptır ama yanımda hep bir kitap vardır. Zaman olmaması bir bahane degil zira zamanı neye harcadığınız bu noktada daha önemli.

Okuma motivasyonunu kaybettiğinizde geri gelmesi için sevdiğiniz türde, çok kalın olmayan bir roman en ideali bence. İlla "şu kadar sayfa okumalıyım" gibi bir standart yerine gün gün üstüne koyarak gitmeyi deneyebilirsiniz. Örneğin bu hafta her gün beş dakika, ertesi hafta on dakika gibi. Zaman icinde bir bakmışsınız tekrar eski rutine kavuşmuşsunuz. Ama günde yarım saat diye yola çıkarsanız sıkılabilirsiniz. Gerçekci olmak önemli.

Akşam yatmadan önce okunan kitaplar uykunuzu getiriyorsa gün içinde okumayı deneyin. Zaten uyku kalitesi için yatakta uykudan önce kitap okumak, film izlemek vs gibi aktiviteler pek onerilmez.

Hep aynı tür kitaplar okumak yerine çeşitlendirme yapın. ben mesela bir mesleki kitap okuyorsam hemen ertesinde iyi bir roman okumaya çalışırım. Felsefe çok severim ama arka arkaya bir sürü felsefi kitap okumam, hep cesitlendiririm.


Eski ivmenizi kazanmaya başladığınızi hissettiğinizde bir arkadaşınız, sevgiliniz, eşiniz vs ile birlikte aynı kitabi okuyup sonra birlikte tartışabilirsiniz. Ben bunu çok severim.

Kitap içinden notlar almak için güzel kalemler, ayraçlar vs da motive edici olabilir.

Kitap okumak çok güzel bir şey ve insanlar bu zevkten mahrum kalınca çok üzülüyorum. O yüzden denemekten vazgeçmeyin, bir sure sonra alışkanlık haline gelecektir tekrar.

İyi okumalar.
0
fraise
(18.12.23)
3-4 aydir tiyatro metinleri okuyorum cok fazla. Hem akici keyifli hem kisa suruyor. Birkac ayda bir de roman turunde kitap okuyorum. Daha sik olarak da bazen cizgi roman.
0
nic cage
(19.12.23)
Aynı ızdıraptan dönem dönem bende de oluyor. Gençlik yıllarında çok kitap okudum. Araya akademisyenlik girince biraz uzaklaştım çünkü iş akademik okumaya dönüyor, onu keyif amaçlı kitap okumaktan sayamıyorum. Ama çok sevdiğimden geri dönmek istediğimde, çok ağır ve roman dışı eser pek okuyamadığımdan, daha hafif içerikli, bazen bestseller denebilecek kitaplar okuyarak kitap okumaktan duyduğum mutluluğu yaşamaya devam etmeye çalışıyorum. İçinde yaşadığım tempo ve bebek sonrası kaybettiğim beyin hücreleri roman dışında bir şeyler okumamı şu an için zorlaştırıyor :D

Uzak kalıp geri dönmek istersem okuma hızım ve alışkanlığım geri gelsin diye özellikle çok hafif bir şeyler okuyorum, sonrasında okumak isteyip okuyamadığım farklı tür eserlere geçiyorum. Ben kitap okuma işini kindle ile hızlandırdım ve kolaylaştırdım. Gün içinde işlerden ötürü kitap okuyamıyorum. kindle'ın en büyük yardımı bu oldu, hem eşin hem bebeğin uyuduğu odada ışık açmadan, kimseyi de rahatsız etmeden rahat rahat okuyorum. Böyle olmasa kitap okuyacak zamanım kalmazdı. Biraz kindle'dan ötürü, biraz da İngilizce okudukça Türkçe çeviri kitaplara önyargım arttığından İngilizce okumaya başladım. Bu da biraz okuma alanımı sınırlıyor aslında. Bir de amazon'da bir kitaba 7-8 dolar bile verince maddi olarak koyuyor takdir edersiniz ki :) Bu arada özellikle gece yatmadan okuyorum, bazen çok uykumu getiriyor çabuk bırakıyorum, ama kitabın ilerleyişine bağlı olarak elimden bırakamayıp almam gereken uykudan mahrum kaldığım da oluyor :D

Bir de suçluluk duygusu sizi yapmak istediğiniz işten ister istemez uzaklaştırır, çünkü içsel bir motivasyonla değil, "kitap okumam lazım" şeklinde beyninize verdiğiniz bir çeşit emirle okumaya çalışıyorsunuz o zaman. O yüzden belki sadece çok keyif alacağınız bir tür bulup ondan okumaya çalışabilirsiniz. Tarzınıza göre bilim kurgu olur, polisiye olur, young adult romance bile olur yani artık sevebileceğiniz neyse.

Bu arada goodreads de çok işime yarıyor, bir bakmanızı tavsiye edebilirim. Kendinize reading challenge'lar oluşturabiliyorsunuz (gerçi bu da bir baskı olabiliyor). Bir de kitap seçme işini bir başlangıç için kolaylaştıran listeleri var. Okuduğunuz, sevdiğiniz bir kitabın benzerlerini gösterebiliyor. Her şeyi çok ana akıma çekmek gibi bir problem yaratsa da bazen çok yardımcı olduğu kesin bence. O yüzden, bilmeme ihtimalinize karşılık, goodreads linkini aşağıya bırakıyorum.

www.goodreads.com

Umarım sevdiğiniz eserler bulup keyifle okumaya devam edebilirsiniz :)
0
nimberjack
(19.12.23)
Haftasonları iyi okuyorum evde yapılacak iş olmadığında. Cumartesi başladığım kitabı Pazar günü bitirebiliyorum.
0
chitosan
(19.12.23)
(10)

deprem planın nedir?

olaguerr
merhabalokasyon neresi?taşınma planın var mı?deprem sonrası nerede kalmayı düşünüyorsun?mental ve maddi olarak bunu nasıl kaldırmayı düşünüyorsun?teşekkür ederim.
merhaba
lokasyon neresi?
taşınma planın var mı?
deprem sonrası nerede kalmayı düşünüyorsun?
mental ve maddi olarak bunu nasıl kaldırmayı düşünüyorsun?

teşekkür ederim.
0
olaguerr
(05.12.23)
İstanbul'dayım bir yere taşınma düşüncem ya da acil durum planım yok, böyle planların çalışacağını da çok düşünmüyorum büyük bir depremde, ayrıca planı ben değil devlet yapsın ben ne yapabilirim, bi düdüğüm var onu çalarım ölmezsem.
0
Bir ben var benden şurada
(05.12.23)
.Hatay
.Taşınma planım şimdilik yok.
.Aynı yerde kalma olasılığım yüksek.Bina dayanıklı çıktı
.Mental olarak diyeceğim "kader" . Çok kaygıya gerek yok o nedenle. Olduğu zaman (hayattaysak eğer) yapılacak şeyler var.
Maddi olarak ise duruma göre hazırda ne varsa kullanılır diyorum.
ama diğer yandna bu depremde bile "bir çok eve" sahip olanın da yardım kuyruğuna geçtiğini bilmek ayrıca düşündürüyor.

Şu bir gerçek ki yaşanan olaylara baktığımızda, dünya sandığımızdan çok daha değersiz. Kısa hayatta kalp huzuruna sahip olmanın değeri çok büyük.
0
diyecevaplandı
(05.12.23)
istanbul-kadıköy. 6 ay önce ciddi fiyat farkı vererek depreme dayanıklı olduğunu düşündüğümüz bir apartmana taşındık. çürük bir binada oturmamak bizim için en büyük önlem. depremde bina sağlam kalırsa gerisinin önemsiz olduğuna inanıyorum.

evde 1 haftayı çıkaracak temel ihtiyaçlar var, temel elektronikleri şarj etmek için güneş paneli ve haberleşme için telsiz vs. mevcut. aracımız acil durumda konaklama için güvenli bir yerde. evde yeterli bir miktar nakit tutuyoruz.
0
orpheus
(05.12.23)
istanbul.
60 yıllık binada yaşıyorum. aslında doğruya doğru bu ülkede ne yazık ki çoğu büyükşehir benzeri bir risk taşıyor. binamın yığma tuğla bir yapı olması ve 2 katlı olması beni bir nebze rahatlatıyor. bunlardan dolayı şu anlık taşınma planım yok.
deprem sonrası memleketim bodrum devlet memuruyum eğer sağ kalırsam muhtemelen devlet zaten depremden kaynaklı nakil imkanı verecektir diye düşünüyorum. gene de 10 seneye zaten memlekete dönme planım var.
yaşadığım ülke gerçekleri ne yazık ki ortada. var olan en sağlam binaya taşınsam da büyükşehirlerin hepsi ciddi bir deprem riski taşıyor ve deprem sonrası şehirden çıkamayacağımız ortada. kabullendim akışına bıraktım ben bu ülkenin vatandaşı olarak yapabileceklerimi yaptım ne yazık ki.
0
denizgonen
(05.12.23)
Depreme dayanıklılık testlerini yaptırıp iyi bir sonuç aldım, başka bir planım yok. Taşınmayı düşünmüyorum. Minimal bir deprem çantam var.

Artık bakıcaz.
0
akhenaten
(05.12.23)
lokasyon neresi?
istanbul

taşınma planın var mı?
hayır yok

deprem sonrası nerede kalmayı düşünüyorsun?
büyük bir deprem olursa ve evim barkım yıkılırsa umarım ölürüm diye dua ediyorum. o kaosta hayatta kalmak istemem

mental ve maddi olarak bunu nasıl kaldırmayı düşünüyorsun?
mental olarak büyük travmalar yaşayacağımız kesin. maddi olarak da altından kalkamayacağımı düşünüyorum.
0
exlibris
(05.12.23)
-Istanbul
-Planim yok ama ev sahibi cikmami istiyor, bina da deprem raporunda curuk tespiti aldi. Zengin olursam tasinirim veya mahkeme atarsa.
-Eger bu evdeyken olursa zaten yikilacagindan sonrasini dusunmeme gerek yok. Yikilmaz da sag cikarsam ailemin yanina antalya'ya gitmeye calisicam yollar acik olursa. Olmazsa da bilmiyorum o zaman dusunucez.
-Kaldirmayi dusunmuyorum, zaten imkan olsa eski binada veya genel olarak istanbul'da oturmazdim. Bu tarz secimleri yapabilecek ekonomik ozgurlugumuz bulunmamaktadir.

Birkac ay icinde sürpriz bi sekilde zengin olmayi diliyorum.
Sevgiler
0
nic cage
(05.12.23)
1. lokasyon neresi?

istanbul, maltepe.

2. taşınma planın var mı?

Tek taşınma planım bırakıp gitmek. Zihnimde evimin envanterini tutuyorum diyebilirim. Her an bu evin aynısını sıfırdan kuracak kadar para biriktirmeye çalışıyorum. Ankara'ya ailemin yanına dönmeye çalışırım.

3. deprem sonrası nerede kalmayı düşünüyorsun?

ilk etapta yürüme olarak 10 dk mesafede olan, inşaat altyapısından emin olduğum şirkete gidebilirim. Şirket bana sıcak ve güvenli bir yer sağlar ilk etapta. Kedimi, telefon, cüzdanımı ve montumu alıp şirkete giderim diye düşünüyorum (Allah korusun, inşallah hiç yaşamam böyle bir şeyi.)

4. mental ve maddi olarak bunu nasıl kaldırmayı düşünüyorsun?

İnançlı bir insan olarak Allah'ın dayanma gücü vereceğine inanıyorum. Sevdiklerini kaybetme konusunu ise düşünmek bile istemiyorum.
0
silverleaf
(05.12.23)
1 Beşiktaş
2 taşınma planım yok
3 yazlığa gidebiliriz durum ve şartlara göre
4 Ben Şener usummezsoy kafasındayım.Cok büyük bi deprem beklemiyorum.Dünkü bursa depremini bile doğru tahmin eden sayili kisilerden biri kendisi.
0
essoist
(06.12.23)
Deprem oldugu gun cekme karavan aliyorum. 100k tl
0
halk
(06.12.23)
(10)

uykulu halin açılmaması

kararsızataletfilozofu
doktora gidip kan tahlili yaptırdım sorun çıkmadı.gece 11 gibi yatıyorum 1-1.30 saat sürüyor uyumam bazen.08.15 den önce kalkamıyorum.( işe yürüyerek 5 dakikada gidiyorum )sabahları uykum açılmadığı için çok zorlanıyorum hazırlanırken.işte de hiç yorulmuyorum günüm oturarak geçiyor genelde.4-5 barda
doktora gidip kan tahlili yaptırdım sorun çıkmadı.

gece 11 gibi yatıyorum 1-1.30 saat sürüyor uyumam bazen.
08.15 den önce kalkamıyorum.( işe yürüyerek 5 dakikada gidiyorum )
sabahları uykum açılmadığı için çok zorlanıyorum hazırlanırken.
işte de hiç yorulmuyorum günüm oturarak geçiyor genelde.

4-5 bardak çay, 1-2 bardak kahve içiyorum ortalama ona rağmen
gün içinde de beynim sanki uyuşuk gibi, yorgun hissediyorum.

B,D vitamini kullanıyorum ara sıra.
Magnezyum, Beta glucan kullanıyorum ara sıra.

Bu belirtiler için ne yapsam ?
Yakın zamanda radikal bir karar alıp sorumluluğu daha yüksek, daha fazla çalışacağım, erken uyanmam gereken bir işe geçmeyi planlıyorum.
Uyku meselesini yakın zamanda çözmem gerekecek.
0
kararsızataletfilozofu
(05.12.23)
gizli stres, depresyon?
0
buenosdias
(05.12.23)
bende de var uyku apnesi çıktı.
0
komando kani var bende
(05.12.23)
sorununuzun temel sebebi hareketsizlik
0
elvan abeyiylegezse
(05.12.23)
Spora başlamalısın.
0
Mirket
(05.12.23)
gıda intolerans testi yaptırın.
0
OgutucuRecep
(05.12.23)
bir uyku kliniğine giderek uyku testi yaptırabilirsin.
0
orpheus
(05.12.23)
horlama ve Uyku apnesi bildiğim kadarıyla yok,
bileklikten baktığım kadarıyla 1-2 defa bazen uyanmışım görüyorum.
uyku apnesi tanısını KBB mi koyuyor ?

gizli stres iş değişikliği meselesiyle biraz var.

spor çok istiyorum fakat hem işlerimin düzene girmesini bekliyorum hem adım atmaya bile enerjim yok.

gıda intoleransının testini devlet hastaneleri yapıyor mu, hangi branş ?
her şeyi yemiyorum zaten ama ücret hakkında bilgi alabilirim mesaj atabilirseniz.

uyku kliniği devlet hastanelerinde yoktur sanıyorum, ücret konusunda bilgi alabilirim.

burunda deviasyon var sanırım oksijen pek gitmiyor olabilir uyurken.
burun bandı bir süre kullanayım.
0
🌸kararsızataletfilozofu
(05.12.23)
Sigara iciyorsaniz, son zamanlarda attirdiysaniz, aksam iciyorsaniz vs vs sigara uykumuzu ve sabah nadil uyandigimizi cok etkiliyor.
0
nic cage
(06.12.23)
Evde ve çalıştığınız yerde havaya karışan kimyasallar neler?
Evde problem olma ihtimali nedir?
Banyo parfümü, mum, ucuza alınmış cilalı ürünler, duvarların altında üzerine boya atılmış küfler.
Havaya karışan şeykere bi göz atın derim. Beyin sisi yapar.
Bir de sabah uyandıktan sonra 3 saat içinde kahve içmeyin. Vücudunuzun uyanma sistemini bozar.
0
zimbirik
(06.12.23)
sigara kullanmıyorum, alkol ve benzeride yok.

çok fazla kimyasal kullanılmıyor çamaşır suyu filan,
şuan yaşadığım ev temiz, çalışma ortamım temiz,
banyo parfümümüz yok, mum kullanmıyoruz, cilalı ürün tahta kaşık vardır pek etkisini sanmıyorum, küf yok evde.
sabahları kahve içebilirsem bir derece uyanabiliyorum içmeye vakit bulamazsam bir daha canlanamıyorum.
0
🌸kararsızataletfilozofu
(06.12.23)
(6)

erkekler gunu neden

douglas
kadinlar gunu kadar populer degil? bazilari erkekler gunu oldgunu bilmeyebilir, ben bile birkac yil once ogrendim.
kadinlar gunu kadar populer degil? bazilari erkekler gunu oldgunu bilmeyebilir, ben bile birkac yil once ogrendim.
0
douglas
(21.11.23)
Kadınlar günü altında bi felsefesi ve geçmişi olan bir gün, temsil ettiği bir fikir var, o nedenle popüler; erkekler günü biraz çakma "Abibas" gibi kalıyor yanında.
0
Bir ben var benden şurada
(21.11.23)
Kadinlar gunu bir mucadeleyi temsil ediyor. Erkekler gunu neyi temsil ediyor?
0
nic cage
(21.11.23)
uzun yıllardır kadınlar gününde kadınlara hediyeler falan alındığı için kazınmıştı. 2000'lerden beridir de şirketler bugünü alışveriş çılgınlığı gününe çevirdiği için reklam savaşları ile popülerliği tavan yaptı.

erkekler gününün popüler olması için bir neden yok.
0
avatar is back
(21.11.23)
erkekler günü biraz "white lives matter" demek gibi.
0
neira
(21.11.23)
bu tür özel günler çoğunlukla dezavantajlı, sorunu olan gruplar için var. beyaz, heteroseksüel, yetişkin erkeğin herhangi bir sorunu yok. zaten dünyayı onlar yönetiyor. her gün onların günü aslında.
0
nickini degistiren yazar
(22.11.23)
Neira+1 erkek topluluklarini harekete gecmelerini gerektirecek bir magduriyeti yok
0
ala09
(22.11.23)
(13)

Tamamdır

2027
Merhaba, Tamamdır sözcüğünün kullanımı nasıl ve ne zaman yaygınlastı? Sizi de irite editor mu?
Merhaba,
Tamamdır sözcüğünün kullanımı nasıl ve ne zaman yaygınlastı? Sizi de irite editor mu?
0
2027
(16.11.23)
Beni etmiyor, çok kullanırım.
Tamam biraz kaba duruyor.
0
Bruce
(16.11.23)
bruce +1 daha
0
namandigurai
(16.11.23)
Beni de irite etmiyor. Tamamdır deyince karşılıklı olarak anlaştık anlamı verdiği için daha fazla kullanıyorum. Tamam, sanki tek taraflı bir onay veriyor.
0
Amaranta ursula
(16.11.23)
Tamam artık birine ok diye cevap vermek gibi oldu. Daha samimi bir yanıt içim tamamdır yazıyorum. Biri bana tamam dese hafiften "acaba ters bi şey mi dedim" diye düşünürüm. Tamamdır diyince öyle bi sorun olmuyor. Hatta daha da samimi olduğum biriyse tammamdıır gibi harfleri uzatırım :D
0
nundu
(16.11.23)
Irite etmiyor, bi sey dusunmuyorum kullananlar hakkinda ama sevmiyorum ve kullanmiyorum.
Bana askeri bi operasyon hissi veriyor tamamdir komutanim :)
0
Kittie
(16.11.23)
tamam biraz sert durabiliyor yazı dilinde, o yüzden tamamdır +1. sorunlu olan ve fena kulak tırmalayan kullanım: okdir
0
kojonotsuki
(16.11.23)
Kullanmayi sevmiyorum ama tamami sert bulduklari icin mecburen kullaniyoruz artik tamamdir yani ne diyelim..
0
nic cage
(16.11.23)
düz tamam biraz tripli görünüyor, sıklıkla tamamdır'ı kullanıyorum ben de yanında bir başparmak onayı emojisi ile.
0
hrskrs
(16.11.23)
tamamdır demezsem konuşamayacak kadar çok kullanıyorum bunu. yerine geçecek bir şey de bulamadım. okeyto diyesim geliyor ama gitmiyor her muhabbete. bi de çok eskide kaldı sanırsam :/
0
anna sun
(17.11.23)
tamamdır daha samimi +1
işverenim mesela şunu söyle yapalım yazıyor, tamam dersem tripli gibi geliyor skgks tamamdır diyorum her seferinde.
0
Kediyi üzdün
(17.11.23)
tamamdır denilince içim rahat ediyor niyeyse çünkü söylediğim şeyin dikkate alındığı izlenimi yaratıyor niyeyse, ben de çok kullanırım müşteriler için özellikle. "bu iş bende merak etmeyin" mesajı veriyorum ben de kendi algıma göre ve samimi geliyor.
0
matilda
(17.11.23)
bruce+1 tamam'in kaba hissettirmesi hakkinda.

tamamdir kullaniyorum fakat o da garip bir kelime, severek kullanmiyorum.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(17.11.23)
Sosyal medya çok yaygınlaştırdı.
0
halitkin
(17.11.23)
(5)

kaş çatmayı önlemek için

nic cage
sürekli kaşlarımı çatıyorum ve dışardan sinirli duruyorum. lens ve gözlük var yani görme sorununu çözemediğim için değil bu durum. alışkanlık olabilir. botoks vb. şeyler yaptırmak istemiyorum. kaşların arasına şeffaf sert plakalar/stickerlar öyle bir şeyler yapıştırıyorlardı galiba. bi video görmüşt
sürekli kaşlarımı çatıyorum ve dışardan sinirli duruyorum. lens ve gözlük var yani görme sorununu çözemediğim için değil bu durum. alışkanlık olabilir. botoks vb. şeyler yaptırmak istemiyorum. kaşların arasına şeffaf sert plakalar/stickerlar öyle bir şeyler yapıştırıyorlardı galiba. bi video görmüştüm sanki, adı neydi bunların bilen var mı?
0
nic cage
(09.11.23)
yuz yogasi
0
buenosdias
(09.11.23)
Kaş çattığımı fark ettikçe düzeltiyorum. Alışkanlık haline geldiği için bunu düzeltmek lazım. Sinirliyken dikkat etmiyorum :)
0
ekşi duyuru sever
(09.11.23)
güneş gözlüğü kullanıyor musunuz?
0
unalub
(09.11.23)
Acaba isiga mi hassasiyetim var mi diye mi sordunuz? Sanki gunes gozlugu varken daha az catiyorum, olabilir, bi buna gore bakayim.
0
🌸nic cage
(09.11.23)
Botoks neden yaptirmak istemiyorsunuz? 0.20 ml gibi kucucuk bir botoksla bile orasi halledilir muhtemelen, bu arada da aliskanliktan kurtulmus olursunuz.
0
kassiopeia
(10.11.23)
(6)

Biz kiracılar sürekli ev mi değiştireceğiz?

ananiyimioguz
1 yıl dolunca kendim oturucam, çocuğum oturacak deyip çıkartıyorlar.Adam üstüne olan her şeyi ya satmış ya bi ailesine devretmiş cidden evi yok şuan bu şehirde, ben geçicem oraya diyor.E iyi de biz de taşınma parası, tadilat, paketleme, yerleştirme, tekrar paketle, sök, tak, bu ne be böyle atalarımı
1 yıl dolunca kendim oturucam, çocuğum oturacak deyip çıkartıyorlar.

Adam üstüne olan her şeyi ya satmış ya bi ailesine devretmiş cidden evi yok şuan bu şehirde, ben geçicem oraya diyor.

E iyi de biz de taşınma parası, tadilat, paketleme, yerleştirme, tekrar paketle, sök, tak, bu ne be böyle atalarımız gibi göçebe hayat yaşıyoruz.

Bir taktik maktik yok mu yeni geçeceğimiz yeri daha iyi seçelim.

2 ay sonra taşınıcaz çünkü.

Nakliyat parası, kira, depozito, emlakçı parası, belki kirayı 3 aylık isterler vs. rahat bi 100k girecek yine sanırım.
0
ananiyimioguz
(05.11.23)
hemen ikna olmayın. evinin olmaması ve "çıkın" demesi çıkmanız için yeterli değil. kiracı olarak tüm sorumluluğunuzu yerine getiriyorsanız siz de çıkmıyorum dersiniz. ev sahibinin o eve geçebilmesi için tahliye davası açması gerekiyor ve eve ihtiyacı olduğu konusunda mahkemenin ikna olması gerekli. yani örneğin ev sahibi size önce kirayı astronomik artır diyorsa ve sonra ben oturacağım diyorsa asıl niyetinin ne olduğunu biliyoruz. aleyhinizde karar çıksa bile dava tarihi, karar vs. diyene kadar zaten 2 sene geçiyor.

tabii bu durumun sorumlusu aslında %25 artış sınırı. normal piyasa şartlarına göre artsa kiralar, maaşlar vs. böyle bir sorun ortaya çıkmazdı. gerçek enflasyon %100'ün üzerinde ama maaş artışları %30, kira artıio %25 olunca hem kiracı hem de ev sahibi mağdur oluyor.
0
Flybutter
(05.11.23)
@dissendium, dedim zaten 1 yıllık sözleşme yaptık, tahliye için de imza attım, baştan konuşacağız kirayı, ne istiyorsanız onu vereyim dedim. Yok onla illgili değil illa ben geçeceğim diyor.

hanım kendini döndürsün de allah askina... zengin dediğiniz bir ev bir arabası var ev de anca kendi kredisini ödüyor zaten o didimde kaldı.

Nakitimiz de zorlasak 350k çıkar. Evler ve kredi oranları çok yüksek. ev alabileceğimizi sanmıyorum. aracı satmak gerekir. E o zaman da araçsız ne yapacağız.

@Flybutter, adam zaten kirayı elden alıyordu. Ne istiyorsan okeyim dedim rakam söyle dedim, yok ben ondan demiyorum istersen avukattan yazı da hazırlatırım başka evim olmadığına ve orayı kiraya vermeyeceğime, kendim oturacağına dair dedi. Tamam da bizi şimdi taşınmayla yormayın ne istiyorsanız verelim siz çıkın istediğiniz yere dedim, yok ben kendi evime geçeceğim diyor.
0
🌸ananiyimioguz
(05.11.23)
Bazı seçenekler,

1- Kiracı olarak haklarınızı iyi bilmek , kanunen kiracı çıkarmak kolay değil. Haklı sebepler olması gerekiyor. Mahkeme süreçleri vs.

2-Daha minimal daha az eşya ile yaşam, gerekirse taşınma sırasında eşyaları 2. ele satıp, diğer şehirde 2.el alıp taşınma maliyetleri düşürülebilir.

3- Küçüğüne -büyüğüne, eskisine - yenisine bakmadan, bütçeniz doğrultusunda gerekirse kredi çekerek ev satın almak.


4- Kiraya ev sahibine memnun edecek kadar bir zam yapıp kafayı rahatlatmak



Bunların içersinde 3. seçenek dışında geçici çözüm .
Bugün ev almıyorsanız yarın git gide bu dahada zorlaşacak, savaş riskleri, mülteciler, inşaat maliyetleri , artan nüfus tüm bunlar ev fiyatları üzerinde inanılmaz baskı oluşturuyor.

Bugünler daha iyi günler, diye düşünüyorum, o nedenle imkanınızı zorlayıp mutlaka bir ev sahibi olun
0
Rao
(05.11.23)
Şans faktörü dışında artık baştan konuşmak gerekiyor. Eğer beni bir kaç sene sonra yok kızım almanya'dan dönüyor, yok ebemin oğlu geldi, diğer evimi sattım ben oturacağım diye çıkartmak isterseniz bozuşuruz diye uyarmak lazım. Boş tahliye taahhütnamesi vs imzalamamak gerekiyor.

Ben de kiracıyım ama kalkıp yasal %25 oran arkasına saklanıp ev sahibime de zarar vermem. %100 kira artışına kadar sesimi çıkarmam. Maaşıma daha fazla zam geldi ve beni üzecek rakamlar değil. Şimdi ev değiştireyim desen taşınması, kirası, depozitosu, emlakçı komisyonu derken 100k'lık olursun.
0
kimlanbu
(06.11.23)
ben ömürlük kiracı arıyorum diyen eski ev sahibim evini sattı, yeni ev sahibi de benim emlakçıyı sıkıştırmalarım sonrası keyfine göre haftalar sonra arayıp ihtar gönderdim evden çıkın dedi. artık baştan konuşmanın da bi geçerliliği yok yani, sattılar mı bitti gitti. benim de evden çıkmam gerekiyor artık, dün bu dediğinizi düşündüm durdum, evden eve dolanıp duracak mıyım, kurulu bir hayatım olmayacak mı hiç? bir yerde seneler içinde kurduğum bağlar ilişkiler sürekli değişecek mi? hiçbir yere evim gibi bakamayacak mıyım vs vs. düşünceler sardı. ev alacak para da yok. üzücü ya. ev almak da hayal, araba da hayal, her şey hayal. hayat zaten parası olanlara güzel artık. nefret ediyorum bu ülkeden.
0
nic cage
(06.11.23)
valla biz de 2-3 gündür illallah ettik millet kümes gibi eve 10bin istiyor.

dün bir eve girdim sıfır ama banyodaki duşa giriyorsun, tabut kadar bir aralık yapmışlar. sabun düşse eğilip alamazsın.

dün akşam ev sahibi aradı biz kendimiz bir yere çıkalım siz kalın biz vicdan yaptık baya dedi. allah allah dedim çıkın derken niye yapmamıştı acaba?

orası 13-14 eder ama gel 10a anlaşalım dedi. dedim yok 10 a buldum zaten 8 olsun derken 9 a anlaştık şu an üstümüzden büyük bir yük kalktı keyifler yerine geldi yaşlanmıştık valla 2-3 günde.

en yakın fırsatta borçları bitirip oturabileceğimiz bir ev almaya bakıcaz yoksa cidden çekilir dert değil ordan oraya. ev sahipleri %100-200-300 zam yapıyor kafasına göre.

milletin maaşı o kadar artmıyor ki bu kiracıların hali ne olacak bilmiyorum.

gerçi biz de ev sahibiyiz, biz de başkaları 40 a otururken bizim evde 15 e kalmalarını istemeyiz tabi anam değil babam değil. o yüzden tuhaf bir durum
0
🌸ananiyimioguz
(08.11.23)
(8)

İnternette nereden bilgisayar alıyorsunuz?

rakicandir
Bilgisayarı aldığınız internet mağazalarında nelere dikkat ediyorsunuz?
Bilgisayarı aldığınız internet mağazalarında nelere dikkat ediyorsunuz?
0
rakicandir
(02.11.23)
İnventus
0
anon1m
(02.11.23)
Eşe dosta ve kendime satın aldığım 4 bilgisayarı da satıcısı Amazon.com.tr olarak Amazon'dan aldım, kusursuz şekilde geldiler. 5. ihtiyaç doğsa veya kendi için al diye rica eden olsa yine oradan alırdım.
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(02.11.23)
gece sipariş vermiştim, sabah uyandığımda acaba rüyamda mı verdim diye düşünürken teslim etmeye geldi amazon. anlaşılmaz bi hız. internet mağazasında kriterim güvenilirlik ve uygunluk.
0
nic cage
(02.11.23)
Ben bilgisayarımı n11'de bir mağazadan aldım. Alırken de mağaza yorumlarına baktım. Sorun yaşamadım.
0
prole
(02.11.23)
PC(parça): Inventus, Itopya, Vatan

Laptop: PT, Amazon, Vatan, Hepsiburada (satıcı=Hepsiburada)

açıkçası, gelen pakette sorun varsa rahatça çözecek en net şirket Amazon diye düşünüyorum. Diğerlerinde servise gönderip Dead on Arrival raporu almak vs. gerekebilir.
0
nhk ni youkosu
(02.11.23)
Desktop itopya, sinerji. Laptop: n11. Mağaza eski laptopa dünya kadar para istiyorsa almam. Onunnharicinde zaten mağazaya da dikkat etmeem, fiyata bakarım.
0
Bir cebinde das kapital
(02.11.23)
sıfırdan toplama bilgisayar almak istiyorsan inventusu tek geçerim. internette zibilyon tane reklam veren, influencera sponsor olan firmalara bulaşma.
0
false pretension
(02.11.23)
Ben gamegarajdan aldım üç dört arkadaşımla beraber aynı dönemde, gayet memnnunuz hepimiz.
0
evandro roncatto
(02.11.23)
(9)

Erkekte küpe ya da dövme şart mı artık, bende ikisi de yok?

Cesario
İş yerindeki kadın arkadaşlar bu konudan beni vuruyorlar. Dövme ya da küpe taksana, sen demode kaldın vs. diye kendilerince beni eleştiriyorlar.Soru: Gerçekten dövme ve küpe artık default bir özellik mi? Dövme veya küpesi olmayan bir erkekle asla olmaz diyen kadınlar var mı aranızda mesela?
İş yerindeki kadın arkadaşlar bu konudan beni vuruyorlar. Dövme ya da küpe taksana, sen demode kaldın vs. diye kendilerince beni eleştiriyorlar.

Soru: Gerçekten dövme ve küpe artık default bir özellik mi? Dövme veya küpesi olmayan bir erkekle asla olmaz diyen kadınlar var mı aranızda mesela?
0
Cesario
(30.10.23)
Albenisi olmayan düz bir tipsen hareket gelsin diye öneriyor olabilirler.
Ya da çok badass potansiyeli taşıyorsundur, bunlarla tam bir bad boy olucağını düşünüyor olabilir.
0
Bruce
(30.10.23)
ya öyle şey mi olur hocam saçmalamışlar. ne bunu diyen kadın gördüm çevremde ne de ben öyleyim. boş yapmışlar.
0
nic cage
(30.10.23)
@Bruce

Ben insanların fikrini sormadan yorum yapmalarına, öneride bulunmalarına aşırı ayar oluyorum zaten de bu başka duyurunun konusu olsun.

Aynen bad boy falan gibi ol dediler de. İçinde bad boyluk olmayan erkek ne yaparsa yapsın konuşmaya başlayınca hamuru belli oluyor.

Benim için dövme, küpe vs boş iş kendim için konuşuyorum. Başkası ne amaçla ne yaparsa yapsın beni ilgilendirmez.
0
🌸Cesario
(30.10.23)
abi şu dünyada çeşit çeşit insan gördüm de erkekte küpe veya dövmeyi varsayılan gören kimseye rastlamadım inan.

"dövme veya küpesi olmayan erkekle asla" diyen bir kadınla zaten kendi akıl sağlığın için muhatap olmaman lazım. böyle saçma bir şey duymadım hayatımda.

arkadaşların belki sana yakışacağını düşünmüştür, o yüzden söylemişlerdir. aksi takdirde hiçbir mantıklı açıklama getiremiyorum.
0
mark greg sputnik
(30.10.23)
Kafa bulacaklar aralarında sana bunu yaptırırız diye iddia ya girmiş galan bile olabilirler. saçmalamışlar +1
0
basond
(30.10.23)
Şöyle söyleyeyim, bana dövme yaptırtacak ve küpe taktırtacak tek şey devlet tarafından kanunen mecbur tutulması olabilir. Hatta muaf tutulmak için sağlık raporu bile almaya kasarım, o kadar. Nasıl bir saçmalıktır bu?
0
d max
(30.10.23)
dövmeli ve küpeli bir erkeğim. dövme veya küpesi olmayan bir erkekle asla olmaz diyen kadına selam bile vermem, topukları vura vura kaçarım.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(31.10.23)
kurumsal bir şirkette işe başladım, ofise ilk gittiğimde 20-30 yaş arası çoğu kişide birden fazla dövme + küpe, piercing vs. vardı, dövmesiz olarak azınlık gibi hissetmiştim
0
Coyote
(31.10.23)
ona buna bakma, gayet düzgünsün. asıl belli bir yaştan sonra hele ergen değilse bir erkek, dövme küpe falan itici gözüküyor bence.
0
babemsi
(31.10.23)
(18)

Sevgilimin mesajlaştığı kız

Mossy
Sevgilimle 1 buçuk yıldır beraberiz. Başta uzak mesafeydik 8-9 aydır o da İstanbulda yaşıyor genelde boş vakitlerimizi beraber geçiriyoruz. Gel gelelim o buraya yeni taşındığı için hiç arkadaşı yoktu. Kendisinin öyle bir kaygısı yoktu ama bütün zamanını benimle geçirmesi başka hiç sosyal ortamı olma
Sevgilimle 1 buçuk yıldır beraberiz. Başta uzak mesafeydik 8-9 aydır o da İstanbulda yaşıyor genelde boş vakitlerimizi beraber geçiriyoruz.

Gel gelelim o buraya yeni taşındığı için hiç arkadaşı yoktu. Kendisinin öyle bir kaygısı yoktu ama bütün zamanını benimle geçirmesi başka hiç sosyal ortamı olmaması falan bana uzun vadede mantıklı gelmedi ve sevgilimi arkadaş edinmeye teşvik ettim. Neyse bu arada kıskanç bir insan değilim normalde. Ama benim sevgilim instagramdan kendisini takip eden (kendisi çok iyi bir elektrogitarist olduğu için bir takipçi kitlesi var) bir kızla müzik muhabbeti yapmaya başlamış sonra da bestelerini atmış, Instagram o formatları desteklemeyince whatsappa geçmişler vesaire. Bana da kızdan arkadaşım arkadaşım diye bahsedipduruyordu. Bugün dikkatimi cezbetti sordum kaçtır bahsediyorsun kimmiş bu arkadaş diye. Anlattı işte, sen bana arkadaş edin diyordun ben de insanlarla sohbet ediyorum ilgi alanlarımı paylaşıyorum falan dedi. OKEY HER SEY COK GUZEL BU NOKTAYA KADAR. Sevgilim yokken bi whatsappını kurcaladım içime kurt düştü. Yapacağım iş değil normalde. Ama kızla 2 haftadır her gün kısa kısa da olsa muhabbet etmişler, herrr gün. Bunların bazılarında sabah uyanır uyanmaz kıza yazmış günaydınlaşmışlar. Mesaj yerine ses kaydı atmış ki huyu değildir ses atmaz. Zaten hobileri müzik olduğu için bir dünya şarkı atılıyor karşılıklı. Atılan emojiler affedersiniz bi hoşuma gitmedi anlatabiliyor muyum. Okurken bi kıskandım, ilk kez kıskandım kendisini.

Sevgilim de şöyle bir insan çok iyi tanıdığım için söylüyorum, iyi niyetli cidden bazen saf denecek kadar. Etik değerleri çok güçlü ve bana aşık olduğunu herkesin bildiği bir adam. Bugüne kadar hiçbir güven sorunu yaşamadık. Simdi durup dururken yılmazı msnden sileceksin triplerine girmek istemiyorum ama rahatsız oldum yani yeni tanıştığı biriyle bu şekilde samimiyet kurmasına. Sevgilimi tanımasam ve gelip kendisi bana anlatmasa şüphe edicem ama edemiyorum da.

Ne tepki vermeliyim sizce çok asabım bozuldu.
0
Mossy
(26.10.23)
Şüphe varsa şüphe yoktur. Amma bu aşamada ne yapılır bilmem
0
olaylar olaylar
(26.10.23)
uyuyan arıyı siz uyandırmışsınız anladığım kadarıyla, çiçeklerin tadını aldı mı bal toplamaya başlar artık :D

ne yapacaksınız, karşınıza çekip konuşacaksınız rahatsızım diye. erkekler de kadınlar gibi daha iyisini bulduklarında ya da sandıkları zaman çekilmeye eğilimliler, o yüzden konuşurken karşıdakini çok büyütmemeye dikkat edin derim. onun ilgisi üzerinden belirtin rahatsızlığınızı.
0
gule gule
(26.10.23)
Açıkçası sevgilimin konuşmalarını okumuş olmamı tasvip etmiyorum ve bunu gidip ona açıkça söylemek istemem çünkü benlik bir hareket de değil. İkincisi böyle bir konuşma birbirimiz üzerinde fazladan hak iddia etmemize ve ilişkiyi boğucu bir noktaya götürmemize sebep olur diye endişeliyim. Bundan sonra her arkadaş dendiğinde birbirimizi sorguya çeker konuma gelmek istemiyorum.

O yüzden de iki arada bir deredeyim
0
🌸Mossy
(26.10.23)
tekrar konusu gecince arkadasim dedigi kisiden ne aekilde bahsediyo? arkadaslar ama yazisarak mi sadece? bizim de sanal sohbetlerimiz oluyor ama instadan takipledigim biri falan diye aciklarim arkadasim demem. normalde asosyalse ayari tutturamaz ipin ucu kacar. tek edindigi arksdas bu mu? bence silceesin yerine bunun siradandan fazla oldugunu niyetinden emin oldugunu ama karsi taraf bunu ilgi olarak gorecegini vs konusmalisin. onun sana gostermesini saglaman lazim tabi konusma sıklıgını
0
mess
(26.10.23)
Kimse arkadaşına durduk yere sabah uyanıp günaydın diye mesaj atmaz. Bazı şeyler nettir bence. Ben bunu hoşlantı kabul ederim, geri kalan şeylere bakmama gerek kalmaz.

Diğer taraftan, insan hoşlanır bu elinde olmayabilir ancak bunun ilişkisine zarar verecek boyuta ulaşmasına izin verip vermemek kendi seçimi ve kendi elinde olan bir şeydir. Sizin sevgiliniz baya muhabbete dalmış görünüyor. Daha diğer taraftan 1,5 yılda ve bu 1,5 yılında daha kısa süresi beraber geçmişken böyle bir şey oluyorsa o ilişkiye umut bağlamazdım ben.

Burada karar sizin, onun yaptıklarını değiştiremezsiniz. Ya buna göz yumup daha ileriye taşınmasını beklersiniz ya da uygunsuz bulup bitirirsiniz.
0
akhenaten
(26.10.23)
İlişkiler başlar, gelişir ve zamanı geldiğinde son bulur. Önce bunu kabul etmek lazım bence. En kötü taraflardan biri öldüğünde bitecek, ben böyle bakmaya başlayınca biraz kafam açıldı. Eğer zaten ilişkiniz sizin müdahaleleriniz, çabalarınız ve yoğun bakımınız sayesinde yürümeye devam edecekse; bunları sağlayamadığınız ilk an yine bitecek. Bir noktada bitecek ilişkiden şu an güzel vakitler biriktirmek yerine, ileride olabilecek kötü bir ihtimalle bugünlerdeki güzellikleri de hiç etmemenizi öneririm. Anın keyfine varın derim.

Süper kahraman değilsiniz, ilişki içerisinde bir bireysiniz. Karşı taraf nasıl sizi zorla ilişkide tutması etik değilse, sizin de tutmanız etik olmayacaktır. Zaten bu etik sınırlar ihlal edildiğinde ilişki toksik bir tarafa doğru gidiyor.

Bahsini etmişsiniz zaten, partneriniz iyi ve sizi seven biri. O zaman buna odaklanıp anın kıymetini bilin. Olası bir gönül kayması durumunda yaşayacağınız (ve belki hiç olmayacak) duygu hırpalanmaları ile kendinizi bugünden hırpalamayın. Burada en temel olgu sizin iyi olma halinizin zarar görmemesidir. Kendi kendinizin iyi olma haline zarar veriyorsunuz gibi gördüm şu anda. Bunun bir ileri adımı daha sık whatsappları kontrol etmek, sosyal medyada darlamak, bazen gözünüze çarpmayacak şeylerin artık batıyor olması vs. bunlar giderek büyüyecektir.

Partnerinizin belli ki tutku duyduğu müzik gibi bir alan var. Bu alanda tutkusunu paylaştığı kişilerle normal kişiler arasındaki ilişkilerden daha yoğun ilişkiler olabilir. Ama bu illa arkadaşlık ötesine geçecek diye bir durum yok. Arkadaşlık ötesine geçecek bir duruma gelirse zaten partneriniz o kadar da ilişkiye sadık biri değilmiş demektir ve ne yaparsanız yapın bunu değiştiremezsiniz. O anda da yol vermek en iyisi olacaktır. Ama bunları şimdiden düşünüp kendinizi hırpalamayın.

Kendinize iyi bakın <3
0
ManikD
(26.10.23)
hocam ben bu konudan dili yanmış biri olarak, hatta ne dili kalbi komple kendisi yanmış biri olarak fikir beyan edeyim. benim de böyle dünyalar kadar güvendiğim o kadar ki sorsalar kendinden herkesten çok kime güvenirsin deseler direkt aklıma gelen isim eski sevgilimdi. o dünya iyisidir, dürüsttür, yalanı dolanı olmaz, aldatmaz vs vs imkansız yani ben yaparım o yapmaz derdim. ilişkimiz sürerken bu sevgili kişisinin bi arkadaşı vardı, mesajlaşıyorlardı zaman zaman. bi keresinde bana başka bir konuyla alakalı olarak mesajlaşmalarını göstermişti bu kızla. kız samimi samimi konuşuyordu, benimki de terslemiyordu. ama hani arkadaşlarıyla samimi olanlar okusa belki ne var bunda da denebilecek tarzda konuşmalar. ben o gün ona insan arkadaşıyla böyle konuşur mu diye sormuştum da işte arkadaşıdır, benimki de nasılsa güvenilir diye uzamamıştı konu. gel zaman git zaman biz ayrıldık, biliniz bakalım sevgili kişisi hemen kiminle sevgili oldu? :) yani sizi doldurmak vs katiyen istemem de sevgilisi olan insanın karşı cinsle sürekli ve samimi iletişimi, münasebeti hayra alamet değildir. bu kadar güvenmeyin, sonra daha çok üzülüyorsunuz. bence sevgilinizle konuşun, sizi de rahatlatacak şekilde kendisine çeki düzen verirse ne ala, ama yok sevgilisi dururken arkadaşım da arkadaşım diye tutturursa (hem de yeni tanıştığı biri için) geçmiş olsun yol yakınken ayrılmak en güzeli.
0
nic cage
(26.10.23)
Az tanıdığın ve de ustelik internetten tanisigin insanla her gun mesajlasma gunaydinlasma flörttür. Sarki paylasimi zaten olayı romantik boyuta cekmeye cok musait. Kıza senden bahsetmis mi hic bu konuşmalarda?
0
instant crush
(26.10.23)
benim de çok sevdiğim kız arkadaşlarım var. hiç biriyle ayda 3 kere wsp'den konuşmadık. dışarda buluşmamız wsp'de konuşmadan fazladır.

ciddi bir şey olmasa bile, günlük flörtvari konuşmalar, sürekli günaydınlaşmalar ilişkiyi yıpratan, insanın başkasına olan değerini törpülemesine neden olur.

yapacağın şey basit, bir defa kız yazdığında "ben mossy, sevgilisiyim kendisi müsait olunca size döner" dersin ya da aradığında açarsın buyrun kendisine iletmemi istediğiniz bişey varsa söyleyin dersin olur biter. kızın da kafası çalışıyorsa, iletişimi azaltır
0
avatar is back
(26.10.23)
Hic kimse arkadaslarina her gun gunaydin mesaji atmaz +1
Sevgiliniz de olaylarin farkinda olmali ki sucluluk psikolojisiyle bu yeni arkadasini sizinle paylasmaya calisiyor ama bu sonucu degistirmez.
Politically correct kasmaya gerek yok.Sevgilinizi karsiniza alip konusacaksiniz rahatsizliginizi ileteceksiniz.Baska bir yolu yok bu isin.
0
turkuaz
(26.10.23)
Gitaristler aldatır. Çoktan boynuz yemiş olabilirsin. Yemediysen de dikkat et yakındır.
0
adwokat
(26.10.23)
ummadık taş baş yarar.
yüz verme arsız olur, az verme hırsız olur.
bir elin nesi var iki elin sesi va.. dur bu yanlış oldu.

tepki vermeye gerek yok bu tip durumlara bırakacaksın, bir halt yerse hah diyeceksin bu da elendi, yoluna bakacaksın.
0
ananiyimioguz
(26.10.23)
Ya bunun şüphe duyulacak yanı kalmamış ki.
Sor bakalım kaç kişi sabah uyanınca karşı cins arkadaşlarına günaydın mesajı atıyor. Sadece ve sadece hoşlandığın kişiye atarsın. Başka bir açıklaması yok. Ben çok sevdiğim çok iyi anlaştığım arkadaşlarıma bile her sabah günaydın yazıp her gün sektirmeden mesajlaşmam

Geçmiş olsun.
0
Gradient_tabanlı_mor
(26.10.23)
"Partnerinizin belli ki tutku duyduğu müzik gibi bir alan var. Bu alanda tutkusunu paylaştığı kişilerle normal kişiler arasındaki ilişkilerden daha yoğun ilişkiler olabilir. Ama bu illa arkadaşlık ötesine geçecek diye bir durum yok. Arkadaşlık ötesine geçecek bir duruma gelirse zaten partneriniz o kadar da ilişkiye sadık biri değilmiş demektir ve ne yaparsanız yapın bunu değiştiremezsiniz. O anda da yol vermek en iyisi olacaktır. Ama bunları şimdiden düşünüp kendinizi hırpalamayın "

Kaşe imza mühür sirküler ektedir.
MannikD çok güzel yazmış.
Bu kadar güvendiğin bir erkek arkadaşını şu aşamada öcüleştirmek ikinize de haksızlık olur.
Aralarındaki iletişim sıklığını ve gücünü daha legal yollardan ortaya dökebilirsin, gözünün önünde yaşanmasını sağla ve bunun böyle devam etmesi durumunda masum bir kıskançlık belirtisi göster. Bunda kezbanlık da yok, çok masumane bir şey. Tepkisi ne olacak, mesafe mi koyacak yoksa üste mi çıkmaya çalışacak, içini mi rahatlatacak gör.
0
Bruce
(26.10.23)
Haklısın sizin iş bitmiş uzatmadan bitir
0
basond
(26.10.23)
sen internetten tanıştığın bi erkekle her gün gün mesajlaşsan, günaydınlaşsan o ne düşünürdü? bence hoş karşılamazdı. normal bi durum da değil zaten. erkekler ve kadınlar arkadaş olabilir tabi ki ama her gün mesajlaşacak kadar değil ki bunlar çocukluk arkadaşı değil, daha dün internetten tanışmışlar. erkek arkadaşını saf, iyi niyetli filan gibi tanımlaman komiğime gitti :D saf olan sen olabilirsin bunu düşündün mü?

okuduğunu açık edemeyeceksen gel şu arkadaşınla bi tanışalım filan deyip akışına bırakacaksın.
0
elorelia
(26.10.23)
Çocuğun gönlü biraz o tarafa doğru kaymış. Bu senden vazgeçtiği ya da vazgeçeceği anlamına gelmez.
Al karşına konuş. Bu durum sana normal geliyorsa ki öyle değil, benim gözüme hoş görünmedi ve ben buna müsaade etmem de. Kem küm edebilir ama anlayacaktır hatasını. Sonra yolunuza devam edersiniz.
Öyle bir kafa karışıklığı oldu diye ilişki sonlandırılmaz. Ama göz yumulacak bir durum da yok ortada.
0
Tina
(26.10.23)
Bence üçümüz buluşalım diye bir teklif et bakalım ne yapacak, senden bahsetmiş mi kıza bunu bi anlamaya çalış, 1-2 hafta çaktırmadan üzerine git, bir şeylerin farkında olduğunu ancak gözlem yaptığını hissettir, dönerse senindir, dönmezse hiç senin olmamıştır, önümüzdeki maçlara bakacağız.
0
turuncu tonlarda
(26.10.23)
(20)

Bir şarkı vardı kafayı yiyeceğim yardım edin.

exece
Eskiler bilir pasaparola diye bir program vardı sanırım(emin değilim) orada çalıyordu.Bir kadın seslendiriyor, şarkıdan tek kelime hatırlamıyorum, yabancı dilde bir şarkı olduğu kesin hangi dil olduğu kesin değil. https://www.youtube.com/watch?v=Xcj9O-Cv48c buradaki kadınının sesine çok benziyordu k
Eskiler bilir pasaparola diye bir program vardı sanırım(emin değilim) orada çalıyordu.
Bir kadın seslendiriyor, şarkıdan tek kelime hatırlamıyorum, yabancı dilde bir şarkı olduğu kesin hangi dil olduğu kesin değil.

www.youtube.com buradaki kadınının sesine çok benziyordu kadının sesi. Hatta şarkı da buna benziyor ama bu değil. Arkadaki hint müziğnii tamamen çıkararak düşünün.

çok az bilgi verebiliyorum kusura bakmayın. Çıldıracağım.
0
exece
(25.10.23)
kesin bu: www.youtube.com
0
kibritsuyu
(25.10.23)
Hayır bunu biliyorum. Bu değil.
0
🌸exece
(25.10.23)
Orijinialini bulamadım YouTube de falan hep remixi yüklenmiş ama bu olabilir mi:youtu.be
0
gereksiz bilgilerle dolu hafiza
(25.10.23)
yok bu da kesinlikle değil. Daha çok. rap veya r&b benzeri bir şarkıydı. çıkış yılı olarak 95 ile 2005 arası olabilir.
yukarıda örnekteki kadının sesine ve şarkısına çok benziyordu.
0
🌸exece
(25.10.23)
Yok bu da değil arkadaşlar.Hint müziği kesinlikle değil.
0
🌸exece
(25.10.23)
ezgi baştaki kadının hintçe söylediğine mi, sonradan giren kadının ingilizce söylediğine mi benziyor?

ikinci hakkımı kullanıyorum: www.youtube.com
0
kibritsuyu
(25.10.23)
Bu da değil. Daha hareketli özellikle nakarat kısmı rap şarkı gibi kelimeleri hızlı söylüyordu.
Bu arada hintçe hiç yok oradaki örneği İngilizce söyleyen kadın üzerinden verdim sesi ve Ingilizce söylenen kısımları çok benziyor şarkının
0
🌸exece
(25.10.23)
bu da değilse ben bittim: www.youtube.com

edit: bu değildir herhalde, kadın vokalin söylediği kısımlar aklınızda kalmış olabilir: youtu.be
0
kibritsuyu
(25.10.23)
buenosdias
(26.10.23)
Bunlar da değil ne yazık ki
0
🌸exece
(26.10.23)
Karar verdiysen iyi düşündüysen ben sonradan hiç pişman olmam diyorsan, dikkat burada bi şey çok …..

Gibi bi müzik hatırlıyorum bende
Sizin bahsettiğiniz değildir büyük ihtimalle
0
foster
(26.10.23)
www.youtube.com bu? bi bölümde çalmış çünkü, eski bölümlerine bakayım dedim, öyle gördüm, şansımı deniyorum :D
0
nimberjack
(26.10.23)
Yok bu da değil. Sanırım bulamıyacağız.
0
🌸exece
(26.10.23)
You are my desire mi acaba ben attığınız şarkıdan bunu çıkardım, passaparolada ne çalıyordu hatırlamıyorum. www.youtube.com

Bu arada mesut yar ın programındaki şarkıyla karıştırmıyorsunuz değil mi orada da şu çalıyordu: www.youtube.com
0
ananiyimioguz
(26.10.23)
The Pussycat Dolls - Buttons www.youtube.com
0
nic cage
(26.10.23)
Bunlarda değil. şöyle bir sekans hatırlıyor kelime tamamen uydurma ama ses benziyordu 'bomborleyyy iiiii oooo'
0
🌸exece
(26.10.23)
son hakkım diyorum dayanamıyorum. dün geceden beri manyak etti beni bu duyuru. bulacam olum.

www.youtube.com

aym nat sörvaayvıır bomborley ii ooo. oluyo sanki.
0
kibritsuyu
(26.10.23)
bu da değil. kendim gibi herkesi deli ettim kusura bakmayın.
0
🌸exece
(26.10.23)
11ao
(12.12.23)
(11)

Kız arkadaşım manipülasyoncu mu gerçekci mi?

marjinal kereste
Merhaba sevgili hafiyelerve stalk konusunda pro olan kız arkadaşlar. İçinde bulunduğum durumda hafiyelik ve ajanlık statüm yetersiz kaldığı için size danışayım.Şimdi haftasonunda cumartesi günü san francisco Amerika'dan İstanbul'a kız arkadaşım gelecekti. Bana Uçak biletinin fotosunu atti ve direkt
Merhaba sevgili hafiyelerve stalk konusunda pro olan kız arkadaşlar.

İçinde bulunduğum durumda hafiyelik ve ajanlık statüm yetersiz kaldığı için size danışayım.

Şimdi haftasonunda cumartesi günü san francisco Amerika'dan İstanbul'a kız arkadaşım gelecekti. Bana Uçak biletinin fotosunu atti ve direkt uçuş yerine san francisco'dan katar doha aktarmali. Katar'dan da sabiha Gökçen dedi ve Bende farklı şehirde olduğum için havaalaninda karşılamak için 700 km yol gittim. Cumartesi ve pazar günü 24 saat 2 koca gün bekledim ve doha'dan gelen uçuşlarda içinde o kız yoktu.

Bana dün kendisini doha'da katar'da memur olarak tanıtan birisi xxx xxxx adlı kız yanında en az 200 dolar nakit para olmadan seyahat etmek, ve aktarmalı bir uçuş olarak havaalanından çıkmaması gerekiyordu, ancak kendisi Katar havaalanı yakınındaki alışveriş merkezine giderken yakalandı ve şuan tutuklu maili geldi.

Ve aynı gün içinde bu sefer tanımadığım bir kadın mail hesabından ben xxx xxxx şuan tutuklandim ve bana sözde katar memurundan gelen benzer bahanelerle şuan an itibariyle tutuklandim diyen mail attı.

Şimdi dananın kuyruğu burada kopuyor. Her aklı başında insan gibi bende kızın tezinin doğruluğunu çürütmek için sorular sordum.

-Aynı aktarmayla gelen her yolcuları da tutukladilar mi? Hayır ben ve başka kişi dedi.

- Bana sözde katar'da memur olduğunu söyleyip mail atan adami face, instagram, linkedin'de stalk yaptım ama teyit edeceğim kişi çıkmadı.

- Ben cia, fbi, mi6 veya ingiliz konsolosu değilim (kendisi ingiliz) sen ingiliz vatandaşı olduğun için bir katarli kolay kolay ingiliz vatandaşını neden kaçak mülteci olarak tutuklasin. Kendi ülkenin konsoloslüğundan yardım iste dedim.

- şuan çantam ve telim dahil olmak üzere her seyimi aldılar dedi. Bende eğer yanındaki yyyy yyyy kadininin mail adresinden mail atabiliyorsan onun telini almadilar da sadece senin telini mi aldılar dedim? O burada çalışan bir kadin ve çok ağladığım için bana yardımcı olmak için telini verdi. Onun mail adresinden sana mail attım dedi.

- Aynı şekilde o kadının da adını şanını google'da stalkladim ama doğruluğunu teyit edecek bir gerçek kişiye ulaşamadım.


- Ben hayatımda katar'da yanında 200 dolar nakit bulundurmama suçu olduğunu duymadım. Madem paran yoktu neden havaalanindan çıkıp doha dışında avm'ye alışveriş yapmaya gittin dedim. Acıktım ve yiyecek için dedi.

Kendisi İngiltere vatandaşı olup malum ingilizlerin meşhur manipülasyon yeteneği çok olduğundan hala daha gerçek mi fake mi kararsizim.

An itibariyle hala daha durum devam ediyor ve olayın bana kalırsa %60 fake ama %40 gerçeklik olduğuna inanıyorum.

Durumun gerçek olup olmadığını nasıl teyit edebilirim? Başka hangi soruları sorarak veya resmi kanallardan teyit edip etmeme hakkında siz değerli hafiye arkadaşlarımdan yardım bekliyorum.

Son 5 gündür dallas dizisi içindeyim gibi hissediyorum.

Bir el atın please.
0
marjinal kereste
(25.10.23)
ilk buluşmanız mı olacaktı? öyleyse geçmiş olsun dolandırılmaya çalışılıyorsunuz. yok, kız arkadaşım derken baya canlı kanlı görüştüğünüz güvendiğiniz vs bi kız arkadaşsa ve sizden para istiyorsa yine geçmiş olsun bi dolandırıcıyla sevgili olmuşsunuz. inanmayın hocam saçma sapan şeyler.
0
nic cage
(25.10.23)
Bence bu kız ingiliz vatandaşı da değil. Bir ingiliz vatandaşını telefonunu falan vermeden, telen açmaya izin de vermeden hapse atacaklarına ben inanmıyorum.

Ayrıca bu kızın nasıl hiç parası olmaz. Yani banka hesabında bile 200 dolar yokken nasıl yola çıktı bu kız, nasıl avm ye gidip yemek yedi. Avmye de taksiyle gitmiştir falan. Ayrıca büyük ihtimalle pasaport polisinden geçip ülkeye gitmiştir. Eğer sorun olsa onun hava limanından çıkmasını engellerlerdi.
Yok eğer hesabında para varsa ama yanında nakit olması gerekiyorsa senin attığın paranın da bir paydası olmayacak.
0
zimbirik
(25.10.23)
Bu arada başlığa ithafen

“Senin bir kız arkadaşın yok”
0
zimbirik
(25.10.23)
Yani hikaye kolpa da kanitlamak istiyosan pnr numarasini isteyip ucusunu sorgula (soyadini biliyorsundur zaten).

Gercekten ucuslarini gerceklestirmis mi onu gorursun en azindan.

Ha tabi cevabi da hazirdir simdi, "telefonumu aldilar, emailme giremiyorum" diyecek. Tabi sana mail atan kizin telefonundan girmek de aklina gelmeyecek vs vs.
0
brkylmz
(25.10.23)
Yemin ediyorum bu ingilizlerde manipülasyon ata sporları olsa gerek.

Artık eminim %99 fake taxi :))
0
🌸marjinal kereste
(25.10.23)
bu olayın ingiliz milletinin karakteristik özellikleriyle falan alakası yok yalnız. sakin kafayla okuyunca senin de farkedebileceğin üzere klişe dolandırıcılık öykülerinden biri. yarın bir gün nijerya prensinden mail gelirse ona da inanma mesela, o da dolandırıcı.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(25.10.23)
Benim merak ettiğim soruyu ne siz bu kıza sormuşsunuz ne de cevaplayanlar size sormuş.

Bu kişi neden size ulaşıyor? Yani sizin yanınıza geliyor olması bir bahane değil ki? Kaç yaşında insan; annesi, babası, kardeşi, yakın arkadaşı bilmem nesi yok mu da daha hiç yüz yüze gelmediği birinden yardım istiyor? Hem de emanet telefonla. Yapmayın allaşkına ne yüzde kırk gerçekliği. Düpedüz bir işler karıştırıyor işte.
0
akhenaten
(25.10.23)
kereste karde$

aktarmali ucusta, havaalanindan cikmamasi gereken birisi nasil pasaport kontrolunu asip cikiyor?

Sazan.avi
Umarim para kaptirmamissindir.
0
cooperr
(25.10.23)
manipülasyon değil ki bu dolandırıcılık
yalan söylediğini düşündüğünüz birine soru sorarak gerçekleri öğrenmeye çalışmanız dipsiz kuyu
0
bir soru sorcam
(25.10.23)
Kankam bu çok çok yaygın bir dolandırıcılık yöntemidir.
0
adwokat
(26.10.23)
Hala kimse “elimde kelepir köprü var” esprisini yapmadı mı?

Dolandırıcık ile karşı karşıyasın.
0
Gradient_tabanlı_mor
(26.10.23)
(11)

Hiç ambulansla hastaneye götürüldünüz mü?

Improbable
güvende hissettiniz mi yoksa daha da gerildiniz mi?
güvende hissettiniz mi yoksa daha da gerildiniz mi?
0
Improbable
(23.10.23)
Kolum kırılmıştı, ambulans geldi, çok büyütülecek bir şey değildi. Gerilmedim, hatta siren bile açtırmadım, taksiyle gider gibi hastaneye gittik.
0
Tutkun
(23.10.23)
gezi dönemi aşırı gaz yemekten ambulansa alınıp hastaneye götülüyordum ki isim soyisim ortaya çıkacak da sonra gözaltına alınırım diye ambulans durunca kaçmıştım. haliyle baya gergindim, neyse ki ölmedim :)
0
nic cage
(23.10.23)
babam kalp krizi geçirdiğinde gitmiştik o zaman 12 yaşında olduğum için eğlenceli gelmişti :/ kendim motosiklet kazası geçirdiğim zaman hayal meyal hatırlıyorum o zaman gerilmiştim
0
mirty
(23.10.23)
Bir çok kez ambulans ile hastaneye gittiğim oldu. Bende güven yaratıyor niyeyse ne zaman sıkışsam ambulansı ararım mesela :D Ben içeride huzurlu hissediyorum ama bir keresinde mental çöküş sonucu suicidal bir girişimimden ötürü ambulansla hastaneye taşınıyordum ama içerideki paramediklerden biri dertli bir türkü çığırmıştı başımda, bu biraz tadımı kaçırmıştı zaten müşkül durumdayız ne alaka brother olmuştum :D
0
Pass this on
(23.10.23)
Gıda zehirlenmesi yaşadığımda götürülmüştüm. İlk ince yabancı ve soğuk bir ortam olduğu için tedirgin oldum, ama sonra sırtüstü yatıp o güvende olma hissini yaşadım. Özellikle araç hareket edince.
0
crimson man
(23.10.23)
Çok güvenli ben giderim. Bende güven verici. Daha güvenli nerde olabilirim ki sonuçta?
0
baldan kaymak
(23.10.23)
ön koltukta bir kere kullanmak zorunda kaldık acil durum olmamasına sadece hasta nakil etmemize ve özel bir ambulans servisi olmasına rağmen deli gibi kullandıkları ve ufacık yerlere girip çıkmaya çalıştıkları için çok gerilmiştim her saniye kaza yapacak gibi oluyorduk.
şöförün ruh hastası olduğunu düşünmüştüm.
0
eja
(23.10.23)
ingiltere'ye tasindigimin 3. gunu hayatimda ilk kez hastanelik oldum. omzum cikmisti. gozlerim karariyordu ve ayaga kalkamiyordum. ambulansta taktiklari serumla kendimi cok iyi hissetmistim. sanirim omuz cikmasi nispeten basit bir sey oldugu icin pek gerilmedim.
0
juninho77
(23.10.23)
birinde biraz baygindim tam hatirlamiyorum digerinde ayakta hastaydim yanimdaki yatiyordu arkada biraz zorlandim hizli ve sarsici oldugu icin ama guvenli buluyorum
0
mess
(23.10.23)
1 saat yol gittik. güvenli hissettim. yanımda hemşire, önde dr vardı. yol uzun olduğu için sıkıcı ve sedye rahatsızdı. gece geç saat olduğu için hiç siren açmadılar, siren çalsa gerilebilirdim.
0
surprise
(24.10.23)
Hamileyken karnıma ani ağrı saplandıydı. İşyerinden apar topar ambulansla hastaneye gittik. Meğerse pankreatit olmuşum, safra kesesi karaciğer yolu tıkanmış. Valla o endişeyle güvende hissedemiyor insan, sadece daha çabuk gideceğinizi bildiğiniz için ambulansta olmayı tercih ediyorsunuz.
0
SiyamkedisiZorro
(30.10.23)
(19)

Bir ayakkabiya en fazla kac para verirsiniz?

mhmtt
Az once 8k tl verdim bir tik uzdu. Pintilik mi yapiyorum merak ettim biraz. Sizin maks limitiniz ne?
Az once 8k tl verdim bir tik uzdu. Pintilik mi yapiyorum merak ettim biraz. Sizin maks limitiniz ne?
0
mhmtt
(20.10.23)
Ben şahsen vermem. Ayakkabının özelliğine göre(koşu, goretex,ortopedik vs) belli bir rakama çıkarım ama 8bin çok uçuk.
Hele ki sneakers, günlük kullanım bir modele imkansız bu kadar verilmez.
Büyük ihtimalle sırf marka diye o parayı verdiniz.
0
my fault
(20.10.23)
Vibram tabansa, tamir edilip uzun yillar giyilecekse verilir. Sonuçta iki üç senede bir almak yerine 8-10 sene giymek var.

Onun dışında hayatta verilmez bana göre.
0
logisticsmanager
(20.10.23)
şu anki maddi durumumla veremem. 2k civarı bota veririm. spor ve günlük ayakkabıda daha altını veririm.
0
black holes in the sky
(20.10.23)
2-3 üzerine muhtemelen çıkmam şu anki durumda. Ki zaten hayatım boyunca giydiğim segmentteki ayakkabılar düşüyor bu fiyata da şimdilerde.
0
hedep
(20.10.23)
$300 verdim birkac kere, ustune cikmam.
ayakkabi hastasi biri degilim, bir de kolay parcaliyorum o yuzden benim icin cok degerli bir mevzu degil.
0
cooperr
(20.10.23)
2-3 bin arası
0
freebird5406_2
(20.10.23)
Yazık çok para

En fazla 2k
0
useless
(20.10.23)
Bu daha çok kişinin aylık geliriyle alakalı bir şey. Mesela aylık geliri 100 bin ve üzeri olan biri için olabilecek bir harcama. (şahsen benim o kadar gelirim olsa yine vermem bir ayakkabıya 8 bin)
0
limonlu eksi
(20.10.23)
Pahali. dokunmakta haklisin cunku hangi ayakkabi alsam 1 senede cope donuyor. hangi marka model?
0
mess
(20.10.23)
Ayakkabı güzelse 5kya kadar yolu var. Ama turkiye'de yollar, kaldirimlar bu haldeyken o parayi yine de verir miyim emin degilim.
0
nic cage
(20.10.23)
Geçen adidas goretex ayakkabı aldım, 2800. Bu zamana kadar verdiğim max rakam bu oldu. Daha üstünü veremem zaten.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(20.10.23)
3bin liranın altına güzel ayakkabı kalmadı, indirimde yakalarsan ancak oluyor.
8-10 verilir çok beğenince. Hiç vermedim henüz ama verene de yuhh demem.
0
Bruce
(20.10.23)
Belki bir bot için en fazla 1.500 seviyelerinde olabilir vereceğim para ama her ne olursa olsun verilmez böyle bir tutar.
İster kalite alanında kendisini kanıtlamış dünyaca ünlü bir markanın 25-30 bin TL'lik botu veya ayakkabısı 8000 TL düşmüş dense yine verilmez o para.
0
diyecevaplandı
(20.10.23)
Ben vermem. Ama para senin ayak senin. En kralı olsa, bende 4ü geçmez.
0
mikahakkinen
(20.10.23)
200-300 dolar arasi bisey veririm herhalde kendi capimda kullanacaksam. bunun ustu artik marka, designer vs islerine giriyor ki o konulara ilgim yok, oyle bir cevrenin de icinde degilim. ama o tarz detaylarin onemli oldugu ortamlara gireceksem ve benim icin onemliyse 700 dolara kadar yolu var.
0
taurina
(20.10.23)
3600 verdim.
0
baldan kaymak
(21.10.23)
170 euro max
0
abi bi dizi buldum on numara
(21.10.23)
tl olarak ben kaça almıştım bilmiyorum şuan 5900 olmuş benim ayakkabı mesela kaç tl vermiş olursam olayım ederi aynıdır yani bugünün 6k'sını vermişimdir enflasyondan fiyatlar yerinde durmuyor. 8k da çok farklı bir fiyat olmadığına göre evet çok beğendiğim bir modelse verirdim herhalde. adidas ultraboost light aldım ben.

$250-300 max diyelim zamansız yorum olsun.
0
konetsu
(21.10.23)
4000 verdim ama sürekli giydiğim sneaker ayakkabım. İkincil bir ayakkabıya bir 4000 daha vermem, maks 2000.
0
dr doofenshmirtz
(21.10.23)
(11)

Daha iyi maaş için iş değiştirilir mi?

skr1292
sb
sb
0
skr1292
(19.10.23)
Ben değiştirdim.

6 ay olacak. Memnunum diyebilirim.

Ama o para artınca standartlar da artıyor ve birikim düşünülen gibi olmuyor. Yada ben çok savuruyorum.
0
baldan kaymak
(19.10.23)
tek motivasyonum daha iyi maaş zaten..
0
jelly bear
(19.10.23)
başka hangi amaçla değiştirilir ki? elbette mobbing vs gibi mutsuz olunan durumlar için de değiştirilir ama belli ki bunlar yok. bunlar yoksa tek önemli şey maaştır. babamızın şirketinde çalışmıyoruz nasılsa.
0
ilgeru
(19.10.23)
cok garip bir soru. iki is de ayni (zira hic detay yok, ayni oldugunu varsaymak durumundayiz), az maaslidan cok maaslisina gecilir mi diye mi soruluyor, tam anlamadim. Neyse cevap evet.
0
hot potato
(19.10.23)
Tek "daha iyi" maaşsa hayır.
0
nic cage
(20.10.23)
Cevabı ak/kara olmayan bir soru.
Benim çalıştığım yerde yakın arkadaş çok daha fazlasini teklif edilmisken şirketin yukselttigi maaşı kabul etti çünkü önü açık, ortam çok güzel vs.

Bende de oldu, farklı işti müdürlük değildi ama daha yüksek maaşti çünkü çok seyahatli falandi. Kalmayi tercih ettim çünkü 1 sene sonra kendi müdürümün yerine geçme ihtimalim vardı ki geçiyorum vs.

Yani bakılması gereken şeyler var.
Ama şunu bilirim; bir sirkette ya yeni şeyler ogreneceksiniz ya da fazla maaş. Ikisi de yoksa değiştirmek gerekli. Ama her fazla maaş veren yere geçmek her zaman doğru hamle denemez. Fazla maaş için geçip pişman olan da çok gördüm.
0
logisticsmanager
(20.10.23)
daha iyiden kasit ne kadar iyi, ona bakar.
%5 fazlasi icin degmez..
0
cooperr
(20.10.23)
Eger her sey tamamen esitse en az %30 fazla olmasini oneriyorlar is degistirmeni tetiklemek icin.

Tabi bu %30 dan sonra zam doneminde alacagin zamlari hesaba katip yakin gelecekte de bu farkin %30 kaacagindan emin olmalisin.
0
zimbirik
(20.10.23)
Bence sırf daha yüksek maaş için iş değiştirilmez. Benim için değiştirmek için bir çok etken var.
İş tanımı, iş yükü, sorumluluk durumu, yan haklar, şirket yapısı, pozisyonun durumu(yükselme, önü açık mı), işin eve olan uzaklığı. Liste uzar gider.
Hatta bunlardan en önemlisi eve uzaklığı, yolda geçen süre. %30 fazla için 2 saatten fazla yol çekemem.
Veya iyi bir teklif gelirse yakın bir konuma taşınılabilir.
0
my fault
(20.10.23)
ben değiştirmiyorum 3 kat alabilecekken, 15 yıllık tazminat işyerimdeki otoritem, çalışma arkadaşlarım, ailevi durumum vs hep etken.
0
basond
(20.10.23)
Isin maasi fazla olur ama gittigin yol 3 saat olursa yada cesitli haklarin azalir rahatligin bozulursa olmaz
0
Zetnikov
(20.10.23)
(5)

Hangi Ceket?

french lover
1) https://www.massimodutti.com/cr/chaqueta-bomber-tecnica-l034042052) https://www.massimodutti.com/cr/chaqueta-ultraligera-relleno-plumon-y-plumas-l03417207Hangisi tercihiniz olur?
1) www.massimodutti.com

2) www.massimodutti.com

Hangisi tercihiniz olur?
0
french lover
(13.10.23)
Rengi pek iyi degilse de 1, cunku ikincinin ne oldugu anlasilmiyor.
0
nic cage
(13.10.23)
2 numara ama negro rengi
0
jjimyl
(13.10.23)
2
0
Bruce
(14.10.23)
kesinlikle 2
0
koela
(14.10.23)
1
0
black holes in the sky
(14.10.23)
(2)

Telefonda onay verince sözleşme yapmış oluyor muyuz?

kukuleta
TTnet internet bağlatacaktım, telefonda konuştuk üyeliğe onay verdim. Teknik elemanlar gelince bir hata oldu ve bağlantıyı çekmeden yeniden başvuru yapın diyip gittiler.Sonra ben fikir değiştirip Turkcell'in taahhütsüz paketine başvurdum. Henüz bağlanmadı.Fakat TTnet'e bilgi gitmiş olacak ki dünden
TTnet internet bağlatacaktım, telefonda konuştuk üyeliğe onay verdim. Teknik elemanlar gelince bir hata oldu ve bağlantıyı çekmeden yeniden başvuru yapın diyip gittiler.

Sonra ben fikir değiştirip Turkcell'in taahhütsüz paketine başvurdum. Henüz bağlanmadı.

Fakat TTnet'e bilgi gitmiş olacak ki dünden beri "imzaladığınız internet abonelik sözleşmesinin bir nüshasını almayı unutmayın" diye mesaj atıyor.

Henüz bir bağlantı vb yapılmadı, yalnızca telefonda onay verdim, bi ıslak imza vb yok yani.

Sonradan bir sorun çıkar mı acaba?
0
kukuleta
(13.10.23)
14 gün içinde koşulsuz cezasız cayma hakkınız var. Bildirin ben vazgeçtim deyin. Bitti gitti.
0
nic cage
(13.10.23)
Telefondan onayınızla sözleşme yapılır.
0
zimbirik
(13.10.23)
(3)

iş dünyasında erkek'in saçını boyatması

duyurukullanıcısı
kadınlar gibi kül rengi, beyaz veya farklı renklerde boyalı olduğu %100 belli ama oldukça da uyumlu bir saçı olan bir erkek gördüğünüzde tepkiniz ne olur?ciddi iş tekliflerini örneğin inşaat, makine imalatı, muhasebe, bankacılık vs bu kişiden kabul eder misiniz?bu arada sizin şahsi fikrinizi sormuyo
kadınlar gibi kül rengi, beyaz veya farklı renklerde boyalı olduğu %100 belli ama oldukça da uyumlu bir saçı olan bir erkek gördüğünüzde tepkiniz ne olur?

ciddi iş tekliflerini örneğin inşaat, makine imalatı, muhasebe, bankacılık vs bu kişiden kabul eder misiniz?

bu arada sizin şahsi fikrinizi sormuyorum profesyonel kişiliğinizin ve firmanızın fikrini soruyorum. ofiste bu ne biçim adam bunla iş yapılmaz gibi bir muhabbet döner mi?

çünkü genelde iş yapılacak adam kel, göbekli, evli adam tipi oluyor. sakin, stabil, öngörülebilir kişiler.
0
duyurukullanıcısı
(11.10.23)
bunla iş yapılmaz diye bi muhabbet dönmez, niye dönsün ki? ama şahsi olarak bakarsam yaşı fazlaysa andropoza girmiş ya da kadın avcısı diye düşünürüm ama iş hayatında etkilemez bu durum beni
0
matilda
(11.10.23)
saçlarının boya olduğu çok açık anlaşılan ceo'lar gördüm, kişisel yorumdan öte giden çıkarımlar saçma. saç boyası yüzünden bu adamla iş yapılmaz diye muhabbet dönüyorsa ofistekilerin kalibresini bi sorgularım.
0
nic cage
(11.10.23)
Ceo baska sey adamin koruma kalkani var para
Ben duz personel icin soruyorum satisci, on muhasebeci vs
0
🌸duyurukullanıcısı
(11.10.23)
(9)

kadınlara soru: bir erkek sizin yanınızda heyecanlanıyorsa

sorusoranadam
eli ayağına dolaşıyor, saçmalıyor, kızarıyor bozarıyor..dolayısıyla hoşlanma olduğunu anladınız. bu durumda ona bakışınız nasıl olur?hoşunuza gider mi, acınacak bir durum olarak mı görürsünüz?
eli ayağına dolaşıyor, saçmalıyor, kızarıyor bozarıyor..
dolayısıyla hoşlanma olduğunu anladınız. bu durumda ona bakışınız nasıl olur?

hoşunuza gider mi, acınacak bir durum olarak mı görürsünüz?
0
sorusoranadam
(10.10.23)
Niye aciyayim ki? Cok tatli bi duygu. Acimam icin sevilecek biri olmadigima inanmam gerekir benim bakis acima gore
0
mor oje
(10.10.23)
Yakışıklıysa hoşuma gider
0
personaa
(10.10.23)
Hoşlanıyorsam hoşuma gider hoşlanmıyorsam Allah’ın eziği derim.
0
yenibirgüzelnick
(10.10.23)
Hoslaniyorsam hosuma gider. Hoslanmiyorsam herhangi bir his belirmez, fikir olusmaz, en fazla gulumser gecerim.
0
nic cage
(10.10.23)
bana hitap etmez hayirdir kardes ilk defa mi bayan goruyorsun diye dusunurum malesefkk
0
mess
(10.10.23)
Güzel bir şey, kaldı mı öyle erkekler.
0
babemsi
(10.10.23)
hoşlanıyorsam hoşuma gider ama çok da şapşaloza bağlamasın
0
Mossy
(11.10.23)
çok insanca bulurum, sempatik gelir.
0
elma
(12.10.23)
duygum nolursa olsun, hoşuma gider. acımak ne kelime!? :)
0
cccbehzatccc
(12.10.23)
(19)

Nasıl tepki vermeliyim? Alışveriş eş durumu.

Fritz-X
Nasıl anlatsam eşimin tüm isteklerini karsılamaya çalışıyorum yogun tup bebek dememelerimiz oldu vs vs.Alisverisi cok seviyor ama artık abarttigini dusunmeye başladımÖnce bir güneş gözlügü aldık osse marka güneş gözlugu aldık sonda hawk aldı şimdide rayban alcam diye tutturuyor. Tabi ben fittirdim
Nasıl anlatsam eşimin tüm isteklerini karsılamaya çalışıyorum yogun tup bebek dememelerimiz oldu vs vs.

Alisverisi cok seviyor ama artık abarttigini dusunmeye başladım

Önce bir güneş gözlügü aldık osse marka güneş gözlugu aldık sonda hawk aldı şimdide rayban alcam diye tutturuyor. Tabi ben fittirdim 2 tane var ihtiyaç degil abartma artık diye. Ama kafaya koymuş alacak

Yeni eve taşındık nakliye, tadilat boya vs 30 bin çıktı cebimden portmanto yaptiriyorum oda 16 bin. Mutfak tadilatı banyo derken 60 bin gidecek.

Tutturdu dyson alalım v10-11 model bakarız dedi, nisan ayı gibi elime 12 gram altın geçecek demez mi bana bilezik yapalım üstüne para koyup.

Tüm taşınma sürecinde diş teli tedavisine başladık 15 bin tutacak taksitli halde

Telefonu donuyor kapanıyor dyson yerine telefon alalım tlf daha acil ihtiyaç diyorum hayır dyson istiyorum. Tlf idare eder diyor biliyorum ki 3-4 ay içinde tamamen açılmayacak

Bitmeyen istek ve alışveris listemiz var. Artık sinirlenmeye başladım nasıl bir tavir almalıyım. Kendime ait özel bir harcamam yok ama eşimin harcama durumu dusunduruyor.

Alabilecek maddi durum olsa bile birikim yapmamız lazım artı bu surecte tup bebek harcamamiz olacak bir dunya

Hastane masrafinin boş yere gitmesi beni sinirlendiriyor. Diş teli çok elzem degildi neyse dedim. Biraz uzun oldu ama bu örneklere ek irili ufaklı seylerde var. Eşim çalışmiyor aileden eskiden gelen zenginlik vardı şimdi kendi ailesi normal yani.
0
Fritz-X
(03.10.23)
Kardeşim yanlış anlama 2 arkadaşım var. Biri bu sebepten boşanma aşamasında ikincisi de 2 çocuk olduğu için kafası karışık. Bu harcama muabbeti seni yoruyorsa ilerde daha büyük sorun olur. Ayrımcılık cinsiyetçilik muabbeti vs. Bilmem ama bayanlar bu çocuk yapma muabbetini kullanabiliyor. Sürekli bu ilişkide veren taraftaysanız, bir kaç kez vermeyi kesin tepkisini ölçün.
0
mikahakkinen
(03.10.23)
Neden çalışmıyor. İşi varken işsiz kalabilir, bu ayrı bir şey ama çalışmamak 2023 yılında mantıksız bir şey. Çalışma konusunu çözün önce.
0
dissendium
(03.10.23)
Gitsin çalışsın yahu insan utanır böyle habire kocasının eline bakmaya. Hangi devirde yaşıyoruz adam getirsin ben yiyeyim diye bir şey mi var.

Tüp bebek olayını da tekrar gözden geçirin bence.
0
kaptan maydanoz
(03.10.23)
@dissendium tüp bebek tedavimiz devam ediyor, belirgin bir yapabilecegi iş meslek vs yok.
0
🌸Fritz-X
(03.10.23)
Bazi duygusal ihtiyaclarini alisverisle kompanse ediyor gibi geldi bana yani bu surecteki duygularla bas etme bicimi olabilir. Bisey almak yerine bi terapiye baslasa daha iyi olur sanki
0
mor oje
(03.10.23)
Meslek yok ama olabilir. Kasiyer olabilir. Kursa gidebilir. Okul okuyabilir. Hayatının sonuna kadar çalışmadan yaşaması her şeyden önce kendisi için kötü bir şey. Kadının çalışması, kimseye muhtaç olmaması önemli bir şey. Bu bakış açısı artık kalmadı. Bunu değiştirmeniz gerekiyor. Çocuk olunca masrafınız artacak. Çocuk hep aynı kalmıyor. Bez parası bir süre sonra okul masrafına dönüşüyor. Çalışmasına engel bir durum yoksa çözüm çalışması.
0
dissendium
(03.10.23)
mutfak masrafı + parti-time harçlık ver gerisine karışma
biriktirip alsın
0
bir soru sorcam
(03.10.23)
Çalışmıyor olmasını anlarım. Kendi alanında iş bulamamıştır ama gereksiz harcamaların bir açıklaması yok. Ömür boyu onun istediklerini mi yapacaksınız? Yapmazsanız ne olur mesela?
0
Kahvedesu
(03.10.23)
kesinlikle çocuk yapma. eşine iş bulmasını, kazandığı paraya göre harcama yapması gerektiğini anlat. 1 sene bak duruma kezbanlığı devam ederse boşan.
0
ayseee
(03.10.23)
Bu tip kadınlara bebek gibi davranılması çok saçma. Karşınızda yetişkin bir insan var. Bir şeyleri düşüncesizce istemek tutturmak vs çocuk davranışıdır. Bunun için karşınıza alıp özel olarak konuşma yapmaya ikna etmeye gerek yok bence. Ne kadar kazandığınızı biliyor olmalı, ona göre isteklerde bulunması gerekir. Kendisine yetişkin olduğunu hatırlatıp gereksiz harcamalara hayır demeniz yeterli olmalı.
0
dfn4
(03.10.23)
yukarıdakiler +1 ve de belirgin bir mesleğinin olmaması hiçbir zaman olmayacağı anlamına gelmez ki. ben de şu an mezun olduğum bölümün işini yapamıyorum ve vasıfsız işçi konumuna düştüm bir süre. idareten bulduğum bir işte çalıştım sonrasında hızlıca bir nitelik kazanmaya çalıştım ve bir profession edindim. hele ki sizin maddi desteğiniz varken bunu yapması daha kolay. hayatınızın sonuna kadar başka birinin bitmek bilmeyen arzularını tatmin etmeye mi kendinizi adayacaksınız? ha diyorsanız ki zaten çocuk olunca eşim bakacağı için meslek edinmesine falan gerek yok, o kısmı bilemem.

Önerim: bence birkaç sefer elinizdeki parayı kendi isteklerinize ve ihtiyaçlarınıza ayırmak istediğinizi, bir güneş gözlüğü de kendinize almak istediğinizi ya da ihtiyacınız olan pahalı bir şeyi alacağınızı falan söyleyin. bir sana bir bana gibi. bakalım ne tepki verecek. ona göre aksiyon alırsınız.

ya da tüp bebek olayını askıya alma fikri mantıklı ama bu nasıl söylenir, ilişkiye zarar verir mi bilemiyorum. kenara para koymadan çocuk olayını düşünmenin sizi kaygılandırdığını, çocuğa güzel bir gelecek sunmak istediğinizi ve bu şekilde savurgan harcamalarla bunun mümkün görünmediğini falan açıklayabilirsiniz.

ikisi birbiriyle çelişen öneriler oldu ama hangisini yapsanız sonuçta belirleyici bir tepki alacaksınızdır zaten.
0
Mossy
(03.10.23)
İnstagram hesaplarınızı silin beraber bence, instagrama fotoğraf koymayınca masraflar ciddi oranda azalıyor bilginiz olsun.

Belirli bir harçlık verme fikri en makul olanı +1

"Paranız varken gereksiz eşyalar alırsanız, paranız yokken gerekli eşyaları satmak zorunda kalırsınız" gibi bir söz vardı, israftan kaçının. Bunu karınıza da anlatın, gereksiz küçük harcamalar yapmamayı parayı biriktirip mantıklı harcamalar yapmayı önerin.

Mesela "birikim yapalım sana araba alırız" diyin, kandırmayın tabi cidden birikim yapınca alın mesela.
0
John Bloor
(03.10.23)
birlikte oldugunuz kisinin duygusal kapasitesi ve olgunlugu, sizin duygusal kapasitenizin ve olgunlugunuzun gostergesidir.

neden sadece kadin sorgulaniyor anlamis degilim, meslegi olmayan, calismayan ve calismayi dusunmeyen ama cok harcamak isteyen (ya da neyse iste) biri ile evlendiyseniz bu beklentiler ve bu hal tavir size normal geliyor olmali. ya da bunlari, bir aile butcesi olacagi, harcamalarin nasil yapildigi/nasil yapilacagi ya onceden konusmus olmaniz lazim ya da rahatca konusabiliyor olmaniz lazim. tanimadan mi evlendiniz? evlilige hazir mi degildiniz? bence bunlari dusunmekle baslayin. birine kapasitesinde olmayan bir seyi dusunmuyor ya da yapamiyor diye sinirlenmek yerine ben neden boyle biriyle birlikteyim, benim kapasitem ve durusum ne diye sormak daha guzel bir baslangic olur.
0
songforsomeone
(03.10.23)
buradan aldığınız yorumlarla eşinizin neyi doğru neyi yanlış yaptığına karar vermeyeceğinizi umarım. kim bilir nasıl bir ilişki dinamiği vardı da eşiniz çalışmıyor. dışardan kadın erkek çalışsın demek güzel ama ne neden oluyor ya da olmuyor bilmiyoruz. zaten eşim çalışsın mı diye bir arayış veya soru da görmedim. belli ki böyle bir beklenti yok, belki de buna uygun ortam ve koşullar da yok. o yüzden eşe yüklenmenin anlamı yok.

eğer bütçenizi zorlayan ve gittikçe ağırlaşan bir yük oluşturmaya başladıysa eşinizi karşınıza alıp bunu konuşacaksınız. şu şu isteklerin bizi şöyle etkiler, şunu şunu yapmasan tüp bebek için elimiz daha rahat olur, hiçbiri olmasa da birikime ihtiyacımız var o yüzden harcamalarımızı kısalım. başka bir sorun yoksa veya anlayışsız biri değilse herhalde bu konuşmadan sonra bir değişim olur. yok olmazsa ve sorun da devam ederse (ve eşinizin sağlığı çalışmasına imkan veriyorsa) o zaman sevgili eşim acaba sen de çalışsan daha mı iyi olur ekonomik olarak elimiz de güçlenir temalı bi konuşma yaparsınız. hiçbir şekilde orta yolu bulmaya çalışmıyorsa da geçmiş olsun, umarım zaten bunları bilerek evlenmiş ve birbirinizi böyle seviyorsunuzdur.
0
nic cage
(03.10.23)
Buradan yorumla hareket etmeyin +1
eşinide dinlemek lazım
Şu an çocuk işini öteleyip işleri yokuna koyun
İşleri yoluna koymadan çocuk yapmayın
0
basond
(03.10.23)
patolojik bir alisveris bagimliligi var. cocuk olursa cok daha berbat bir hal alacak zira cocuga alinacak cok daha fazla ivir zivir var gelisme surecinde, yetiskinlere gore. direkt ayril demiyorum ama en azindan cocuk isini bir daha dusun.
0
hot potato
(03.10.23)
Babasının prensesi miymiş yoksa onyomani mi?
Onyomani konusunu araştırın.
HAYIR demeyi öğrenin.
Sorunu çözmeden çocuk yapmayın. Çözemezseniz boşanın.
0
Tina
(04.10.23)
ne kocalar var ya sürekli şaşırıyorum mehmet şimşekvari bir kocayla yaşıyorum.

biz wishlist oluşturuyoruz. sırayla alıyoruz ihtiyaçları.

ben de ev çok tozlanıyor dikey süpürge istiyorum diye ağladım ahahahaah gitti araştırdı benimki bosch series 6 aldık 5700 liraya iş görüyor çok memnunuz.

bence eşiniz tüp bebek tedavisi mental yorgunluğunu alışverişle atıyor. alışveriş bağımlılığı çok kötü bir şey.
0
Hallegadola
(04.10.23)
sıkıntılarını kimi yemeğe vuruyor kimi alışverişe.
0
parka
(04.10.23)
(15)

Müebbet hapis cezası

Bir ben var benden şurada
Baştan söyleyeyim amacım tartışma çıkarmak değil, sadece bu konuda bilgili arkadaşların bu tecrübelerinden faydalanıp bilgilenmek için soruyorum. Bir insanın suçu ne olursa olsun özgürlüüğünü devlet eliyle ömür boyu ortadan kaldırmak insan haklarına aykırı bir davranış gibi olmuyor mu? Tamam belirli
Baştan söyleyeyim amacım tartışma çıkarmak değil, sadece bu konuda bilgili arkadaşların bu tecrübelerinden faydalanıp bilgilenmek için soruyorum.

Bir insanın suçu ne olursa olsun özgürlüüğünü devlet eliyle ömür boyu ortadan kaldırmak insan haklarına aykırı bir davranış gibi olmuyor mu? Tamam belirli limitler içinde bi cezalandırmayı anlayabiliyorum ama bir üst limit olmadan bu şekilde bi cezalandırma bana uygun gelmiyor gibi hissediyorum, doğrusu nedir bunun?
0
Bir ben var benden şurada
(01.10.23)
müebbet ömür boyu değil. 20 küsür senelik ceza.
bazı durumlarda da bozulabiliyor. farklı olan ise kesinleşmiş müebbet.
zaten kolay kolay verilmiyor. alan da hakediyor diye düşünüyorum. cezası her neyse, başka insanların da başına gelmesin diye.
0
cccbehzatccc
(01.10.23)
Müebbet her zaman ömür boyu değildir. 24 yıl belli şartlara göre çıkılıyor. Bu sebeple ömür boyu müebbet ifadesi geçirtilir, eğer ömür boyu söz konusu olursa.

Adalet terazisi başka bir mevzu, kişisel kanaat getiremem.
0
baldan kaymak
(01.10.23)
Sormak istediğim oydu evet hiç çıkamayacak şekilde cezalandırmak.
0
🌸Bir ben var benden şurada
(01.10.23)
Devlet eliyle bir ömrün alınıyor olması konusunda haklı olabilirsiniz fakat benzer belki yüzlerce suçun işlenmesi ihtimalini azalttiginizi düşündüğünüzde durum bir anlam kazanıyor. Öteki türlü bahsettiğiniz ufak cezaların bir caydiriciligi da olmuyor.
0
kukuleta
(01.10.23)
faydası (başkalarının müebbete sebep olacak suçları işlemesini önlemesi) konusunda hiçbir veri yok elimizde
0
lambırcek
(01.10.23)
Doğrusu nedir bilemem de muebbet cezalardan memnunum.

Serikatil adami, misal ed kemper, sokaga mi salalim? Adam salmayin kardeşim beni diyor özellikle.

Ya da çocuk tecavuzculeri? Yok ki bunun bir tedavisi öyle kanitli, garantili.

Bence belli suçlara Amerika'da verilen supermax müebbet süper. Şöyle 50-60 yıl ufak hücrede hiçbir insanı görmeden ölüp gitsinler.

Peki 15-20 sene yatip gene aynı suçu işlerse bunun sorumlulugunu kim alacak ya da riskini? Ben risk almamaktan yanayim. Demiyorum ki her suç isleyen muebbet alsin da belli suçlar alsin yani.
0
logisticsmanager
(01.10.23)
kısasda hayat vardır
0
bir soru sorcam
(02.10.23)
Muebbet hapis cezasinin veya aracsallastirilmis hukuk sisteminin egrisine yanlisina hiiic girmeden cevaplarda gordugum muthis bir yanlisliga dair soyleyecegim var: iskence mutlak olarak yasaktir, ceza yontemi de degildir, rehabilitasyon yontemi de degildir. Hic kimseye hicbir sekilde veya kosulda iskence yapilamaz. Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi (m.5), BM Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi (m.7), Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (m.3), BM İşkenceye Karşı Sözleşme, Uluslararası Ceza Mahkemesi Roma Statüsü (m.7) ve iç hukukta da Anayasa (m.17), TCK (m.94) işkenceyi açıkça yasaklamaktadır.
0
nic cage
(02.10.23)
ben hapis cezasının caydırıcı veya rehabilite edici olduğuna inanmıyorum. Çıkanlar da problem.(ki 20 yıl ceza alan 5 yılda falan çıkıyor galiba)

Ömür boyu kalanlar da vergi verenlere yük aslında. İçeride bir şey ürettirip topluma ekonomik katkı + psikolojik rehabilitasyon tarzı bişey yapılması lazım ama suçlu sayısına bakınca imkansız gibi.

Suçu önleyici şeyler yapmak lazım, illegal işe girişen ilk adımda vazgeçsin işi büyütmesin diye(çünkü müebbet aldığında zaten topluma aşırı zarar vermiş oluyor) ama bu nasıl olur bilmiyorum sosyologlar-psikologlar proje oluştursa keşke.

aklıma geldi, ABD'deki gibi bileklik vs. ile kontrollü salma bi yöntem olabilir ama onu çıkartıp kaçıyorlar. Deri içi implant tarzı şeyler gelişirse (suçlunun vücut bütünlüğü de insan hakkı konusu tabii ama) öyle bir kontrol de olabilir, ama bu suçsuz insanların da takip edildiği distopyaya doğru ilerler.
0
nhk ni youkosu
(02.10.23)
bazı suçları işleyebilecek kişilerin hapisle veya zamanla düzeleceğine, gelişebileceğine inanmıyorum. dolayısıyla bir ömür boyu topluma karışmamalarının isabetli olduğuna inanıyorum. bu kapsama girecek suçların neler olduğu tartışılabilir ama özellikle (nefsi müdafaa haricinde) cinayet işleyebilen veya bir insana tecavüz edebilen birinin hiçbir şartta salınmaması gerektiğine inanıyorum. dolayısıyla ömür boyu hapis kavramının insan haklarına aykırı olduğunu düşünmüyorum.
0
hrskrs
(02.10.23)
insan haklarını, insan hakkının nerede başlayıp bittiğini, suçunun günümüzdeki cezasını, neyin ayıp olup olmadığını vs icat edenler bir takım insanlar.

ancak hepimiz insanız, hepimizin kanaati var, o yüzden bu tartışmanın sonu yok, taa ki biri gelip kendi kanaatini güçle kabul ettirene dek.

ki bugün dünyaya gözünü açan insanın başına gelen bu.
hatta milletlerin savaşta mağlup olunca başına gelen bu. mesela 1. cihan harbi ve biz.

bazıları bu sınırları insandan bağımsız ve kutsal zannediyor, böylece bir başkasının kanaatini yüce gönüllülükle savunuyor, o kısmı komik ve ironik.
0
lambırcek
(02.10.23)
Arkadaşlar yanlış anlamayın düşüncelerinize sonsuz saygım var fakat ben size "müebbet hapis cezası hakkında ne düşünüyorsunuz olmalı mı olmamalı mı ya da toplum için faydalı mıdır" diye sormuyorum, şunu soruyorum: Her insan doğuştan gelen bazı haklara sahip olarak geliyor dünyaya, bu evrensel olarak kabul edilmiş bir gerçek.

Misal nic cage de değinmiş; insan hakları evrensel beyannamesi 5. maddede şunu diyor:

Hiç kimseye işkence yapılamaz, zalimce, insanlık dışı veya onur kırıcı davranışlarda bulunulamaz ve ceza verilemez.

Buna göre, bir insanın suçu ne olursa olsun özgürlüğünü ömür boyu kısıtlamak bu maddeye engel mi değil mi? Yani bu ceza zalimce ve insanlık dışı bir ceza olabilir mi?

Ömür boyu ceza burada adaleti mi sağlıyor yoksa bir tür intikam şekli mi acaba?
0
🌸Bir ben var benden şurada
(02.10.23)
Buna göre, bir insanın suçu ne olursa olsun özgürlüğünü ömür boyu kısıtlamak bu maddeye engel mi değil mi?
-Değil.

Yani bu ceza zalimce ve insanlık dışı bir ceza olabilir mi?
-Olamaz

Ömür boyu ceza burada adaleti mi sağlıyor
-Evet

yoksa bir tür intikam şekli mi acaba?
-Hayır
0
hrskrs
(02.10.23)
Zalimce ve insanlik dışı; misal Amerika'nın black site hapishaneleri. Hadi zorlasak supermax da girer buna.

Müebbet için de böyle düşünen var da bunu düşünen olması doğru anlamina gelmez. Her suça muebbet verilmese de belli suclara verilmeli ki topluma salinmasinlar.

Norveç misal tam senin dediğin ülke. Bunlar zalimce falan diyor sonra 77 kişiyi öldüren naziye 21 yıl veriyor. 77 kisiden biri benim ailemden olsa bu cezaya ana avrat düz giderim. Ama maalesef bu dostumuz Norveçte krallar gibi hapishanede yaşıyor. Bana göre aldığı ceza asıl hiçbir etkisi olmayan bir şey.
0
logisticsmanager
(02.10.23)
@mansur ark; Fransa'da muebbet hapis cezası var.
Türkiye kadar kolay verilmese de var.
0
logisticsmanager
(02.10.23)
(13)

Bugun nasıl vakit geçirdiniz?

baldan kaymak
Sb. Evdeyken neler yapıyorsunuz? - çamaşır falan filan dışında.
Sb. Evdeyken neler yapıyorsunuz? - çamaşır falan filan dışında.
0
baldan kaymak
(01.10.23)
Ev isi nerdeyse hic yapmadim, hepsi de bana bakiyor shshsjsj. Podcast dinledim, videocast izledim, kitap okudum (2 tur), kedimle oynadim, candy crush oynadim, sosyal medyada takildim, yagmuru izledim.

Ben bugunden raziyim, bayagi dolu dolu oldu. Bi de ev isi veya film/dizi ekleniyor iste. Onlar kaldi. Mubi’den bi film izlerim herhalde.
0
mor oje
(01.10.23)
biz pek evde zaman geçiremiyoruz evi otel gibi kullanıyoruz.

sadece pazarları komple evde olabiliyoruz.

o da film/dizi/youtube, xbox ve cilveleşme ile geçiyor eğer dışarı planı yapamadıysak.
0
ananiyimioguz
(01.10.23)
Bosch'un 3. Kitabini bitirdim.
Generation kill kitabina başladım.
3 km kostüm.
In our time podcastini dinledim.
Hanimla temizlik yaptik, Şimdi tuvaleti temizliyorum. Ardından şömine için odun keseceğim stok olsun diye.
0
logisticsmanager
(01.10.23)
Geç uyanma
Kahvaltı
Antrenman
Hafta içi için yemek yapma
Yüzeysel temizlik
Akşamımı aylak aylak geçireceğim tüm hafta bunun hayalini kurmuştum
0
ruhen hastayim ben
(01.10.23)
Sabahtan akşama toplanti. Simdi de ucagin rotar yaptigini ogrendim. Lanet bir sehirde havalimaninda bitkin bi halde ucagi bekliyorum.
0
nic cage
(01.10.23)
Tembellik tembellik temizlik müzik. Sonra metroya gidip midye aldım şimdi de midyeli pilav yapıyorum
0
kisa
(01.10.23)
sabah cocugu tekvandoya goturdum, sonra hanima teslim ettim.
simdi ofise geldim biraz calismam lazim.
isim bitince bir dukkana ugrayip tahta parcasi alacam.
sonra eve gidip garajin cati arasi kapagini yapacam, kapagi kirdim kis gelmeden duzeltmem lazim.
0
cooperr
(01.10.23)
Saat 11de uyanma, 1-2 saat tembellik. Öğle yemeği. Biraz ps5'te oyun sonra cem yılmaz'ın son filmini izledim, biraz daha tembellik ve sanırım biraz uyudum da arada. Çamaşır ve bulaşık ve şimdiye ulaştım. Akşam yemeği yiyesim yok pek, bu saatten sonra da sosyal medya, dizi vs yapıp günü bitiririm
0
nundu
(01.10.23)
Çok erken kalktım. Eker i run’a gittim 4 gibi eve geldim. Bişeyler yiyip uyudum biraz önce uyandım. Günüm böyle geçti.
0
naksidil
(01.10.23)
Gezdim.
0
dissendium
(01.10.23)
çamaşır dışında diğer temizlik işleri ve uyku
0
cccbehzatccc
(01.10.23)
Kahvaltı
Yürüyüş, market alışverişi
Kek yapma,
Akşam yemeği hazırlığı,
Dizi izleme
Yemek yeme,
Yürüyüş,
Maçı olan arkadaşları izlemeye halısaha,
Nette, takılma
Kitap okuma ve yatış.
0
Amaranta ursula
(01.10.23)
Dünden boğazım acıyordu güne hasta uyandım. Ihlamur limon vs klasik içecekten yaptım. Biraz sağa sola yığılıp halsiz halsiz takıldım. Sonra eşimle do not disturb ı izledik. Çok beğendim tam da havaya uygundu yağmur sesi ve puslu havayla iyi gitti. Sonra ilaç aldım ve yemek yedik. Dünden temizlik yapmıştım bugün yapmadım ama ütü bekliyor mutfak ayaklandı yürüyo, toplayamadım. Güya makalemi yazacaktım ama hastalık planımı bozdu. Biraz youtube a bakıp uyuyacağım.
0
buzbebek
(02.10.23)
(13)

Saat seçimi sorusu

soft
İki saat beğendim, biri otomatik Seiko 5, diğeri quarz tissot prx. İkisini de 8 bin lira civarına alabiliyorum. Günlük hayatta, jean-gomlek-tshirtle takmak için hangisinin seçeyim sizce?https://www.seikowatches.com/tr-tr/products/5sports/srph23https://www.tissotwatches.com/tr-tr/t1374101104100.html
İki saat beğendim, biri otomatik Seiko 5, diğeri quarz tissot prx. İkisini de 8 bin lira civarına alabiliyorum. Günlük hayatta, jean-gomlek-tshirtle takmak için hangisinin seçeyim sizce?

www.seikowatches.com
www.tissotwatches.com
0
soft
(27.09.23)
1
0
gallienus
(27.09.23)
Bende bunların ikisi de var, seiko çok daha güzel (ve kaliteli) hocam.
0
plutongezegendegilmi
(27.09.23)
markaları kapatsak tissot un modeli daha güzel, tasarımı daha zamansız ve koyu mavi kadranı hoşuma gidiyor

bazı koleksiyonerler tissot'u koleksiyonluk saat markası saymıyor çok arada kalmış bir marka, bu modele de bir iki senedir insanlar acayip ilgi gösterdi
0
freebird5406_2
(27.09.23)
tissot daha güzel ama seiko otomatikmiş. bu sebeple seiko :D geçen erk koçak videosu izlerken gördüm. tek saatte indirim kodu var. oradan 7600e falan geliyor
0
glamdr1ng
(27.09.23)
Tissot, daha modern duruyor ve giyim tarzınıza daha çok yakışır gibi
0
babemsi
(27.09.23)
Tissot. Diğerinden açık ara farkla daha güzel görünüyor.
0
charbiel
(27.09.23)
Illa birini almak gerekiyorsa 2 diyorun.
0
hot potato
(28.09.23)
ilk saatiniz olacaksa swiss-made tercih sebebi, seiko kötüdür diye demiyorum.

ikisi arasından birini ben alacak olsam seiko'yu alırdım şu an.
0
gule gule
(28.09.23)
Seiko <3
0
nic cage
(28.09.23)
normalde tissot derdim de bu modeli sevmedim, seiko beyazı güzelmiş, kordon tırt ama.
0
ravenudon
(28.09.23)
1 diyorum,

kordonun kadrana baglandigi yer ikincideki gibi olan modelleri sevmedigim icin genisleyerek ya da daralarak gelen kordonlar bence hos degil
0
a perfect lie
(28.09.23)
bence ilki daha güzel.
0
bohr atom modeli
(28.09.23)
İlki daha güzel hocam bence de
0
overthinker
(01.10.23)
(8)

İş seçimi karar verememek

kararsızataletfilozofu
1.iş aileyle birlikte memlekette düz memur olarak devam etmek+sı kira yok, iş rahat, , eve 5dkka, para kalıyor haliyle, 4 sene sonra unvan değişikliği sınavı gelirse mühendisliğe geçebilirim ama şehir değişebilir-si şehir orta seviyede büyüklükte , arkadaş az, kafama göre puba filan gidemiyorum mek
1.iş aileyle birlikte memlekette düz memur olarak devam etmek
+sı kira yok, iş rahat, , eve 5dkka, para kalıyor haliyle, 4 sene sonra unvan değişikliği sınavı gelirse mühendisliğe geçebilirim ama şehir değişebilir
-si şehir orta seviyede büyüklükte , arkadaş az, kafama göre puba filan gidemiyorum mekan az ve tanıdık filan çok, Ailedeki tartışmalar ufak tefek , aktivite ve mekan sayısı az.


2.izmirde mühendislik kamuda
+sı bildiğim ve sevdiğim şehir, imkan çok, maaşım artacak, aktivite ve mekan çok
-si kira vericem, yol daha uzak olacak, işin durumunu bilmiyorum yoğunluk veya sorumluluk artabilir,
Yaşlı aileyi uzakta bırakmak onlara yardımcı olamamak


3.ankarada mühendislik kamuda
İzmir olmazsa puanım 2024 temmuza kadar geçerli süresi bitmeden son tercih ankara yapabilirim yada 1.işte kalıcam.

3-4 ay içinde kararr vermem gerekiyor siz olsanız hangi işi tercih ederdiniz ?
0
kararsızataletfilozofu
(24.09.23)
Özelde çalışan mühendisim. Mühendislikte iş ve sorumluluk çok. Devleti bilmiyorum ama düz memurluk kadar kolay olmayacağını düşünüyorum. Mühendisliği seçeceksem İzmir'i seçerdim. Ankara'da ne işim var. İzmir sıcak, güneşli, deniz var, Antalya'ya, Muğla'ya yakın.
0
dissendium
(24.09.23)
Ben Ankara aşığı bir İzmirli olarak 3 derdim ama siz 2'yi seçin tabii ki.
0
signore
(24.09.23)
Size ait bir hayat için 2.
0
nic cage
(25.09.23)
aldığın maaş kiraya gider, faturası vs. bir sürü yan giderin olacak. maceraya gerek yok bence, otur oturduğun yerde diyorum. iş rahat ve eve yakınken bir sürü ek iş imkanın da olur. (bilirkişilik vs.) en kötü borsa kovalarsın. ben olsam 1'de kalır dalgama bakarım. aktivite ve mekanı falan geç bence. yaz tatili, kış tatili, kafa tatilleriyle falan arayı kapattığın gibi daha keyifli bile olur.
0
Improbable
(25.09.23)
hocam mühendisliği seç. ben olsam 2 yapardım.
0
sizofren06
(25.09.23)
İzmirde maaşın artması illüzyondan ibaret olur gibime geliyor.

Arttığı kadar kira, ulaşım ve eğlenceye gidecek.

Ama aile yerindeki ulaşım ve eğlenceye o kadar gitmeyecek. Gerçi bir şey de yok diyorsunuz ama olsun.

Kendine ait bir hayatın olması açısından bana da yine 2. seçenek ağır basıyor.

O tarz bir hayatı geç seçmemin acısını evlilik arefesinde çok yaşadım.
0
ananiyimioguz
(25.09.23)
Cevaplar için teşekkürler,
Maaş farkı genel anlamda memurun 1,5 katı alıyor mühendisler.
Şuan 20 civarıyken memur, 30mühendis alıyor
Ocaktan sonra memur 33, mühendis 48 gibi olacak.
Bir ihtimal daha var memlekette mühendislik kadrosu açılırsa onu da tercih edebilirim.

İzmirde kadro açılırsa yurtdışına çıkamasamda kendi istediğim hayatı yaşayabileceğim gibi görünüyor.
Memelekette kalırsam peter pan olucam bu gidişle aile evinde
0
🌸kararsızataletfilozofu
(26.09.23)
(12)

özellikle kadınlar için soruyorum, huylarınız annenize benziyor mu?

playing star again
Yaşım ilerledikçe bazı huylarımı annemden birebir kopyaladığımı fark ediyorum. Hatta annemde kızdığım birkaç huy var, ben de aynı şeyi yapıyormuşum meğerse aynı durumda kalınca. son zamanlarda iyice net fark ediyorum. Sizler de bunu gözlemlediniz mi?
Yaşım ilerledikçe bazı huylarımı annemden birebir kopyaladığımı fark ediyorum. Hatta annemde kızdığım birkaç huy var, ben de aynı şeyi yapıyormuşum meğerse aynı durumda kalınca. son zamanlarda iyice net fark ediyorum.

Sizler de bunu gözlemlediniz mi?
0
playing star again
(24.09.23)
30+ yaşlara gelince bunu fark ediyorsun, aynısı erkekler ve babaları için de geçerli.(Ben erkeğim bazı şeylerde bunu fark ediyorum, eşim de annesine benziyor bazı açılardan)
0
nhk ni youkosu
(24.09.23)
Annemin iyi, babamın kötü huylarını aldığımı düşünüyorum. Annemle aram iyi, babamla iyi değil.
0
personaa
(24.09.23)
annemden de babamdan da bazı kötü huylar almışım. özellikle anne değil. yaşadığınız şey normal, büyürken ebeveynlerimizden gördüğümüz muameleyi içselleştiriyoruz ve başkalarına öyle davranabiliyoruz. içgörünüz bunu farkedecek kadar kuvvetliyse muhtemelen düzeltebilecek adımları da atacaksınızdır zamanla. pskikonet yayınları şema terapi kitabı dikkatinizi çekerse bakmanızı öneririm.
0
Mossy
(24.09.23)
Dunyanin en cool, tasasiz, eglenceli, candan kadini. Umarim benzerim, su an alakam yok.
0
nic cage
(24.09.23)
Evet. Annem de annesinin sevmediği huylarını taşıyor. Önemli olan farkına varıp kontrol etmek.
0
ruhen hastayim ben
(24.09.23)
Yaşım ilerledikçe+7
0
abuzer
(25.09.23)
İyisiyle kötüsüyle annemi kopyasıyım. Bazı huylarının yanlışlarını görüp kendimde düzeltmeye çalışıyorum, o kadar.
0
SiyamkedisiZorro
(25.09.23)
Hayır, kendimden nefert ederdim herhalde.
0
Kahvedesu
(25.09.23)
34 yasindayim hicbir huyum benzemiyor sanirim.
0
instant crush
(25.09.23)
Geçenlerde evde kaybolan kedimi ararken "bir ses ver" diye seslendim, tam olarak o an dedim ki annem oluyorum galiba çünkü bir süre konuşmamışsak öyle der.
0
peki madem
(25.09.23)
Ev içi işleyişle ilgili kesinlikle annemin bir kopyasıyım. Onca iş ve okul derdinin arasında tek başıma yaşadığım halde kavanozlarca yazlık konserve ve marmelat işine girişmemin başka hiçbir izahı yok sanırım. Kendi kendime ev hissini annemleşerek veriyor olabilirim...
0
silverleaf
(25.09.23)
Benzeyen huylarım vardı, 30umdan sonra daha da arttı
0
gadlemler
(25.09.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.